Muhalefet ekonomi yönetiminde de anlaşamadı

Seçim için son kozlar oynanıyor.

Muhalefet ekonomiyi öne çıkarıyor.

İktidarı buradan vurmaya çalışıyor.

Bunun için planlar yapmışlardı.

Ekonomi yönetimini görkemli açıklayacaklardı.

Zaman olarak İstanbul mitingi düşünülmüştü.

SON HAMLE

Seçim için son hamle olacaktı.

Seçmen yeni bir şey bekliyordu.

Bu çıkışla 1. turda kazanma hayali vardı.

Seçim danışmanları da böyle düşünüyordu.

Eksik tamamlanabilirdi.

TOPLANTI

Ekonomi kurmayları İstanbul’da toplandı.

Toplantıya katılan isimler şunlar:

CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke,

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak,

DEVA’dan İbrahim Çanakcı, Burak Dalgın;

DP’den Bülent Şahinalp, Ali Arif Aktürk;

Gelecek Partisi’nden Kerim Rota, Serkan Özcan,

İYİ Parti’den Bilge Yılmaz, Birol Aydemir,

Saadet Partisi’nden Sabri Tekir, Musa Öztürk.

ANLAŞAMADILAR

Kim hangi göreve getirilecek…

Mitingde kamuoyu ile paylaşılacaktı.

Ama yine anlaşamadılar.

Mutabakat oluşmadı.

Tartışma tek taraflı da değil.

Hem Masa’da, hem partilerin içinde.

Seçim kazanılırsa erken kavga işareti.

Toplantı sonrası…

Sadece genel bir açıklamayla yetinildi.

Asıl planlanan yarım kaldı.

LİYAKAT

Nedenini merak ettim.

Verilen yanıtlar özetle şöyle:

“Kadroların paylaşımı oya göre olacak.

Kimin ne kadar oy aldığı belli değil.

Bu nedenle görevleri şimdiden

ilan edemeyiz.”

Bunları duyunca çok şaşırdım.

“Hani siz liyakat diyordunuz.

Ekonomi bürokrasisinin partisi mi olur.

Kim liyakatli ise onu atamak

gerekmez mi?

Ganimet mi paylaşıyorsunuz?" dedim.

Tartışmaya girmek istemediler.

Ama niyetlerinin ne olduğu çok belli.

Sonrasını tahmin etmek hiç zor değil.

İSİMLER

İsimler tanıdık.

Üstelik çoğu eski AK Parti bürokratları.

Babacan’ın kadroları…

Diğerleri de onlardan farksız.

Kemal Derviş’in yakın çalışma arkadaşları.

Savundukları ekonomi modeli…

IMF ve Dünya Bankası’nın istekleri.

Neoliberal ekonomi politikaları.

AYNI YÖNTEMLE…

Ekonomide bugün gelinen nokta…

Kamu kuruluşlarının satılması.

Özelleştirme bayraktarlığı…

Kaynakların çarçur edilmesi…

Üretime değil borca dayalı büyüme…

Betonlaşma politikaları…

Kılıçdaroğlu seçilirse…

Ekonomiyi yine aynı kafa yönetecek.

Aynı yöntemle farklı sonuç alınır mı?

ULUSLARARASI SERMAYE

Uluslararası mafyalaşmış sermaye…

Türkiye’deki seçimi bekliyor.

Türkiye’yi iyice söğüşlemek için sabırsız.

Besledikleri yayın organları…

Ülkemiz için analizler yapıyor.

Bu arada krizi fırsata çevirenler de var.

Borsa ve dolar vurguncuları…

Her fırsatı değerlendirme çabasındalar.

HALK YOKSULLAŞIYOR

Halk yoksullaşıyor…

Ama çok küçük bir azınlık mutlu.

İnanılmaz ölçüde zenginleştiler.

Vatandaş pazarlarda akşam saatlerini bekliyor.

Çöpten yiyecek toplayanlar var.

Ama milyonerlerimizin sayısı artıyor.

İşin ne hale geldiğinin göstergesi…

ABD’NİN TUTUMU

Muhalefetin umudu Batı…

Özellikle Amerika’dan medet umuyor.

Ama oradan gelen haberler farklı…

Muhalefeti desteklese bile niyetleri aynı:

“Türkiye’ye bedel ödettirmek,

çökertmek.”

Seçimi kim kazanırsa kazansın…

Planları değiştirecek gibi görünmüyor.

Washington’da yapılan hazırlıklar…

Yaptırımlarla karşılaşırsak sürpriz olmaz.

Türkiye’yi iyice kuşatma, teslim alma çabası içindeler.

Peki planları tutar mı?

Sürekli tekrarlıyorum zor…

Halep orda ise arşın burada, göreceğiz…