Modernite Belası
Epeydir ekranlarda birbirinin benzeri diziler.
Hırs, ihtiras, karmaşık ve
aşk sosu ile servis edilen
çoğu gayri ahlaki ilişkiler.
Kötülük, entrika, güç savaşları
ne ararsanız var.
Gerekirse cinayet işle ve hiç bir şey olmamış gibi yaşa.
Öfkelendin mi,
kırıp dök, bağır çağır.
Beddua et, seyirciye de bellet.
Böyle yaşamlar nüfusun kaçta kaçı diye bakarsanız
belki de hikaye edilmeyecek kadar az.
Ama sanırsınız ki millet tümden böyle.
Reyting denilen canavara bakarsanız da çok izleniyorlar.
ÇOK MODERN
Bunlardan birisinde başrolde oynayan
modern kesimin modern kadını.
Öyle modern ki
evde ayakkabıyla geziniyor,
öyle modern ki
inançlara tahammülü yok.
İşte bu çok modern kadını oynayan hanımefendi
kendisini öyle kaptırmış ki
dizide esip gürlemek onu kesmemiş
dijital dünyada çektiği videolar ile devam ediyor
seyirciye kızmaya.
Siz bakın işinize,
seyredin yeter diyor.
seyirciyle didişmeyi
onlara haddini bildirmeyi marifet sanıyor.
MÜSTEMLEKE RUHLAR
Bir modadır gidiyor
bu coğrafyada diye başlayan cümlelerle,
hakaret, aşağılama, karamsarlık.
Varsın olsun yeter ki
emperyalizme şirin görünsünler.
Başarılı bir oyuncu olup olmamaları da önemli değil
eline tutuşturulan bir kâğıt parçasında ülkesini karalasın yeter.
Alıverir bir ödül.
Ya da kendini bir İngiliz dostu gibi göstermeye çalışarak
iyi öğrendiği İngilizcesiyle ülkesini şikayet etsin.
Gerisi ne gam ne tasa.
Devletin kasasından her türlü hibeyi hiç gocunmadan almasını da iyi bilirler
her buldukları fırsatta devlete çakmasını da.
Sözde komedi görüntülü
ama özde bol küfürlü filmlerle
kazandılar mı para
imarsız koylarda,
kendi şatolarını inşa eder
ama fırsat buldular mı
Help Türkiye diye çağrılarla
bir de kendilerini doğa dostu gösterirler.
Kolayca trollük de yaparlar
ama ne hikmetse
bir tek kendi devletine kızar dururlar.
Misal, devletin televizyonunda başrol kapıp, rol keserken
seyretmeyin bu televizyonu diyebilir kolayca.
Nasılsa alıyordur o parasını.
Dünyada yoktur bu nankörlüğün eşi benzeri ama
bizim kültür dünyasının Truva atları olup
bazen dizilerde bazen
dijital ve sosyal medyada
karşımıza çıkar dururlar.
Bazen de kadın olmak sadece bir teşhir olgusuymuş gibi
sahnede iç çamaşırını göstermesine tepki gelince
ya kadın hakları der ya da
kıskanılıyorum diye övünürler.
Sesi detoneymiş,
bestesi yokmuş güftesi yokmuş
ne gam ne tasa.
Bir değer katmayan
tüketen popüler kültür zehirini zerk etmiştir nasılsa.
Bu insanlar öyle modernlerdir ki
müstemleke ruhlarını ortaya sererken
bir çok masum insana da
kendi medeniyetini
kendi değerlerini ıskalatır dururlar.
İLLE DE KUTUPLAŞMA
Bu satırları yazarken
ekranlarda ana muhalefet lideri.
Avaz avaz konuşuyor.
Kadın hakları güzellemesi ile
sezaryeni savunuyor.
Üstelik hem anne hem bebek için riskleri olan bu doğum ameliyatı
acil durum durumlar dışında dünyada da yasakken.
Bayramda içeri alınan gençlere de getiriyor sözünü.
Ninesinden, dedesinden uzak kaldılar diyerek.
Fakat o gençler arasında bolca provokatör olduğunu niyeyse söylemiyor.
Öyle kaptırmış ki kendisini
ne şehitlerimizi anıyor ne devletin kurumlarını savunuyor.
Oysa bugün o kürsüde
veryansın edebiliyorsa
yedi düvelle mücadele ederken
bu uğurda canını feda eden
bayram nedir
tatil nedir bilmeyen,
ailesinden,
sevdiklerinden uzakta
kim bilir nerelerde ne mücadele veren
bu milletin adsız kahramanları
güzel evlatları sayesindedir.