NATO gözlüğü takanlar Eşref Bitlis’in katledildiğini göremedi

ABD'nin, Türkiye sınırlarında “İkinci İsrail Devleti”ni kurmasını ve PKK’ya desteğini engellemeye çalışan Org. Eşref Bitlis, 29 yıl önce bugün, 17 Şubat 1993'te uçağı düşürülerek şehit edildi.

Türkiye’deki “Paralel Devlet Yapılanması”, yani Gladyo, üstünü örtmeye çalıştı. Askeri Savcılık 5 Mayıs 1993’te ‘soruşturmaya yer olmadığı’ kararını aldı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş perdelemeye dahil oldu. NATO gözlüğüyle bakanlar, “Müttefikimiz bunu neden yapsın?” diyerek dikkat dağıtmaya çalıştı.

Yanıltıcı bilgiler servis edildi. Basın kontrol altına alındı.

Aydınlık ise gözünü olgulara dikti.

Gelişmelere NATO ekseninde değil Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda bakan vatanseverler, ipin ucunu kısa sürede yakaladı.

Israrlı yayınların da etkisiyle, Bitlis’e yakın bir subay 19 Eylül 1993’te Aydınlık’a konuşmayı kabul etti: Bitlis, ABD-PKK ilişkisini kanıtladığı için hedef alındı.

Uçağın ikinci pilotu Kurmay Yüzbaşı Tuğrul Sezginler’in ailesi tertibin takipçisi oldu.

Emekli Tümgeneral Arslan Öner, ‘buzlanma ve pilotaj’ yalanını çürüttü.

Aydınlık’ın ABD temsilcisi Latif Bolat uçağın şirketini buldu, teknik detayları öğrendi.

Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek bilgileri geniş kitlelere duyurdu.

Av. Nusret Senem davalara önderlik etti. Ferit İlsever ve Adnan Akfırat’ın dikkatli takibi suikastın kitabını ortaya çıkardı. Sonunda Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla uçağın buzlanma sonucu düşmediği kesinlik kazandı.

Kısacası, ABD ve onun NATO’su gözümüzün önünde bir generalimizi katletti ama NATO’ya bilincini teslim edenlerin gözü görmedi.

Aydınlıkçılar ise gerçeği tırnaklarıyla ortaya çıkardı.