29 Eylül 2024 Pazar
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Mustafa Kemal ve Sabiha Sultan -(TAMAMI)

Özdemir İnce

Özdemir İnce

Eski Yazar

A+ A-

Her kötülüğün kaynağı (!) ulus devletin tarihin çöplüğüne gönderilmesi; tarihle yüzleşme safsatası; resmi tarih tiksintisi; geçmişle barışma türünden zıpırlıklar, son yirmi-otuz yılın sosyetik modası. Gördüğünden göz kirası isteyen türden bir tarih yazıcılığı. Tarih yazımının ciddi okullarının, anlayışlarının izinden giden tarihçiliğe pek rastlanmaz ülkemizde.

Sözünü ettiğim tarih yazımı anlayışı malumatla değil talimatla geldi. Bilgi ve ilgiyle yani malumatla gelse neyse, mesleki etkilenme sayılır. Sözünü ettiğim moda, ABD’nin CIA’sına bağlı vakıfların; Karen Fogg yenge, Joost Langendijk enişte türünden Avrupa Birliği politikacı ve memurlarının talimatıyla geldi. “Tarihinizle yüzleşmeden” yani “Ermeni Soykırımını kabul etmeden, Kemalist Cumhuriyeti ve devrimlerini yerin dibine batırmadan Avrupa Birliği’ne giremezsiniz, saygınlık kazanamazsınız” talimatı verildi.

Bir süre önce zaten, İslamcıların ve İkinci Cumhuriyetçilerin bayıldığı postmodernizm ve yapısalcılık da hoş gelmişti.

Bunun üzerine ülkenin neredeyse bütün yeteneksizleri tarih yazıcısı oldu. Bilimsel ve belgeli resmi tarihin karşısına çıktılar; gayri resmi tarih, özel tarih yazarken (!) işi kara çalmaya vardırdılar. Ortaya popüler tarihler ve tarihçiler, derin tarihler ve tarihçiler, soytarılıklar çıktı.

Bunlardan biri

Bunlardan biri de Ayşe Hür adında, Radikal gazetesinde “Tarih Defteri” karalayan bir hatun. Her yazısının sonundaki “Özet Kaynakça”da, göz korkutmak için, en azından on kitap adı vardır ama sayfa numaralarını es geçer. Yazıları kontrol etmek istersen binlerce sayfa okuyacaksın!

Bu gayri ciddi hatun her vesilede bir fırsatını bulup Atatürk’e “bok atar”! O kadar! Kanıtlanmış yanlışlarını, dedikodularını asla düzeltmez, bir fırsatını bulup gene tekrarlar.

Bunlardan biri de şu: Güya, Enver Paşa ile sidik yarışına giren Mustafa Kemal Paşa, Enver Paşa’nın saraya damat olmasına özenip Vahideddin’in kızı Sabiha Sultan ile evlenmeye kalkışmış. Amaç, padişah damadı olarak Enver Paşa’yı geçmek. Ancak, Mustafa Kemal’in evlenmek istediği Sabiha Sultan, kuzeni Şehzade Ömer Faruk’a aşık olduğu için, teklifi reddetmiş. (Radikal, 12.05.2013) Bu zırvayı birkaç kez yazdı. Bunlardan birine Aydınlık’ın 12.10.2012 tarihli sayısında şöyle bir değinmiştim:

“Ayşe Hür adlı ‘tarihçiye’, oğlan tarafının bir kutu baklava alıp padişahtan “Allah’ın emri Peygamber’in kavli ile” kız isteyemeye gidemeyeceğini bilmiyor. Damadı bizzat Padişah seçerdi. Adam paşa değilse paşa rütbesi verip kızıyla evlendirirdi. Ayşe Hür’ün belki haberi yoktur. M.Çağatay Uluçay’ın Türk Tarih Kurumu tarafından yayınlanmış “Padişahların Kadınları ve Kızları” diye bir kitabı var. Kitabı açıp 187.sayfayı okumalı.”

***

Ayşe Hür ister okur, ister okumaz ama biz okuyalım:

“Mustafa Kemal Paşa’ya, Karlsbad’a gideceği sırada, Vahidettin muhasibini yollar, kendisiyle kızı Sabiha Sultan’ı evlendirmek istediğini bildirir. Bu hususta Talat ve Enver Paşalar ve Fethi Okyar da Mustafa Kemal’i zorlarlar. Mustafa Kemal Paşa ‘evet ya da hayır’ demez. Sonradan evlenmekten vazgeçer. Bunun üzerine Sabiha Sultan 26 yaşında ve babasının padişahlığı sırasında halife Abdülmecid’in oğlu Ömer Faruk Efendi ile evlenir. (29.04.1920).”

***

Vahideddin, Mustafa Kemal Paşa ile veliahtlığı zamanında tanışmıştı. Veliaht Vahideddin’in Almanya İmparatoru’na yaptığı ziyarete (15.12.1917-05.01.1918) Mustafa Kemal Paşa da katılmıştı. Vahideddin bu gezi sırasında Mustafa Kemal Paşa’nın kişiliğine, bilgi ve dirayetine hayran kalıp ve bu nedenle kızını onunla evlendirmek istemiş olmalı. Mustafa Kemal Paşa’nın Alman İmparatoru ile yaptığı konuşmadan etkilenmemesi mümkün değildi. Mustafa Kemal Paşa, Temmuz 1918’de Karlsbad’a gittiğine göre, Vahideddin Almanya gezisinden altı ay sonra haber göndermiş.

Bir tanıklık

“Padişah’ın Kadınları ve Kızları”nın 187. sayfasında yer alan 3. numaralı dip notunu okuyalım:

“Bir gece, bir eğlence âleminden birlikte dönüşte Mustafa Kemal, doktor Rasim Ferit Talay’ın koluna girip onu yürüyerek Maçka Kışlası karşısındaki parka kadar götürür.Mustafa Kemal, bu sultanla evlenme işini açıp doktora düşüncesini sorar. O, işin kesin biçimde aleyhinde bulunarak şunları der: ‘1) Sen iki ayda herhangi bir kadından bıkarsın. 2) Bir sultanla evlilik hayatı sana ağır gelecek merasime tâbidir, yanına girebilmek için izin istemelisin veya onun davetini beklemelisin. 3) Eğer bir sultanla evlenirsen ta’n ettiğin (ayıpladığın) Enver Paşa’ya benzersin.’ Bunun üzerine Mustafa Kemal ‘Tek dostum sen imişsin, herkes bu işi yapmam için ayak diriyor’ der. Ve evlenmesi için onu sıkıştıranlara artık bu işi ağza almamalarını söyler.” (Y.Hikmet Bayur, Atatürk, Hayatı ve Eseri, Ankara 1963. S.148-149)

***

Bu tanıklık satırları, Mustafa Kemal Paşa’nın yakın çevresinden Hikmet Bayur’un kaleminden çıkıyor. Adını verdiğim iki kitapta da alıntı yapılan sayfalar belli. İnanmayan kitapları açar bakar. Ama Ayşe Hür, inatla kitap adı ve sayfa numarası vermiyor ve güya gayri resmi tarihçilik yapıyor.

Bu bayana Padişahın Kadınları ve Kızları’nı okumasını salık veririm. Öğrenmeye niyeti varsa, çok şey öğrenir. Örneğin şöyle bir cümle var: “İsmihan Sultan, II. Selim’in Nurbânû Sultan’dan olan kızıdır. Şehzade Selim ile Bayezid mücadelesinde, Selim’in üstünlüğünü temin eden Sokollu’ya, başarısına mükâfaten nikâh edildi. Sokollu Mehmet Paşa, o sırada iki hanımla evli bulunuyordu... kadınları boşamak zorunda kaldı.” (Age.s.40)

Demek ki Sokollu Mehmet Paşa, emirle karılarını boşamış ve İsmihan Sultan’la padişah talimatı üzerine evlenmiş.

Ama Mustafa Kemal Paşa ne malumat ne de talimat dinlemiş!