23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Milletvekillerine açık mektup

Şahin Mengü

Şahin Mengü

Eski Yazar

A+ A-

10 Aralık 2016 tarihinde TBMM Başkanlığı’na sunulan AKP ve MHP ortak çalışması “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” yasama, yürütme ve yargıyı tek elde toplayacak şekilde rejim değişikliği niteliğinde hükümler içermektedir.
Özetle; “Başbakanlığın kaldırıldığı, Cumhurbaşkanının partisiyle ilişkisinin kesilmediği, Cumhurbaşkanı ile TBMM seçimlerinin aynı anda yapılması zorunluluğunun getirildiği, OHAL ilan etme yetkisinin (yürütme yetkisinden dolayı) Cumhurbaşkanına verildiği, parlamenter sistemin kaldırılması nedeniyle Kanun Hükmünde Kararname kaldırılarak Cumhurbaşkanına CB Kararnamesi çıkarma yetkisinin verildiği, milletvekili sayısının ve seçilme yaşının değiştirildiği, yedek milletvekilliğinin getirildiği, on iki üyeye indirilen Hakimler ve Savcılar Kurulunun (Yüksek sözcüğü çıkarılmış) altı üyesinin Cumhurbaşkanı tarafından seçildiği, üst düzey kamu görevlilerinin Cumhurbaşkanı tarafından seçildiği ve geçici maddeyle çok sayıda olumsuz uygulamaya yol açtığı dikkate alındığında” Anayasamızın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez nitelikteki temel ilkelerinin tamamen göz ardı edildiği görülmektedir.
Demokratik, laik, hukuk devletlerinin en önemli özelliği, egemenliğin ulusta olması, egemenliğin yasama-yürütme-yargı erkleri arasında dengeli dağıtılması ve denetleme mekanizmalarının tam anlamıyla işlemesidir. Oysa bu değişiklik teklifiyle kuvvetler ayrılığı da, denetleme mekanizmaları da ortadan kaldırılmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti, 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi sonrasında, Kuvayı Milliye döneminde yurdun pekçok yerinde vatanseverler halkımızca toplanan 30 dolayındaki Ulusal ve Yerel Kongrelerde ortaya çıkan “milli irade” beyanından sonra ölümsüz önderimiz Mustafa Kemal tarafından bütün kongrelerin birleştirilerek, 23 Nisan 1920 tarihinde TBMM’nin açılmasıyla kurulmuş bir HALK CUMHURİYETİDİR.
Bölünemez, paylaşılamaz ve devredilemez egemenliğine “kayıtsız ve şartsız” sahip çıkan milletimiz adına Türkiye Büyük Millet Meclisi, zaferle taçlandırılan İstiklâl Harbi sonunda, 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetimizi ilan etmiş ve tüm kuvvetlerin tek elde toplandığı monarşiyi tarihe gömerek, 1876 Kanunu Esasi ile başlamış olduğu anayasal yönetim sistemini, iktidarı yasama-yürütme-yargı arasında paylaştırarak kesin kuvvetler ayrılığı ilkesine dayanan “parlamenter yönetim” şeklini benimseyerek ülkemizi çağdaş demokrasiler düzeyine taşımıştır.
Millete ait olan “egemenliği” vekâleten kullanan Türkiye Büyük Millet Meclisini devre dışı bırakacak, yasama-yürütme-yargı yetkisini tek kişiye, Cumhurbaşkanına, devredecek bir Anayasa ülkemiz açısından büyük sorunlara yol açacaktır. Özellikle bölücü ve gerici terör saldırılarının arttığı, can aldığı, her geçen gün şehitler verildiği bu ortamda:
1- Rejim değişikliğine yol açacak bu Anayasa Değişiklik Teklifinin ülkemizin, milletimizin, Cumhuriyetimizin geleceği adına GERİ ÇEKİLMESİNİ,
2- CHP ve MHP milletvekillerinin Anayasa Komisyonundaki ve TBMM Genel Kurulundaki oylamalara KATILMAMALARINI,
3- CHP milletvekillerinin Anayasa Komisyonu ve Meclis Genel Kurulunda oylamalar yapılırken oylamaya katılmayarak, gündemdeki madde hakkında Mecliste ve medyada imkân bulacakları her yerde basın toplantısı yaparak HALKI AYDINLATMALARINI,
4- CHP’nin oylamalara katılıp RED oyu vermesini değil, oylamalara katılmama konusunda Grup Kararı almasını; AKP, MHP ve HDP birlikteliğiyle kabul edilecek bu anayasa değişikliğine ORTAK OLMAMASINI talep ediyoruz.