Mezarına yazılacak en uygun yazı: Katliam onun işiydi!
İyiler erken ölür derler.
Atatürk 57 yaşında yanlış tedavi! sonucu hayata gözlerini yumdu.
Allende Amerikan destekli darbede öldürüldüğünde 65 yaşındaydı.
Kötüler uzun yaşar derler.
Kenan Evren 98 yaşında, Augusto Pinoshet 91, Amerika’nın kırkbirinci başkanı George Herbert Walker Bush ise 94 yaşında öldü.
Cenazesi bir hafta gezdirildi, önceki gün Washington DC’deki ulusal katedralde düzenlenen törenle gömüldü.
Biz onu Baba Bush olarak tanırdık.
Evren’in yaktığı ormana, neoliberal gecekondu diken Turgut Özal’ın kankitosuydu.
1989-93 arası ABD Başkanlığı yaptı.
Eski CIA Başkanı idi.
Savaş suçlusu oğlu George Bush onu geçti, iki dönem başkanlık yaptı.
Hem baba, hem oğul Bush, Irak’a tecavüz etti, katliamlar yaptı, dünyaya kan ve acıdan başka bir şey sunmadı.
Ölünün arkasından konuşulmaz deseler de, yüzbinlerce insanın ölümünden sorumlu olanların arkasından gerçekleri yazmak farzdır.
Kimdi bu George Herbert Walker Bush?
Önce aileden başlamakta fayda var.
NAZİ SEVİCİ WALL STREET MAFYASI
George H. W. Bush’un babası, Wall Street bankerlerinden Prescott Bush idi.
Büyük Buhran sırasında, 1934’te ABD’nin ‘zenginden alıp fakire veren’ “New Deal” politikasıyla sevilen Başkanı Franklin Delano Roosevelt’i devirmek için girişilen Wall Street darbesinin içinde yer alıyordu. (Jules Archer 2015 “The Plot To Seize The White House: The Shocking True Story of the Conspiracy to Overthrow FDR”)
Prescott, bu darbe girişiminde Almanya’daki Hitler yanlıları ile işbirliği yapıyordu. Zaten Nazilere sempatisi vardı. Wall Street elitleri, DuPont, Colgate, William Randolph Hearst ve Prescott Bush, 1933’te iktidara gelen Hitler ile doğrudan ilişki içinde Roosevelt’i devirmek için uğraşmıştı. Darbe başarılı olsaydı Almanya’daki faşizmin bir benzeri ABD’de kurulacaktı. ABD’ye bir “Sezar” ve kahverengi gömlekliler iktidarı oturtulacaktı. Neyse ki cuntanın içindeki bir general olayı ifşa etti ve darbe başarısız oldu. Hillary Clinton’un Trump-Rusya iddialarının aksine, Nazi Almanyası’nın 1934 yılında ABD’de darbe tezgahladığı artık bugün bilinen bir gerçektir. Prescott Bush daha sonra Roosevelt düşmanı bir senatör olarak eski dostu Nazilere karşı savaşın hızlı destekçilerinden oldu. Hitler’i önce besleyip büyüten Wall Street mafyası, artık büyük bir savaşla kar oranlarını yüze katlamak istiyordu. Prescott’un oğlu George da, İkinci Dünya Savaşı kahramanı madalyalı pilot olarak sahneye çıktı. Bush, Yale Üniversitesi’nde 19. Yüzyılda kurulmuş olan “Kurukafa ve Kemikler Cemiyeti”ne girdi. Kabul töreninde testislerine kurdele bağlanıp bir tabuta yatırıldı, cinsel deneyimleri anlattırıldı.
Percy Rocekfeller’in de üyesi olduğu cemiyette herkesin bir takma adı vardı. Baba Bush’unki de “Magog” idi. (Kur’an’da Yecüc ile Mecüc diye geçen kabileler, Tevrat’ta Gog ve Magog olarak geçer. Efsaneye göre bunlar, Zülkarneyn veya İskender set yapmasa Kaf Dağı’nı aşıp dünyayı istila edecek yaratıklardı. Bir yoruma göre de Batılılar, Asya steplerinden gelen Türk ve Moğollara bu yakıştırmayı yapmıştır. “Yüzüklerin Efendisi” kitabının yazarı İngiliz Nazisi Tolkien ise bunları beyaz ve güzel Avrupalı Elfleri tehdit eden ilkel “Orklar” olarak resmetti. Bazı İncil ve Tevrat yorumcuları da “Kuzey Barbarları” Gog ve Magog halklarının Ruslar ve Çinlileri anlattığı görüşündedir. Baba Bush’un kendi kültürlerine göre böylesine olumsuz bir lakabının olması ondaki gaddarlığı anlatıyordu sanırım.) Daha sonra oğlu George W. Bush da Yale’de aynı cemiyete üye oldu. 2004 yılında başkanlık için yarıştığı Demokrat Parti’den rakibi John Kerry de Kafatası ve kemikler Cemiyeti üyesiydi. Baba Bush’un babası Prescott Bush da 1918’de cemiyete girmek için gereken şartlar arasında yer alan ünlü bir kişinin kafatasını çalma ritüelinde ünlü Kızılderili asi Geronimo’nun kafatasını getirmişti.
CIA BAŞKANI BUSH
Bush, 1976’da ABD Başkanı Gerald Ford tarafından CIA Başkanlığı’na getirildi. Onun öncesinde Teksas Senatörü, Cumhuriyetçi Parti Ulusal Komite Başkanı, ABD’nin BM ve ilk Çin Büyükelçisi olarak görev yapmıştı. CIA Başkanı olan Baba Bush, Magog lakabına uygun işlerini burada daha etkili ifa etme fırsatı buldu. CIA Başkanı iken Nikaragua ve Honduras gibi Latin Amerika ülkelerinde solcuları öldürsün diye ölüm mangaları kurdu. Bu pislikler, yüzbinlerce masum insanı katletti. Bebekleri öldürmek ve savaştan para kazanmak bir Bush Aile geleneğiydi. Panama diktatörü Noriega’yı katliamlarında sonuna kadar destekledi. Daha sonra da hukuksuz biçimde Panama’yı işgal etti. Türkiye’de darbenin yolunu yapan kontrgerilla da onun ve ekibinin işiydi. Bush, CIA’yı çok sevmişti, ona Yale’deki gizli cemiyetini hatırlatıyordu. Zaten oradan pek çok arkadaşı ile birlikte çalışıyordu. Ancak bu cemiyet, üniversitedekinden çok daha havalıydı, emrinde on binlerce casus, katil ve milyarlarca dolar para vardı. Dışişleri Bakanı Henry Kissinger ile Angola’daki solcu yönetimi devirsinler diye ırkçı Güney Afrika yönetimine milyonlarca dolar gönderdiler. Fıstıkçı Demokrat Carter başkan seçilince 1977’de istifasını sundu. CIA dönemi kısa fakat etkili olmuştu.
Neoliberalizmin (Globalizm veya Emperyalizm diye de söylenebilir) resmen başladığı Reagan döneminde onun yardımcısı oldu. 1981’den itibaren yaptığı bu görevinde İran-Kontra skandalına imza attı. ABD Irak – İran Savaşı’nda Irak’ı destekerken, Bush ekibi İran’a silah satıyordu. Aile işini sürdürüyordu, savaşın uzun sürmesi ve silah ticaretinden kazançlar bir sülale geleneğiydi. Bush ailesinin mottosu şu olabilirdi: “War is Our Business” (Savaş Bizim İşimiz). İran’a pahalıya sattığı silahların parasıyla İsrail üzerinden Nikaragua’daki Kontra’lara yani solcuları kadın çocuk demeden aileleriyle katleden ölüm mangalarına silah gönderiyordu.
SAVAŞ SUÇLUSU BUSH
1989’da ABD Başkanı oldu. 1936’dan beri başkan yardımcılığından başkanlığa geçebilen ilk siyasetçi olarak adını tarihe yazdırdı. Ama asıl tarihe yazılacak olan, Irak’ın işgaliydi. İran ile savaşırken dost olan Saddam Hüseyin bir anda düşman oldu. Tıpkı önce desteklenip sonra yakalama kararı çıkartılan Panama Diktatörü Noriega gibi. Ya da, babası Prescott’un Hitler’i önce destekleyip sonra Almanya’ya savaş açılması için uğraşması gibi.
Irak’ın Kuveyt’e girmesine icazet verildi, ardından da Irak’ın tepesine çöküldü. Baba Bush, 1991’de imzalanan ateşkes anlaşmasıyla Kuveyt’ten çekilen 2 bin askeri araç ve binlerce sivil araç içindeki Irak askerleri ve Iraklı sivillere saldırı emrini verdi. Anlaşma ile çekilen 20 binden fazla Iraklı, napalm bombaları ve misket bombardımanı ile katledildi. Bu Cenevre Konvansiyonu’nun alenen ihlali ve bir savaş suçuydu. Aslında Irak’a, Kanada kıyılarında petrole bulanmış bir karabatak imajıyla yapılan saldırı tamamıyla savaş suçuydu. Irak’ın ilk işgalini baba bush, ikincisini de oğul Bush yaptı. Savaş Nazi hayranı Bush’lar için bir aile geleneğiydi.
Bir de sivil yolcu uçağını bilerek düşürmek var, Baba Bush’un savaş suçları dosyasında. 3 Temmuz 1988 tarihinde İran yolcu uçağı, İran Körfezi semalarında hareket halindeyken, Amerikan filosundan atılan iki füzeyle düşürülmüş ve 290 yolcu ve personel ölmüştü. Bir yıl sonra başkanlığa gelerek Irak’a savaş açacak, Reagan’ın Yardımcısı Bush, “Özür mözür dilemiyorum, gerçeğin ne olduğu da umrumda değil” demişti. Bush’un emriyle İran yolcu uçağını vuran savaş gemisinin komutanı Rogers da “Yüz defa olsa yine aynı talimatı veririm” ifadesini kullanmıştı.
Baba Bush, 1991’de Meksika uyuşturucu karteliyle de samimiyeti ilerletmişti. Meksika Uyuşturucu Karteli’nin başındaki Raul Salinas Lozano ile uyuşturucu işi de yaptı. Florida Valiliği yapan oğlu Jeb Bush da, Lozano’nun oğlu Raul Salinas De Gortari ile yürüttü bu işleri. Salinaslar Meksika’da iktidardaydı. Lozano’nun diğer oğlu Carlos, Meksika Devlet Başkanlığı yaptı. Lakabı Bay Yüzde 10 idi. Yağmacı özelleştirmeler ve ABD ile uyuşturucu ticaretinden Bush ve Salinas aileleri, milyarlarca dolar kaldırdı. Ne cici bir aile değil mi?
PUTİN İÇİN SÖYLENEN HER ŞEY ASLINDA BUSH İÇİN GEÇERLİ
ABD’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yönelik suçlamalar, iyi bakıldığında aslında George Herbert Walker Bush’un siyasi hayatı için geçerli.
Eurasia Future sitesinde Andrew Korybko tarafından kaleme alınan yazı bunu çok güzel ortaya koyuyor.
Mesela, Putin’e iktidar yolunu açan KGB-FSB derin devlet efsanesi, asıl baba Bush için geçerli. Askeri, İstihbari ve Diplomatik devlet kademelerine adım adım hakim olup iktidara gelme hikayesi Bush’unki. 1963’teki Kennedy suikastinde mesela, Kafatası ve Kemikler Cemiyeti üyesi Bush ve CIA’daki arkadaşlarının rolü olduğu iddiaları hala ıspatlanmayı bekliyor.
Mesela, uluslararası zorbalık efsanesi. Putin’e giydirilmeye çalışılan bu gömleğin asıl sahibi yine baba Bush. Tamamıyla hukuksuz, sadece oldu bittiye dayalı Panama ve Irak işgalleri en net ve somut örnekler.
Mesela, sivillerin katledilmesi. Putin’e atılmak istenen Ukrayna’daki Malezya yolcu uçağı düşürülmesi suçlaması, yeni dellilerin ışığında çürüdü. Amerikan kuklası faşist Ukrayna yönetiminin BUK füzelerini kendi emrindeki milislere attırdığı, işin içine İngiliz özel kuvvetlerinin de karıştığı ortaya çıktı. Oysa İran yolcu uçağını düşüren Bush, suçunu da saklamak ya da yaptıkları için özür dilemek ihtiyacını bile hissetmemişti.
Mesela Putin’e ABD Savunma Bakanı Mattis tarafından yöneltilen “güvenilmez” olma suçlaması. Bu da tam baba Bush’un işiydi. Saddam’a Kuveyt’e saldırma yolunu açıp tepesine çökmek mesela. Ya da SSCB’nin dağılışında Mihail Gorbaçov’a verdiği, NATO’nun yeniden birleşen Almanya’nın ötesine yayılmayacağı sözünü çiğnemesi buna örnek olarak gösterilebilir.
Baba Bush’un 94 yaşındaki gecikmiş ölümü, bu acı bilançonun yapılmasını gerektirdi.
Bush sülalesi, aynı zamanda Amerikan müesses nizamının, ya da basitçe Emperyalizm’in özünü temsil ediyor.
Baba Bush, tıpkı hayat hikayesi gibi, insanlık için gözyaşı ve kan, Wall Street için ise zenginlik ve ganimeti betimliyor, Kuru Kafa ve Kemikler Cemiyeti’nin barbar Magog’unu simgeliyordu.
Tarih, onu ve ailesini hep bu şekilde hatırlayacak.
Kaynaklar:
https://www.globalresearch.ca/george-h-w-bush-cold-war-ends-and-new-world-orders/5661758
https://consortiumnews.com/2018/12/03/bush-41s-october-surprise-denials-2/
https://www.globalresearch.ca/jeb-bush-the-mexican-drug-cartel-and-free-trade/5448747