Minik Serçe'nin şarkısına mikroskoplu klip
Yazın artık tüm sıcaklığıyla hissedilmeye başlandığı şu günlerde müzik sektörü de hareketlendi. Birçok ünlü isim yeni albümlerini veya tek şarkılık hareketli çalışmalarını dinleyicilerin beğenisine sundu. Son dönemde eskinin popüler şarkılarının yeniden uyarlanarak, yeni sesler tarafından okunması da moda oldu. Türk pop müziğinin Minik Serçe'si Sezen Aksu'nun bir döneme damgasını vuran "Le le le" adlı eserini yeniden seslendirerek, renkli bir kliple yaza merhaba diyen Tuğba Lofçalı ile konuştuk. Tuğba Lofçalı'nın klibi 6 Temmuz'dan beri YouTube'da 120 binden fazla izlendi.
Müzikle profesyonel anlamda ilgilenmeye ne zaman başladınız?
12 yıl önce sahneye çıkarak müziğe başladım...
Sektöre adımınızı attığınızda karşılaştığınız en büyük zorluk ne oldu?
En büyük zorluk tek başına, prodüktör, yapımcı veya başka bir destek olmadan albüm yapmaya çalışmak... Maddi ve manevi olarak bu durumun altından kalkmak. Ve giderek azalan canlı performans mekanları bulmak, bir nevi iş bulmak.
Çıkış yakaladığınız son çalışmanızdaki Sezen Aksu şarkısını tercih etmenizin özel bir anlamı var mı?
Bir önceki 4 şarkılık çalışmamda da Gökhan Tepe, Hakkı Yalçın, Ceyhun Çelikten gibi isimlerden şarkı almıştım. Bu defa 7'den 70'e herkesin mutlu olabileceği, eğlenebileceğiniz bir şarkı olsun istedim.Ve en yakın hissettiğim, beni de çok eğlendirdiği ve aynı zamanda Sezen Aksu kalitesinde olduğu için tercih ettim. Çok renkli çoluk çocuk gençlerin olduğu, herkesin mutlu olduğu bir kliple de bütünleştiğini düşünüyorum.
Klibin yönetmenliğini sizin yaptığınızı duydum. İlk yönetmenlik denemeniz mi, yenilerini görecek miyiz?
Evet yönetmeni benim ve ilk deneyimim. Klasik sadece kadın ve erkek ilişkisini ele alan bir klip olsun istemedim. Çok renkli olması çocukların yer alması ve amacımdı. Çocuklarla çekim yapmak zor olur diye defalarca uyardılar ama okul öncesi öğretmeni olduğum için son derece eğlenceli bir çekim yaptık... Kız arkadaşlarımı da mühendislik fakültesinden en yakın arkadaşlarım oynadılar.. Klibin temelinde güçlü ayakları üzerinde duran aşık ama bir o kadar da kendi kurallarına bağımlı otoriter ama aile kurmak isteyen bir kadını canlandırmak istedim. Yani çapkın bir erkeğin karşısında onu nasıl dize getireceğini bilen, aile kurmak isteğini çocuklarla olan iletişim ve ilgisinden ciddiyetini belli eden güçlü bir kadın... Klipte mikroskop kullanmayı da ihmal etmedim.
Sizce de CD, kaset, plak öldü mü?
Evet CD'ler evet maalesef ölmekte, yerini sosyal medya ve dijital müzik platformlarına bırakmakta... İyi yönleri de var kötü yönleri de... Ama teknolojiye ayak uydurmak ve takip etmek şart. Her şey çok çabuk değişip yenileniyor...
Yeni şarkı veya albüm çalışmaları görecek miyiz?
Yolun çok başındayım umarım çalışmalarımızı devam ettirebilecek gücü bulabiliriz. Malum hayat hepimiz için oldukça zorlayıcı.
Son dönemde coverlar yükselişte bu bir moda mı yoksa eskimeyen şarkıların gücü mü?
Ben bu şarkıya karar verdiğimde cover'lar neredeyse yoktu. Biz işimizi bitirip klip aşaması da bittikten sonra yapımcı arayışı içindeyken Yıldız Tilbe şarkıları çıktı... Çok da güzel oldu. Tabii ki coverla hep devam etsin.. Ben Sezen Aksu'nun kollarında kendimi çok mutlu hissediyorum. Acayip bir güven en kaliteli ezgi ve müzikal kaltiye teslimiyet.. Bu zorlu şartlar da bir parça güven ihtiyacını hakkettiğimi düşünüyorum.
Moda mı diyorsanız ömür boyu sürecek olan bir durum bence, bir ihtiyaç... Müzik devam ettikçe bir çok şarkıcı, kıymetli sanatçıların şarkılarını söylemek isteyecek, buna arzu duyacak ve peşinden koşarak aynen benim gibi dünya yok olana kadar le le le... defalarca söyleyecektir eminim.
İşte o klip: Tuğba Lofçalı Le le le...