Milletimiz de hak ediyor Suriye milleti de
Dünya siyasetinin kalbi uzun süredir bölgemizde atıyor.
Verimli topraklar.
Müthiş bir zenginlik barındırıyor.
Altı da öyle, üstü de.
Öyle tek tip de değil.
Her şey var.
Üretimin anavatanı.
Bu da bir kültür oluşturmuş.
Hele de insanı.
Kaç bin yıldır nelere tanıklık etmiş.
Kaç devrim başarmış.
Kaç imparatorluk kurmuş.
Zamanı geçeni yıkmış, yerine yepyenisini kurmuş.
Biriktirmiş… biriktirmiş…
En son ABD’nin adım adım bölgeden kovuluşuna da önderlik ediyoruz.
Dişlerini söktük. Bir zamanlar derdi ki, yerdeki karıncayı gözünden vururum ben!
Hani?
Karıncalar onun gözünü kör etti. Başkanları elindeki sağa dön, sola dön üç adım at yönlendirme kağıdını bile zor okuyor.
Eski başkanlarının evini basacak kadar acizlik içindeler.
Batıyorlar.
DENGELERİ DEĞİŞTİRİYORUZ
Dünyadaki dengeler Asya’dan yükselen seslerle değişiyor.
Yeni bir evreye giriyoruz.
Yeni bir doğum başladı.
Sancılar şiddetlenmişti.
Çok acılar çektik. Canlar verdik.
Sona geliyoruz.
Batı Asya’da ABD ve İsrail’in önünü kesme sürecine girdik.
Türkiye, Rusya, Çin, İran’la birlikte büyük bir gücüz.
Şimdi Suriye anahtarı elimizde.
Sonun mutlu olması ellerimizde.
Hem Türkiye Devleti, hem Suriye Devleti büyük sorumluluk altında.
Kaçınılmaz.
Her adım, her söz…
Çözüm yollarına mayın döşeyen ufak tefek görevli taşları çekiniz yoldan!
Ellerinde ateşle koşup sınırlara üşüşenler var.
Hokkabazlık işi değil bu!
Biz yıllardık temizlemeye çalıştık.
Engelleri bir bir aşalım diye ülkeler arası da koşup durduk.
Yanlışlar yapıldığında, güvenin dedik, Türk milletine güvenin, yönü o çizecektir. Doğru yolu o gösterecektir.
Çok emek verdik.
Milletimiz hak ediyor.
Suriye milleti hak ediyor.
SURİYE İNSANI BAŞI DİKTİR
Suriyelileri çok yakından tanıyorum. Kaç kez gittik. Sayın Esat’la da görüştük. Olayların gelişimini birebir dinledik. Vatan Partisi Öncü Kadın ve Türk kadın milletvekilleriyle birlikte en üst düzey kadın siyasetçilerle ve örgütlerle görüştük. Üniversite akademik çevresiyle çalışmalar yaptım. Ekonominin ve basının her aşamasındakileri tanıdım, konuştum, tartıştım. Ama hepsinden önemlisi sokaktaki insanı aracısız tanıdım, gözlemledim.
Suriye insanı başı diktir.
Emperyalizme karşı mücadelecidir.
Laik, hoşgörülü ve kültürel birikimi özel bir millettir.
Atatürk’ün daha o zaman değerlendirdiği gibi “Fransızlar da kim oluyormuş..!”
Mutfaklarından giysilerine edebiyatlarından insan davranışlarına birbirimize çok benzeriz.
Araplara karşı önyargıyla gidenler “ama siz hiç Araba benzemiyorsunuz” dediklerinde “esas Arap biziz” derler.
EMPERYALİZMİN BAK DEDİĞİNE BAKMA
Emperyalizmin hedefindeki milletlere tepeden bakmak bize hiç yakışmaz.
Baktırmaya çalışanlardan uzak durunuz.
Soru işareti koyunuz.
Kimden yanalar?
Hangi cephenin sızıntısı onlar?
Soruyu sorun. Ayırt edin.
Ayıklayın aramızdan onları.
Kesin seslerini.
Sınırımız ortak, milletimiz ortak, kültürümüz ortak, düşmanımız, dostumuz, menfaatimiz ortak… Hatta operamız, orkestramız, şarkımız, türkümüz bile, bir oynatır bizi.
Tecrübeyle biliyoruz.
Eee??
Demek ki…
Şimdi milletlerimize hizmet zamanı.
Ya edeceğiz ya edeceğiz.
Bize yakışın budur.
Görev dayatmıştır.