A+
A-
Nasıl büyük insan oldular?
Yayınlanma:
Bağlantıyı Kopyala
Bu hafta bir kitaptan değil, “bir dizi kitap”tan söz etmek istiyorum size....
Farkında mısınız bilmem; son yıllarda çocuk kitapları yayıncılığı, tamamen parlak kağıtlı, boyalı, tüketimi özendiren kitaplarda yoğunlaşmaya başladı.
Bu tür yayınların çocuk eğitimindeki yerini tartışacak değilim; bu konuyu uzmanlarına bırakmakta yarar var... Ancak bugün size anlatacağım örnek, “İşte; bu olmalı” dedirten türden... Başta yazarlar Sevinç ve Salim Koçak çifti olmak üzere çocuklara yönelik bu çok önemli dizi kitap projesini hayata geçiren Kaynak Çocuk ve Boyalıkuş Çocuk yöneticilerini kutluyorum.
***
Projenin ismi, “Nasıl Büyük İnsan Oldu?”
Bu kapsamda on bir kitap yayımlanması öngörülüyor.
Bunların yedisi basıldı ve kitapçı raflarındaki yerini aldı.
Basılan ilk kitap, Atatürk...
Büyük önder Mustafa Kemal’in çocukluğu, boş zamanlarını nasıl değerlendirdiği, yaramazlık yapıp yapmadığı, çocukken en çok üzüldüğü olaylar ve elbette hayatı anlatılmış...
***
Dizinin ikinci kitabı Mimar Sinan... Kitaptan kısa bir alıntı:
“Irmağın kıyısına varmıştı ki, ‘Yaşasın! Bu bir çamur, bu bir çamur!’ diye haykırdı. Sanki çamur değil, hazine bulmuş gibi seviniyordu. Ama çamur, bir hazineden daha değerliydi onun için... Hayallerinin peşinde ancak çamurla koşabiliyor, onları ancak çamurla gerçeğe dönüştürebiliyordu. Çünkü bütün yapıtlarını, çamuru koyulaştırarak elde ettiği kille inşa ediyordu. Hayallerinin peşinden gitmeyi hiçbir zaman bırakmayacak, bu sayede gün gelecek nice han, hamam, cami, köprü, saray inşa edecekti.”
***
Üçüncü kitap, Nazım Hikmet...
“Ne oldu yine, neden yemiyorsun, diye sordu annesi...
‘Neden insanların bazıları zengin, bazıları yoksul anne? Acaba yoksulluğu ortadan kaldıramaz mıyız?’
‘Bunları büyüyünce düşünürsün evladım?’ dedi babası, ‘Böyle şeyleri anlaman için henüz yaşın çok küçük...’
‘Herkes eşit olamaz mı yani?’ diye diretti.
Bu kez büyükbabası, ‘Bunları büyüyünce öğrenirsin... Sen okulunu bitirmeye bak’ diyerek geçiştirdi soruyu...
Ama o, bunun nedenini düşünmeye hep devam etti.”
***
Dördüncü kitap, Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’a ayrılmış... Sümer uygarlığıyla ilgili önemli bilimsel çalışmalarla “Sümer Kraliçesi” diye anılan M. İlmiye Çığ’ın hayatı, bitmeyen enerjisi, ilgi alanları anlatılıyor.
***
“Nasıl Büyük İnsan Oldu?” dizisinin beşinci kitabının kahramanı, romanımızın en önemli isimlerinden Yaşar Kemal:
“Üç kafadar yamacı aşmışlar, daha sonra dağılarak mantar aramaya koyulmuşlardı. Bir anda Kemal’in, ‘Anaaaam’ diye inlediği duyuldu.
‘Aman Tanrım!’ diye bağırdı Mustafa:
‘Bu-bu, Ke-Kemal’in sesi. Mehmet, koş!’
Bu arada ses birden kesilmiş, sanki korkmuş gibi doğa da sessizliğe bürünmüştü. Rüzgarın fısıltısından başka bir şey duyulmuyordu.
‘Kemaaaal! Kemaaaal, nerdesin?’
Kemal’den hâlâ ses yoktu... Beş-on saniye sonra Mustafa’nın, ‘Koooş, buldum’ diye bağırdığı duyuldu. Kemal dizlerinin üstüne çökmüş, elleriyle bir gözünü kapatmış, öylece inliyordu. Arkadaşlarının geldiğini fark etmedi bile... Acaba Kemal’in gözüne ne olmuştu?”
***
Altıncı kitap, İstiklal Marşı’nı kaleme alan şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un hayatına, sevdiklerine ve haksızlıklara karşı sergilediği tutuma dair...
Küçükken sık sık nereye giderdi?
Çocukken de güzel şiirler yazar mıydı?
İstiklal Marşı’nı yazdığı için kendisine verilen ödülü neden reddetti?
Bu ve buna benzer soruların hepsinin yanıtı, kitapta...
***
Yedinci kitap kız çocuklarımızın okuması için büyük bir aşkla çalışan Atatürkçü, çağdaş tıp doktoru, akademisyen, yazar ve eğitimci Türkan Saylan’a ayrılmış:
“Sanki hayata veda edeceğini hissetmiş gibi ailesini ve dernek yöneticilerini başına topladı. Onlardan ne yapıp edip burs verdikleri kız öğrenci sayısını 36 binden 100 bine çıkarmalarını, Türkiye’deki her köye bir okul yapılmasını ve her kasabada bir kız öğrenci yurdu açılmasını istedi.”
***
Bunlar bugüne kadar yayınlanan kitaplar...
Sırada Mevlana, Fatih Sultan Mehmet, Pir Sultan Abdal ve İbrahim Çallı kitapları var!
Bana göre yetmez; çocuklarımız İsmet İnönü’yü, Cahit Arf’i, Uğur Mumcu’yu, Ruhi Su’yu, Leyla Gencer’i, Fazıl Say’ı... Kısacası, sanatımızla, kültürümüzle, toplumsal yaşamımızla, tarihimizle, bugünümüzle özdeşleşmiş bütün değerlerimizi, bu tür kitaplardan öğrenebilmeli...
Biliyorum; söylediğim şey zor ama imkansız değil...
Kaynak Yayınları’nın ve Sevinç-Salim Koçak’ın bu ricamı karşılıksız bırakmayacaklarına inanmak istiyorum.
Çünkü sadece çocukların değil, okuma sorunu olan büyüklerin de rahatça okuyabileceği bu kitapların, toplumsal aydınlanmamıza önemli bir katkıda bulunacağını görüyorum.