NATO taraftarlığı bugün böyle işliyor

Tarih, 17 şubat 2022. ulusal kanal'da fikir meydanı programındayız. bir gün sonra türkiye'nin nato'ya girişinin 70. yılı. anketlere göre Türk Milleti Ukrayna'da ABD ve NATO'yu sorumlu görüyor. Henüz Rusya'nın Ukrayna müdahalesi başlamamış ama yükselen fiyatlarla birlikte, gıda ve enerji güvenliği gündeme oturmuş. Bunu, Türkiye'nin ABD ve NATO'ya bakışını konuklarla birlikte konuşuyoruz.

Konuklardan biri, emekli bir korgeneral. Söze, "Türkiye'yi NATO'dan çıkartmazlar çünkü Türkiye'ye ihtiyaçları var." diye başladı. Türkiye'nin NATO'nun ucuz askeri olduğunu vurgulayan komutanımız, ABD'nin Türkiye'yi kullanmakta hâlâ hevesli olduğuna dikkat çekiyor. Komutanımız sözlerini özetle şöyle sürdürdü: "Türkiye NATO'dan çıkabilir mi? Bana göre çıkmamalı ama çıkmaya kalksak bile, bizi çıkarmazlar. Bizi kimse desteklemez. İyi bir hesap yapmadan NATO'dan çıkılmamalı. NATO sayesinde Avrupa'da yerimiz oldu, silahlarımız modernize oldu, Rusya'nın denetimine girmemiz veya parçalanmamız engellendi. Rusya, Türkiye NATO'da diye bize yakın. Türkiye'nin NATO'da olması, NATO'nun onun yanında olması için yeterli bana göre. Ucuz hesaplar yapıyoruz. Keşke çıksak da bir görsek. Ne oluyor, ne bitiyor. Neler geliyor başımıza. Çıktığımız gün Kıbrıs'ın nasıl elden gideceğini göreceğiz. O zaman kim olacak yanımızda? Size düşman olsa bile böyle bir örgütün içinde bulunmak önemli. Çıkın NATO'dan ve görün."

Komutanımız bunu söylerken, doğrudan bir NATO savunuculuğu yapmıyordu elbette. Program boyunca ABD'nin ve Batı'nın Türkiye'yi tehdit ettiğini de söylüyordu. Bu programı ve sözleri hatırlatmamızın güncel bir sebebi var. 7 Ekim'de bir müstafi amiralimiz, şu cümleyi kurdu: “ABD, Türkiye’yi NATO’dan çıkarıp, işgal planı yapıyor!”(1) Hatta amiralimiz, mart ayında Sözcü Gazetesi'ne verdiği demeçte "Ben ne NATO'cuyum ne de Avrasyacıyım ben Türkiyeciyim, Atatürk gibi Türk milliyetçisiyim. Benim pergelimin merkezi Ankara'dır. Ben Ankara'dan olaylara bakmaya çalışıyorum. (…) Keskin cepheleşmelerin Türkiye'ye kesinlikle fayda getirmeyeceğini düşünüyorum. Çünkü Avrasyacı yada NATO'cu olmak demek mandacı zihniyet demek.” ifadelerini kullanmıştı.(2)

Biri korgeneral biri amiral, biri denizci biri karacı, ikisi de Türkiye'ye tehditlerin yöneldiğini söylüyor; fakat ikisi de NATO'dan çıkılırsa, Türkiye'nin parçalanıp işgal edileceğini ifade ediyor.

AÇIK NATOCULAR UTANGAÇ NATOCULAR

AK Parti hükûmeti, Batı'dan yönelen tehditlere işaret etse de sürekli olarak Türkiye'nin NATO'daki rolüne ve gücüne vurgu yapıyor. "Denge siyaseti" ve "NATO'dan gelen tehditleri içeride kalarak bertaraf edelim." düşüncesi, hükûmete yakın stratejistlerin ve medyanın sık sık yazdığı bir konu. NATO'dan çıkma konusunda kararlı olmayan Cumhuri İttifakı, NATO'nun genişlemesine destek vererek, Türkiye'ye yönelik kuşatmanın güçlenmesine neden oluyor.

"6'lı masa" denilen birbirine benzemezler, NATO'da kalma konusunda daha hevesli. Hatta CHP, CHP içindeki unsurlar ve İyi Parti; NATO'culuk konusunda birbirleriyle yarışıyorlar.

NATO'nun kuruluşunun 70. yıldönümü günlerinde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Batı'nın gözüne girmek için adeta çırpınıyorlardı.(2) İmamoğlu, NATO konusunda şunları söylüyordu: “Türkiye, NATO'nun asli bir üyesidir. Avrupa'nın da asli bir parçasıdır. Ben her yerde söylüyorum: Avrupa İstanbul'dan başlıyor. Dolayısıyla Türkiye de Avrupa'nın başlangıç noktası, vazgeçilmez bir parçası. Türkiye'nin toplum bütünlüğü içerisinde Avrupa'ya, Batı'ya bakışı, çok büyük çoğunlukla desteği sürmekte. Bugün Türkiye'nin bu toplumsal anlayışının karşısında hiçbir siyasi parti duramaz. Bazen popülist söylemlerle siyaseti kullanma yönünde çatışma dilini tercih edenler olsa da, genel anlayışta artık Türkiye'nin Avrupa'nın ya da NATO'nun vazgeçilmez bir parçası, bir erki olduğunu biz de biliyoruz." Kılıçdaroğlu da Reuters'a yaptığı açıklamada, "Biz NATO'nun bir parçasıyız. Dolayısıyla kendimizi bu ittifakın dışında göremeyiz. Bu konuda taahhütlerimiz var. Biz NATO'yu sadece bir savunma aracı, kurumu olarak da görmüyoruz. NATO artık bugün 21. yüzyılda aynı zamanda demokrasinin de bir güvencesi" sözleriyle, NATO'ya biat ediyordu.

1997, dönemin başbakanı Mesut Yılmaz'ın "Devlete savaş açmışlar"(3) dediği ve Genelkurmay'ı dinlettiği ortaya çıkan Meral Akşener; bugün İyi Parti'nin başında ABD'ye tam itaat açıklamaları yapıyor.(4) Akşener S-400'lerin iadesi, Rusya düşmanlığı konularında "İyi" bir NATO'cu olduğunu gösteriyor.

Bunlar açık NATO'cu. Komutanların "Parçalanmamak için", "İşgal edilmemek için", "Kıbrıs'ın elden gitmemesi için", "Modern silahların olması için" NATO'da kalma söylemi, NATO'dan dışarı atılma korkusu utangaç da olsa kendilerini açık NATO'cuların yanına yer bulmalarına neden oluyor.

NATO KONUSUNDA EN KARARLI TUTUM

Bugün açıktan NATO'yu savunamayan bazı kesimler ve kişiler, 6'lı masa gibi açıktan yapamadıkları NATO'culuğu, gizli NATO'culuk yaparak örtüyorlar.

Jeopolitik yasadır: Uluslararası güce uluslararası güçle karşılık verilir!(6)

Karşımızda ABD namluları var. Doğu Akdeniz'de Türkiye'ye karşı ABD, Fransa, İsrail, Yunanistan, Güney Kıbrıs'ın da dahil olduğu bir korsan ittifakı kurulmuş durumda. Bu şartlarda "Ne NATO'cuyum ne Avrasyacı, Türkiye'ciyim", "NATO'dan çıkarsak parçalanırız", "ABD'nin amacı Türkiye'yi NATO'dan çıkarıp işgal etmek" sözleri, esasında Türkiye'yi yalnızlaştırmak veya NATO içinde bırakarak nefesinin kesilmesini sağlamaktan başka bir anlam ifade etmiyor. "Türkiyecilik" maskesiyle yürütülen bu faaliyetler, açıkçası gizli Amerikancılık, gizli NATO'culuktur.

NATO'dan çıkmak, Türkiye'nin bölgedeki ve Asya'daki dostlarıyla kucaklaşmasını sağlayacaktır. Suriye'de, Karabağ'da başta olmak üzere Türkiye ve Rusya silah arkadaşı. Astana süreci bölgedeki inisiyatifi ABD'nin elinden aldı. en üst makamlardan Türkiye'nin hedefinin Şanghay İşbirliği Örgütü'ne katılmak olduğu açıklanıyor.

Türkiye'de Amerikancılık bugün Rusya ve Çin'e karşı alınan tutumla ölçülüyor.(6)

NATO konusunda diğer siyasi kuvvetlerden ayrışan ve net tutum alan tek bir parti var: Vatan Partisi. NATO'dan çıkmanın yalnızca güvenlik ile ilgili değil, aynı zamanda enerji ve gıda güvenliğini sağlayacak, ekonomik zorlukları aşmayı kolaylaştıracak bir adım olduğunu anlatmaya ve kavratmaya çalışıyor.

Bugün milliliğin, vatanseverliğin, bağımsızlıkçılığın ölçütü NATO'ya olan tavırla belirleniyor.

Türkiye'nin 15 Temmuz'daki kazanımlarını korumak, geliştirmek ve zafer kazanmak için NATO'dan çıkmaktan başka çaresi yok.

NOTLAR:

(1) Sözcü, Aytunç Erkin, 'ABD, Türkiye'yi NATO'dan çıkarıp, işgal planı yapıyor', 8 Ekim 2022.

(2) Sözcü, 14 Mart 2022.

(3) Aydınlık, 22 Şubat 2022.

(4) Milliyet, 3 Temmuz 1997.

(5) Aydınlık, 2 Ekim 2022.

(6) Aydınlık, Fikret Akfırat, Örtülü Amerikancılık, 17 Mart 2022.