Milli Düşmanlık Bakanlığı

Bu bakanlığı o hale getirdiler ki, ona “Devleti içten yıkma bakanlığı”, “Devletin altını oyma bakanlığı”, “Milleti birbirine düşman etme bakanlığı”, “Türk milletini Araplaştırma bakanlığı, “IŞİD militanı yetiştirme bakanlığı”, “Cumhuriyet değerleri ile savaş bakanlığı” da diyebilirsiniz.
Milli Eğitim Bakanlığı’na son çiviyi eğitimle hiç ilgisi olmayan İsmet Yılmaz çaktı. Bay Yılmaz, lideri olan Erdoğan’ın milli eğitimi kökten yıkarak yerine Arapçı-ümmetçi-şeriatçı bir model kurma projesinin koordinatörü olarak o koltuğa oturtuldu. O da yanına IŞİD kafalı sözde eğitimcileri alarak Türk milli eğitiminin çağdaş, laik, demokratik ders çizelgesini değiştirtti. Koltuğuna oturduğu devleti kuran liderlerin üstünü çizdirmek için ders konularını değiştirtti.
Sokaklarda IŞİD kafalı yobaz takımı Atatürk heykellerine saldırırken gücünü işte bu bakanın eğitimde yaptıklarından aldı. AKP’li belediyeler, bu cihatçı saldırgan zihniyeti mahallelere yaymak için var güçleriyle uğraştılar, uğraşıyorlar. Diyanet İşleri bu IŞİD zihniyetini yaymak için Kuran kurslarını dibine kadar kullanıyor. Camilerimiz tarihte bir eşi daha görülmemiş ölçüde siyasallaştırıldı ve bir partinin propaganda merkezlerine çevrildi. İmanın yerini siyaset aldı... AKP için çalışmak Allah için çalışmak gibi sunuldu, sunuluyor.

TÜRGEV YÖNETİYOR

Dünyanın gelişmiş ülkelerinde eğitimi, eğitimciler yönetirken Türkiye’de mezhepçi imamlar ve bu çizgidekiler yönetiyor. Bunun kanıtlarından birisi Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜRGEV Vakfı. Bu vakfın işaretine göre hareket eden bir bakanlık kadrosu var başta. TÜRGEV ilanlarındaki gençlere bakın, hepsi türbanlı... Türk milletine, model olarak, 1970’lerde ortaya çıkan sıkma başlı, cariye ruhlu kızları-kadınları model olarak dayatıyorlar. Ve Müslümanlığı türban ile eş göstererek onun özünü de boşaltıyorlar. Milletini unutmuş, çağdaş değerlere düşman, saldırgan, ölülere bile saygı duymayan kindar bir kuşak yetiştiriyorlar.
Ve bu zihniyet bizi çağdaş dünyadan kopartıp gerici, ilkel, cahil, vahşi Arap şeriatçılarının parçası yapıyor.

TERÖR ÜRETİM MERKEZLERİ

Milli Eğitim Bakanlığı’nın yürüttüğü bu yıkıcı eğitim programı ile Türkiye, dinci militan yetiştirecek bir büyük eğitim kampı haline getiriliyor.
Bu zihniyet sadece Türkiye’nin geleceğini değil bütün dünyayı tehdit ediyor. Her tarafta sıkıştırılan ve yok edilen IŞİD militanları, bu eğitim sistemiyle Türkiye’de yetiştirilecek. Ve Türkiye yakın bir gelecekte dünyaya dinci militan/terörist ihraç eden bir coğrafyaya dönecek.
Ders konuları arasına cihatın sokulma sebebi budur. Cihat, Sünni İslam inancında düşmanla savaş demektir.
İslam’ın yayılma dönemindeki dışa yönelik bu yağma (ganimet) saldırıları şimdi içe döndü. Çünkü, Müslümanların artık Hıristiyan âlemine saldırıp oraları yağmalayacak gücü yok. Aksine kendi ülkeleri yağma alanı oldu.

İÇE DÖNÜK CİHAT

Peki bu AKP’nin cihadı neyi amaçlıyor?
Bu IŞİD kafalılara göre Müslüman görünüp de kendileri gibi düşünmeyen veya ibadet etmeyen Hıristiyan ve Yahudi’den daha kötüdür. Yani Şiiler ve Aleviler, bu ekip için Yahudi ve Hıristiyanlardan önce öldürülmeleri gereken gruplardır. İşte yeni tip küresel Sünni terör bu zihniyetten besleniyor. IŞİD de İsrail veya ABD güçlerine bu yüzden saldırmıyor.
AKP’yi iktidara getiren zihniyet, Türkiye Cumhuriyeti’ni “kâfir ülkesi” olarak görmüştür, görmektedir. Onlar gibi düşünmeyen herkes, kâfir sayılmaktadır. İşte bunları yok edecek her türlü çabaya da cihat diyorlar.
AKP’nin yeni çıkardığı ders kitaplarında laikliğin dinsizlik gibi gösterilmesinin sebebi de budur. Türkiye’de halkın yarısının kendisini bir biçimde laik hayata eklediğini düşünürsek, laikliğe saldırının iç çatışma girişimi olduğun anlaşılır.

İMAM HATİPLER MERKEZ

Peki cihatçı militanların üretim alanları neresidir? Şu anki imam hatip okulları ve ilahiyat fakülteleri... AKP; Türk çocuklarını imam hatiplerde kendi siyasetinin militanı haline getirdiği için bu okulları hızla yaygınlaştırıyor. Diğer okullardaki kapasiteyi büyük ölçüde düşürüp milletin çocuklarını imam hatipe girmeye zorluyorlar.
Ne yazık ki buralardaki çocuklarımız zihinlerinden yakalanıp esir ediliyorlar ve AKP’ye imanı dine iman gibi görüp ona göre çalışıyorlar.
Buranın bir basamak üstü olan ilahiyat fakülteleri de aynı yolda. Buralar, çağdaş din adamı yerine, Türkiye’yi Orta Çağ koşullarında bir hayat biçimine sürüklemek hayalindeki militanlar yetiştiriyor.
Tehlike büyük...
Hem iç barış için...
Hem dünya barışı için...
AKP Lideri Erdoğan, bu büyük yıkım projesinin üstünü değişik ataklarıyla kapatmasını becerdi.