01 Ocak 2025 Çarşamba
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Meydan Okumak’

Ahmet Yavuz

Ahmet Yavuz

Eski Yazar

A+ A-

Bir hafta içinde altı hava şehidimizin yarattığı acı tanımsız. Kendilerine Allah’tan rahmet, ailelerine ve arkadaşlarına başsağlığı dileklerimi sunuyorum. Derinlemesine bilgi sahibi olmadığım bir konuda görüş belirtme hakkını kendimde bulmuyorum. Ama bilgisine ve bilgeliğine derin saygı duyduğum ve o o acıyı yüreğinin derinliklerinden hisseden E. Hava Pilot Tümgeneral Sayın Yalçın Ergül’ün benimle paylaştığı görüşlerini size aktarmayı uygun gördüm. Yazıdaki başlık ve aşağıdaki yazı kendisine ait:

“Hava Kuvvetleri her gün meydan okur.

Hava Kuvvetleri her gün doğaya ve düşmana meydan okur.

Hava Kuvvetlerinin her sabah mesaiye başlayan personeli büyük bir sınav içinde olduğunu bilir ve Hava Piyade Yüzbaşı, Hava Tabip Üsteğmen, Hava Bakım Binbaşı, Hava Pilot Üsteğmen, Hava Radar Astsubay bu sınavı geçmek için meydan okur.

Sınav, girilecek bir savaşta, milletinin verdiği görevi kusursuz yerine getirebilmek sınavıdır. Havacı bilir ki yaptığı işi iyi değil çok iyi yapamazsa harbin birinci günü milleti mavi üniformaya küser.

Çünkü havacılıkta işini iyi yapmak yenilmezliğe yetmez. Çok iyinin ise sınırı yoktur.

Bu nedenle havacı her gün doğaya ve düşmana meydan okumak zorundadır. Onun derdi kendi alanında dünyanın en iyisi olmaktır. Ancak öyle olduğunda yenilginin haysiyetsizliğinden kurtulacağını bilir.

Geçen hafta Malatya’daki iki gün önce Eskişehir’deki hava üssümüzden havalanan havacılar bu bilinçle kendi yeteneklerine karşı meydan okuyan kahramanlardır.

Onlar kendi kendilerini aşmak için şehit oldular.

Onlar girecekleri bir savaşta biz Türk Milletinin fertleri utanmasın diye şehit oldular.

Kimse spekülasyonlara yeltenmesin.

Kimse şehitlerimizin aziz hatıralarını kirletmesin.

Kimse şanlı havacılarımızı kendi ajandalarına alet etmesin.

Bırakalım Hava Kuvvetleri yasını yaşasın. Bırakalım gençler şehit abilerinden aldıkları güçle bu gün daha kısa mesafeden daha hızlı kalkış yapsınlar. Onlar da dünyanın en iyi pilotları olmak için kendilerini aşmak amacıyla göklere yükselsinler. Can verip şan almak onlar için bir şereftir, bırakın bu şerefin peşinde koşsunlar.

Yoksa gireceğimiz bir savaşta ertesi gün milletçe başımız önde gezeriz.

Sözüm bu milletin göz bebeği ordusunu saçma sapan davalarla itibarsız hale getirenlere ve bu davalara gözü kapalı inanıp ne yaptığını bilmeyen gafilleredir.

Bu orduyu rahat bırakın!

Bu Hava Kuvvetlerinin uçakları eski değildir. Eskimiş uçağın uçabileceğini düşünmek havacılık biliminden nasiplenmemiş olmak demektir. Uçuş hattında bakım subayının uçuşa verdiği her uçak bir komutanın emri kadar kesin olan ve uyulması gereken teknik emirler ile uçuşa hazır olan yeni uçak demektir. Uçak eskiden beri kullanılan bir teknolojinin uçağı olabilir ama eski uçak yoktur.

Hava Kuvvetlerimiz bir uçağın uçuşa nasıl verileceğini çok iyi bilir. Bakım subayı uçuşa verdiği her uçağın her bir cıvatasından sorumludur ve her bir cıvatasını malzeme ömrü içinde uçuşa hazırlık anlamında yenisiyle değiştirir.

Malatya ve Eskişehir’deki kahraman Bakım Subayı ve Astsubayı evlatlarımız bırakalım görevlerini yapsınlar. Onları yetersiz havacılık bilgilerimizle ekranlarda dedikoduların konusu haline getirmeyelim.

Bilmeden konuşmaktan utanalım artık.

Bir de bilenlere sözümüz var. Artık açık yüreklilikle ortaya çıkınız ve bunca kahramanın arasına her nasılsa girip Birinci Ordudan en gizli askeri planlarımızı çalanları, donanmamızın içine sahte belge gömenleri bulup ortaya çıkarma iradesi koyunuz. Devletin bütün imkânlarını kullanmaktan sizi alıkoyan bir şey mi var? Silahlı Kuvvetlerin her türlü hareketinin tartışma konusu haline gelmesine sebep olan bu inisiyatifsizlik hemen sona erdirilmelidir. Bilinsin ki bu yapılamazsa bir kaza kırım araştırmasının konusu olan hava şehitlerimizin olayını “adli soruşturma açılmıştır” gibi muharip havacılıkta hiç gereği olmayan bir noktaya getirir ve her gün düşman ve doğaya meydan okuyan Hava Kuvvetlerinin doğasına aykırı hareket etmek zafiyetine düşersiniz.

Kahraman ve mütevazı Hava Kuvvetleri ailesine başsağlığı diliyorum. Siz kendinizi aşmaya çalıştıkça biz burada hem destek olacağız hem gurur duyacağız.

Yalçın Ergül

Hava Kuvvetleri Emeklisi”