26 Kasım 2024 Salı
İstanbul 10°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Milli kahramanlar (tamamı)

Semih Koray

Semih Koray

Gazete Yazarı

A+ A-

17 Ocak 2012 tarihli Aydınlık'ta Sayın Doğu Perinçek Rota'da "Kahraman Devlet Adamı Rauf Denktaş"ı yazdı. Kahramanlık günümüzde bütün insanlığın o kadar şiddetle ihtiyaç duyduğu bir haslet ki, Rauf Denktaş hakkında yazılacak bir yazıda kahramanlıktan söz etmemek, onun yaşam ve mücadelesini ziyan etmekten başka bir anlama gelmez. Onun için bu yazı da, Rota'nın gösterdiği rotayı izleyerek Rauf Denktaş'ın kahramanlığına adanmıştır.

2002 Kasımı'nda Baf

3 Kasım 2002 seçimlerinin hemen öncesinde dört günlüğüne Güney Kıbrıs'ın Baf kentindeydim. O sırada genel sekreterlik görevini yürütmekte olduğum ASSET'in (Güney Avrupa Kuramsal İktisatçılar Birliği) yıllık toplantısına gitmiştim. Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde bütün televizyonların ilk haberi Türkiye'de yapılacak genel seçimler ve Recep Tayyip Erdoğan'dı. Sokakta konuştuğum herkes, "Yaşasın, Türkiye'de Tayyip Erdoğan seçiliyor. Amerika'nın sözünden çıkmaz. Kıbrıs meselesi çözülüyor." diye bayram yapıyordu. Aradan geçen dokuz yıl, böyle düşünen Güney Kıbrıslı Rumların Rauf Denktaş'ı hesaba katmamakla ne kadar büyük hata yapmış olduklarını gösterdi.

Milli kahramanlık çağımızın evrensel bir değeridir

ABD, Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla, önemli bir ideolojik üstünlük elde etti. Birinci Körfez Saldırısı'yla "askeri üstünlük" gösterisini yaptıktan sonra, ideolojik alanda topyekûn bir saldırıya geçti. Ezilen Dünya'da daha önceden beri dolaylı yollarla aşındırılmasına girişilmiş olan milli devlete ait kavramlar, artık doğrudan ve açık biçimde bu saldırının hedef tahtasına kondu. Tahtanın merkezinde "milli kahramanlar" vardı. Çünkü milli kahramanları yok etmeden milli devleti yok etmek olanaksızdı.

Milli kahramanlar, içinde yaşadığımız milli devrimler çağının en evrensel değerleri arasındadır. Onun için Rauf Denktaş, sadece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ya da anavatanın milli devletinin değil, emperyalizme karşı direnen bütün ezilen ulusların milli kahramanıdır. O, her milli kahraman gibi, kendi vatanını savunmakla, bütün Ezilen Dünya'yı savunmuştur. Emperyalizmin Kıbrıs üstünden Kıbrıs Türk haklına ve anavatana yönelik planlarının önüne dikilmiş, Kıbrıs adasının Doğu Akdeniz'de emperyalizmin hakimiyetinde Türkiye'ye, Ön Asya'ya ve giderek bütün Avrasya'ya karşı bir saldırı üssüne dönüştürülmesini engellemiştir.

Milli kahramanlık bayrağını yüksekte tutmak

Ama belki daha da önemlisi, Rauf Denktaş, son nefesine kadar, hiç "kahraman edası" takınmaksızın, ama kahramanca ve son derece kararlı bir biçimde, bir milli kahramanın simgesini yükseklerde tutarak bayraklaştırmıştır. İşte dostun önünde saygı ve sevgiyle eğildiği, düşmanınsa selam durmak zorunda kaldığı bayrak, budur.

Rauf Denktaş'ın ölçütü, hep millete, vatana ve milli devlete, nereden ve hangi kisve altında gelirse gelsin, her türlü saldırıya en önde karşı koyanların başında yer almak olmuştur. Talat Paşa Komitesi'ne kuruluşundan itibaren önderlik ederek, Komite'nin yürüttüğü bütün mücadelelere sağlık sorunlarına aldırmadan hiç tereddütsüz ve bütün gövdesiyle katılması, bunun en açık göstergesidir.

Mecburen selam

duranların amacı

Rauf Denktaş Bayrağı'nın önünde bugün mecburen selam duranlar, bu bayrağı etkisizleştirmek amacıyla ve "milli kahramanları yok etme projesi"nin bir parçası olarak, onun kişiliğini geçmişe ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşuna hapsetmeye çalışmaktadırlar.

Rauf Denktaş'ın "işini bitirdiklerini" sananlara, "kimin işinin bitmekte olduğu"nun yanıtını, Denktaş'ı sonsuzluğa uğurlayanlar vermiştir. O, sadece yaşamıyla değil, ölümüyle de milleti birleştirmiştir.

Rauf Denktaş, Brecht'in deyişiyle, insanlığın artık kahramanlara ihtiyacının kalmayacağı bir çağın önünü açan kahramanlar ordusunun bir mensubudur.