Ne bekliyordunuz ki?-(TAMAMI)
Salı Çankaya’dan açıklandı açıkladı; Cumhurbaşkanı 4+4+4 diye bilinen AKP yasasını imzalamış!
İşin buraya varacağını görmek kimseyi şaşırtmamalı. Sayın Erdoğan ne diyordu; “-28 Şubat kararları ‘2000 yıl sürecek’ diyenlere aziz milletimiz adına aldığınız bu tarihi karar için hepinizi kutlarım”
Demek ki bunca tartışma bunca kavga 28 Şubat kararları üzerinden bir yerlere mesaj vermek!
Rahmetli Usta İlhan Selçuk yıllar önce Cumhuriyet’te ne yazmıştı?
“Irak’ı işgal ederken ne düşünüyordu; Diktatör Saddam ‘ı devireceğiz, yerine demokrasiyi kuracağız; halk bizi çiçeklerle bekliyor...
Ne oldu?... Irak nerdeee?... Demokrasi nerdeee?..
Amerika bir yandan Irak’ı işgal ederken öte yandan Türkiye için ne düşünüyordu? : “Ilımlı İslam Devleti Modeli...”
Kafaya bak sen!..
Irak için demokrasi... Atatürk ‘ün kurduğu laik Türkiye Cumhuriyeti için İslam devleti modeli...
Amerika’nın Irak’a dönük projesi fos çıktı... Peki, Türkiye’ye dönük projesinden ne haber?...
İrtica!.. Peki, irtica nedir?..İrtica budur!.. Ama, irtica elbette bu noktada da durmaz...”
İlhan abinin o yazısı olay yaratmıştı ve hakkında dava açıldı. O günlerde hukuk işliyordu ki, beraat etmişti. Oysa o sadece bir kehanet değil, mantıklı gerçekleşecek öngörüydü. İlhan abiyi yitirdik. Mapushane yaşamı onun zaten hasta kalbini kısa sürede durdurdu. Ne var ki şimdi kimileri hatta gazetesi Cumhuriyet bile o yazıyı anımsamadı. Sormuştu; “İrtica nedir?”
İrtica şimdi demokrasi maskesini takmış, yetinmemiş bir de adının başına “Gelişmiş” koyarak 4+4+4 yasasıyla karşımıza çıkmış. Artık öğretimde teklik ve süreklilik yok; Artık türban 5 yaşındaki kızların başında ilkokullara girecek ve imam hatiplere yol açılacak! Oysa Atatürk, o okulları bu ulusun dinini din öğrenimi görmüşlerden öğrenmesi için açmıştı. 28 Şubat ise onu bir kez daha taçlandıran bir hareketin adı.
Asıl hedef ne?
“Ilımlı İslam” teorisinin mimarı bir zamanlar bu ülkede CİA istasyon şefi olan Graham Fuller’i nasıl bilirsiniz? İyi biliriz, iyi! O ne demekte:
“Kürdistan kurulacak başkenti de Diyarbakır olacak.”
Ve buna karşı çıkanlara , “zinhar göz yumulmaya” buyrukları ta Washington’dan gelmedi mi? İlhan Abi haklı çıktı mı? Çıkmadı mı? 28 Şubat’ta Genelkurmay Başkanı olan Sayın Orgeneralin anlatmaya çalıştığı işte buydu. Humeyni İranın’dan kaçan bir albayın anıları aklınızda mı? Pek sanmam!
Albay o günlerde Mamak’ta komutan olan Karadayı’ya o albay anlatmış ki:
“Biz uyurken bir de baktık ki, İran bir günde değişmiş. Molla rejimi önce askerleri sonra solcuları, sonra ne kadar aydın okumuş insan varsa yok etmiş. Aman siz, siz olun bizim gibi farkında varmadan o çiçeklerin büyümesine izin vermeyin. Biz suladık, yetiştirdik. İşte şimdi ülkemden uzakta buralardayım.”
Aslında 4+4+4 yasası bu değişimin son adımıdır. Ama iş bitmiş sayılmaz. Cumhuriyet’in Başbakanı’nın Atatürk’ün Meclisi’nde söylediklerine şaşırmayın. O görevinin gereğini yapmakta. O okuduğu şiirlerle bugünleri işaret etmedi mi? Onun Meclis Başkanı “Bize dindar Cumhurbaşkanı lazım” demedi mi? Sonra türban meşrulaştırılmadı mı? Laiklik için “Devlet Laik olmaz, birey ya Müslüman ya da laik olur” diyerek yüzde 49 oy almadılar mı? “Çankaya’da özü de sözü Atatürkçü Cumhurbaşkanı isteriz!” diyen apoletliler sonra Cumhurbaşkanı Gül’ün önünde topuk vurup selama durmadılar mı? Başbakan’a ayağa kalmayan generaller, Silivri’ye gönderilmedi.
Şimdi oturmuş. Nasıl olur da 4+4+4 Meclis’ten geçti, o kadar ricaya karşın Cumhurbaşkanı bunu onayladı diye yakınırsınız? Nasıl olur da “Yargı işin üstesinden gelir”diye koca koca generallerin düzmece belgelerde yıllardır Hasdal’da yattığı ve onlara sahip çıkanların çıra gibi yandığı bir ülkede hala demokrasiden, örgütlü toplumdan söz edersiniz?
Şimdi suskunluğunu sakın bozmayın ve Ilımlı İslamın kanatları ve Emperyalizm altında çare arayın bakalım.
Şair ne demişti: “Sana senden gelir dad lazımsa
Zaferden umudunu kes, gayriden imdat lazımsa.”
Merhum İlhan abi demek ki “Cumhuriyet Tehlikede” derken adı ‘Cumhuriyet’ olan gazetesini anlatmak istemiş(!) olamaz mı?
Sahi o eski Cumhuriyet nerelerde?