21 Aralık 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Nazım Hikmet'in Netanyahu şiiri

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

Nazım Hikmet’in 40’lı yıllarda Bursa cezaevindeyken dönemin Netanyahuları Faşist Hitler ve Mussolini için kaleme aldığı ‘Diplomasız Mareşal’ şiirindeki bu sözleri günümüz Netanyahuları fazlasıyla hak etmiyor mu?

"Ey yangına gaz sıkan tulumbacı… Meşhur olmak için katilden, adam öldürenden ne farkın var, ey taçlılar yerine geçen kırık haçlı canavar... Yirminci asrın geçmişlerine taş çıkartan milyonlarca katilin ruhunu taşıyan barbar... Medeniyete pusu kurmak için insan şekline giren kuduz yavrusu... Ey yılan dilli, midesi zilli, aç köpek, ödlek... Diplomatların şımarık haydudu…’’ Şiirinde Hitler ve Mussolini’nin analarına, babalarına, eşlerine atfedilen küfür ve cinsiyetçi ifadeler var.

Bu sebeple şiirin tümünü yayımlamadık. Şiiri yazdığı dönemde Hitler ve Mussolini liderliğindeki Almanya ve İtalya Faşist iktidarların barbarlığını ancak Can Yücel’in ‘nasıl anlatayım küfürsüz’ ifadesine uygundu.

Bazı çevrelerin Filistin ve Lübnan’da şahit olduğumuz Netanyahu barbarizminin sorumlusu olarak HAMAS ve Hizbullah’ı suçlamaktadır. Liste başı zihniyet, kim ve ne olursa olsun din veya mezhebi siyasi ve askeri kimlik olarak kullanan yapılardan nefret eder. Zulme karşı siyasi duruşu şartlıdır.

Bu grubun en vicdanlısı ‘Filistin ve Lübnan’da çocuklar ve kadınlar için üzülüyorum’ der. Hani çocuklar ve kadınlar öldürülmese Netanyahu’yu çağdışı, medeniyete tehdit teşkil eden yobazlarla savaşan demokrasi ve hürriyet kahramanı ilan edecekler. Netanyahu, George Bush misali kendisini dünyayı kötü adamlardan ve yöneticilerden kurtaracak ilahi bir görevle muvazzaf edilmiş kabul etmektedir.

TÜM KÖTÜLÜKLERE BİR KULP

Nihilist ve narsist Netanyahu, eşi Sara ve efendilerinin arzularına teslim olsalar, onlara kayıtsız şartsız güvenseler işte o vakit hayat Filistin’de, Lübnan’da, Suriye’de, Irak’ta, Türkiye’de, Akdeniz’de cennetten ala olacaktır.

Buna o kadar inanmışlar ki yaptıkları tüm kötülükler için bir kulp bulurlar; ‘Mazlum Yahudilerin bir daha zulüm görmemesi, soykırıma uğramaması için savaşıyoruz, çorak ve ihmal edilmiş toprak Filistin’i ihya ettik, üstünde cennet bahçeleri inşa ettik, modern şehirler kurduk, bedevi Arapların, yağmacı Türklerin çekirge gibi tükettikleri Filistin’e medeniyeti getirdik. Biz barış içinde yaşamak, üretmek ve büyümek istiyoruz. Ama maalesef tembel, pısırık, keyfine düşkün, bel altı düşünen ve yaşayan Filistinliler çalışkanlığımızı, zenginliğimizi kıskandı. Bunların saldırısından korunmak için duvarlar ördük. Kendimizi bu vahşilere karşı savunmak için erkek, kadın silahlandık' inancındalar.

Ve bu yalanlara herkesin inanmasını beklemektedirler.

İSRAİL'E 'ZOMBİ' SALDIRISI

Bu habis zihniyette olan Hollywood tekelci film holdingleri, senarist ve yönetmenleri Netanyahu zihniyetinin en etkili propaganda silahından biri olan ‘Melek Yüzlü Şeytan’ lakaplı Angelina Jolie’nin eski eşi Brad Pitt’in başrol oynadığı 2013 yapımı ‘Dünya Savaşı Z’ filmini yaptı.

Filmde İsrail, insan kanı içen ve etini yiyen zombilerin (Filistinlilerin, Arapların) tehdidi altındadır. Kendisini zombilerden korumak için yüksek duvarlar inşa etmiştir. Varlığını sürdürmek için erkek-kadın herkesin eli tetiktedir. Bu koruma sadece İsraillilere sağlanmamaktadır.

Onlarla barış içinde yaşayan Hristiyanlar, Dürziler, Müslümanlar ve kutsal mekanları için de savaşmaktadır. Bir BM görevlisi olan Brad Pitt ve onun İsrail’de korumasından sorumlu olan İsrailli kadın asker büyük bir özveri ve tehlikeli görevler sonucunda İsrail’i ve alemi tehdit eden zombilerden kurtarmayı başarır.

Rüşvet, yolsuzluk, hukuksuzluk, hırsızlık batağında debelenen ve haklarında onlarca suç dosyası bulunan Polonya’dan gelip Filistin’e çöken Netanyahu ve Ben Artzi Ailesi filmin yapımcılarını ve oyuncularını tebrik etmişti.

Özel kutlamalarında İsrail dostu Hollywood oyuncularını ağırlamayı gelenek haline getirmiş olan ve fotoğraflarını paylaşarak diğer rakip kadınları kıskandırmayı seven Polonyalı Sara Ben Artzi (Netanyahu) Brad Pitt’in İsrail’de rakibi kadının davetini kabul etmesiyle çıldırmıştı.

Kocası Polonyalı Netanyahu’dan Hollywood’un en şaşalı oyuncularını davet etmesini istemiş ve onlarla çektirdiği selfileri sayfasında paylaşmıştı. Yetmemiş Ocak 2018’de Hindistan’ı ziyaret eden Netanyahu’ya eşlik eden Sara Hollywood’un Hindistan versiyonu olan Bollywood’un yıldızlarını özel olarak davet etmiş ve doyumsuz tamahını yıldızlar topluluğu ile topluca ve bireysel selfie ile tatmin etmeye çalışmıştır.

'DİRENİŞ'İ ÜZERİNE ÇEKMEK İSTİYOR'

Batı sadece Filistin'deki soykırıma suç ortağı olmakla kalmıyor, aynı zamanda Batı'nın egemen sınıfı da kendi vatandaşlarından o kadar korkuyor ki bu soykırımı desteklemek için kendi vatandaşlarına zulmetmeye de hazır…Netanyahu, savaşın kaynamasını sürdürmek ve ABD'yi kendisine giderek daha da yakınlaştırmak için çaresiz durumda.

"Aynı zamanda büyük kayıplar vereceklerini bildikleri Güney Lübnan'a kara kuvvetleri gönderemez. İsrail suikast yapabilir, ayrım gözetmeksizin terör uygulayabilir, havadan bombardıman yapabilir ve tüm bunları Lübnan'a, Suriye'ye, Irak'a ve İran'a karşı yaptı. Ancak İsrail, HAMAS'ı veya Hizbullah'ı yok edemez, Gazze'deki rehinelerini geri alamaz ve Kuzey İsrail'i sömürgeci yerleşimciler için güvenli hale getiremez.

“Ancak Biden ve Harris her bir gerilimi ve her bir yasadışılığı kabul edip pekiştirdikçe, İsrail'in Batılı vasal politikacılar üzerindeki boğucu baskısı daha da güçleniyor… Umut bağladıkları tek şey askeri zaferle 'haklı çıkarılacaklarını' ummak… İsrail'in çocuk katillerinden, tecavüzcülerden ve iç çamaşırlarıyla gösteriş yapanlardan oluşan TikTok ordusu, Lübnan'a doğru ilerlerse ağır kayıplar verecek.

"Şu anda yoğun hava saldırıları gerçekleştiriyor ancak Gazze'ye attığı devasa miktardaki patlayıcıyı üç katına çıkarsa bile Hizbullah'ı bu şekilde yok edemez. Netanyahu'nun suikast ve ölümcül gösterilerden oluşan stratejisi, Hizbullah'ı kendi topraklarından İsrail'e intihar niteliğinde bir ilerlemeye kışkırtma girişimi gibi görünüyor. Ancak Nasrallah buna kanmıyor.

'BATI'NIN ÇIKARLARINA AYKIRI BİR DELİLİK'

“İngilizlerin İsrail işgaliyle askeri uçuşları, silah tedariki ve istihbarat işbirliği hız kesmeden devam ediyor…ABD ve İngiltere şu anda Netanyahu'nun nihilist stratejisinin umutsuzca boyunduruğu altında. Bu stratejinin temel amacı, kendi gücünü korumak ve müttefiklerini daha da suç ortağı haline getirerek yargılanma dokunulmazlığını korumaktır. Bu, şu ana kadar büyük bir çatışmaya kışkırtılmayı reddeden direniş eksenine karşı İsrail'in sürekli saldırganlığını gerektiriyor.

"Bunu söylemekten son derece üzgünüm ama İsrail'in planı, İran'ı ve müttefiklerini, ABD'nin ve büyük olasılıkla Sünni Arap rejimlerinin de onlarla birlikte savaşacağı topyekûn bir bölgesel savaşı kaçınılmaz hale getirecek derecede küçük düşürmektir.

“Bu açıkça Batılı güçlerin çıkarlarına tamamen aykırı olan bir deliliktir. Ancak aralarında doğrudan Biden ve Starmer'ın da bulunduğu politikacıları, Siyonist lobinin parasıyla öylesine tehlikeye girmiş durumda ki Batı'daki halk isyanı dışında kaçış yok gibi görünüyor. Gerçek budur.’’

'MAZLUM DİRENİYORSA ZAFER YAKINDIR'

Bu tespitler İskoçyalı, Birleşik Krallık eski Büyükelçisi, tarihçi, insan hakları savunucusu ve İskoçya Dundee Üniversitesi eski Rektörü Craig Murray’a ait. İskoçyalı Cesur Yürek Sayın Murray, bu mundar, nihilist ve zombilerden kurtulmak için Batı halklarının köhnemiş sistem ve iktidarlarına karşı halk isyanı dışında kaçış görmemektedir.

Coğrafyamızın mazlum halklarının da sadece bir çıkış yolu var: Zalimin zulmüne direnmek: ‘’Eğer zalim ısrarla zulme devam ediyorsa, bil ki sonu yakındır. Eğer mazlum da ısrarla direniyorsa bil ki zafer yakındır.’’ tarihi tecrübelerle sabit olan bu tespit Hz. Ali’nindir.

Nazım Hikmet Binyamin Netanyahu İsrail Batı ABD