Millet İttifakı’nda sona doğru

Millet İttifakı’nda süre daralıyor.

30 Ocak’ta yol haritası açıklanacak.

Arkasından adaylık görüşmeleri.

Tek gündemleri bu olacak.

Hızla sona erdirilecek.

En son Şubat’ın ilk haftası deniyordu.

Şimdi “biraz aşabilir” ifadesi kullanılıyor.

10 Şubat’ı telaffuz edenler var.

Tabi bunlar plan…

Millet İttifakı’nda planlar pek tutmuyor.

Kesin bir şey söylemek zor.

GÖRÜŞMELER BAŞLADI(!)

Bazı CHP’liler “görüşmeler başladı” diyor.

Ama net bilgi vermiyorlar.

Kim kimle görüştü?

Kim ne dedi?

Bilen yok.

Ancak anladığımız alt düzeydeki temaslar.

Ayrıca kim olduğu belirsiz aracılar.

Bir anlamda el ense çekmeler.

KILIÇDAROĞLU

Kılıçdaroğlu adaylık konusunda kararlı gibi.

Yakın çevresine;

“Aday ‘Altılı Masa’dan çıkacak.

İçimizden biri olacak.

Akşener benim adaylığımı kabul etti.

İtiraz etmeyecek.

Bu iş bitti” dediği konuşuluyor.

Bir CHP yöneticisine duyduklarımı sordum.

“Bendeki bilgi de böyle” karşılığını verdi.

İYİ PARTİ NE DİYOR?

İyi Partililer ise sessiz.

Bilgileri olmadığını ifade ettiler.

Genel Başkan kabul etse bile,

İyi Parti’de itiraz olacağı açık.

Üç yönetici ile konuştum.

Üçü de anlaşmış gibi aynı şeyi söyledi:

“Kılıçdaroğlu ile kazanamayız.”

“İmamoğlu ile olur mu?” diye sordum.

İtiraz etmediler.

BİR AY KALDI

Şunun şurasında bir ay kaldı.

Dananın kuyruğu kopacak.

Önceki gün Meclis’teydim.

Koridorda iki CHP’li konuşuyordu.

Biri Kılıçdaroğlu’na çok yakın bir isim.

Hararetli hararetli anlatıyordu.

İstemeden kulak misafiri oldum.

“Masadaki kadın kabul etti” dedi.

“Masa’daki kadını” merak ettim.

Akşener olduğunu anladım.

Yaşanan gerginlikler dile de yansımıştı.

Akşener’in adı “Masa’daki kadın” olmuş.

KAZANABİLİR Mİ?

Peki Kılıçdaroğlu kazanabilir mi?

Genelde olumsuz görüş bildiriliyor.

Ancak tam tersini düşünenler de var.

Gerçi başörtüsüne yasal güvence,

ABD, İngiltere ziyaretleri ters tepmişti.

Ama ikili bir yarış…

HDP’nin tam desteği…

Hep eksi yazmıştı.

Son çıkışları da tuz biber ekti.

SON ÇIKIŞI

Neden mi?

Hemen anlatayım.

ABD Türkiye’yi kuşatıyor.

Irak’ın kuzeyinde, Suriye’de Fırat’ın doğusunda,

Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’da, Ege’de,

Türkiye’ye pusu kuruyor.

Namlu doğrultuyor.

İçeride kaos planları yapıyor.

ABD derin devletinin yayın organı Foreign Policy.

Türkiye için kanlı senaryolar yazıyor.

Bu koşullarda ordu ve polisimiz çok önemli.

Türkiye’nin güvenliğinin teminatı.

ORDUYA KARŞI

Böyle bir durumda,

Kılıçdaroğlu ne yapıyor?

Partisinin Meclis Grup Toplantısında,

ABD ve aparatlarına karşı savaşan,

Türk Ordusunu, komutanlarını hedef alıyor.

Her şey halkın gözü önünde oluyor.

Böyle bir kişiyi cumhurbaşkanı seçer mi?

İTTİFAKTA YARIŞ

Daha önce de dile getirdim.

İttifakta yarış var.

Seçim yarışı değil…

Türkiye düşmanlığı yarışı.

Kimi Anayasanın değişmez maddelerini hedef alıyor.

Vatandaşlık tanımına itiraz ediyor.

Anayasada Türk’e karşı.

Kimi tarikatları baş tacı ediyor.

Kimi Güneydoğuda bölücülük peşinde…

Özerklik istiyor.

Diğeri bunu yeterli bulmuyor.

En son Ordumuz hedef alındı.

Dedik ya…

Yokuş aşağı giden freni patlamış kamyon gibiler.

Duvara toslamaları yakın…