Ne o libero? Arda, Pavel, Aleksandr ve diğerleri...

Türkiye 1980’lerde, Rusya bir on yıl sonra 1990’larda düştü.

Neo-liberalizm denen tuzağa.

Türkiye kamucu, karma ekonomiyi seçmiş bir ülkeydi, Rusya ise komünist.

Devletçilik esastı bir anlamda ikisinde de.

Devlet, “Baba” idi.

Ama vahşi kapitalizm her iki ülkenin de “Babasını” elinden aldı, iki ülke de yetim kaldı.

Her iki ülkede de batı yanlısı liberaller hakim oldu.

Onlara göre, para herşeydi.

Kar etmeyen tüm kurumlar kapatılıp satılsındı.

“Vatan bir kadın memesine satılabilecek bir şeydi…”

Bizde Özal zenginleri, papatyalar, hortumcular çıktı.

Altta kalanın canı çıksın temalı, neo liberal düzeni savunanlara, ‘eski kafalı’ gazeteciler “Liboş” adını taktı.

Rusya’da ise Yeltsin’in komprador oligarkları türedi.

Türkiye ile Rusya’nın benzerlikleri çok.

Dünyada gerçek manada orijinal iki Avrasya ülkesi de, “bırakınız soysunlar, bırakınız yağmalasınlar” ideolojisinin kurbanı oldu.

Devlet malı deniz yemeyen domuz idi artık.

Rusya’daki batı hayranı işbirlikçi liboşlara da “Zapatniki” ismi verildi.

Bunlar da aynı Türkiye’dekiler gibi, siyaset, ekonomi, bürokrasi, sanat, spor ve medyada hakimiyet kurdular.

Rusya ve Türkiye’de tam bir Batı hayranlığı, Doğu düşmanlığı hakim oldu uzunca bir süre.

Ama bu işin en çıplak anlatımı, paraya, dolara tapınmaydı.

ARDA OLAYI

Arda olayı, aslında bu devri anlatan, çarpıcı magazinel bir skandal.

Yıldız bir genç futbolcu olarak başarı basamaklarını çıkan ve ardından düşüşe geçen, ancak siyaset ve para ile güçlenen bir örnek tipleme.

Barcelona’ya gitti, zamanla tutunamadı döndü.

Bu sıralarda AKP’ye demir attı.

Milli takım skandalları, uçakta gazeteci dövmeler, eğlence aleminde kabadayı tavırlar ve son olarak şarkıcı Berkay ve eşi ile yaşanan çirkin olay.

Bunları tekrardan anlatmayacağım.

Herkes benden fazlasını biliyordur zaten.

Ben Rusya’da Arda olayı paralelinde yaşanan bir başka benzer bir olayı anlatacağım.

Başrollerde Arda gibi 2 yıldız futbolcu var.

Biri, Zenit St. Petersburg forması giyen Aleksandr Kokorin, diğeri Krasnodar forması giyen Pavel Mamayev.

Kaderin cilvesi her iki olay da yani Türkiye’de Arda, Rusya’da bu ikisi, aynı gece oluyor.

10 Ekim’de Kokorin ve Mamayev, kızlı erkekli arkadaş grupuyla St Petersburg’dan trene biniyorlar ve içe içe Moskova’a geliyorlar.

Business vagonunu komple satın alarak kapattıkları trende de bir hayli aşırılık yaptıktan sonra tren garında, Rossiya 1 kanalının ekibine ait aracın şoförünü dövüyorlar.

Olay şöyle gelişiyor:

Futbolculardan birinin kız arkadaşı, sarhoş biçimde tv aracına biniyor, şoför de bunu dışarıya çıkarıyor.

Futbolcular da gariban şoförün ağzını burnunu kırıyor.

Daha sonra bir restoranda yine sarhoş vaziyette ortalığı dağıtırken, 2 kişi bunları uyarıyor.

Sen misin uyaran, onlara da sandalyelerle girişiyorlar, bir güzel dövüyorlar.

SERT KAYAYA ÇARPTILAR

Ancak bu noktada, Arda’nın Berkay’a saldırması misali sert bir kayaya çarpıyorlar.

Çok daha sertine hem de.

Dövdükleri 2 kişi, Rusya Devlet Bilim Merkezi NAMI Genel Müdürü Sergey Gaysin ve Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Otomotiv ve Demiryolu Mühendisliği Dairesi Başkanı Denis Pak çıkıyor.

Tüm olayların da görüntüleri var. (https://www.youtube.com/watch?v=1pL6HF_qeEw&feature=youtu.be)

NAMI, Putin'in yeni zırhlı limuzini Aurus Senat’ı yapan kuruluş bu arada.

Her iki kuruluş da “yerli ve milli” rus arabası için proje de yürütüyor.

Bunların şikayeti üzerine yakalanan Kokorin ve Mamayev, Arda beyin aksine hemen tutuklanarak hapse konuyor.

Yine Arda’nın aksine, mahkemeye çıkarılıyorlar ve her ikisinin de ilk duruşmanın yapılacağı 8 Aralık’a kadar tutuklu kalmasına karar veriliyor.

Her ikisi de mahkemede özür diliyor ama kimse gözlerinin yaşına bakmıyor.

Bu arada Putin, futbolcuların saldırısına uğrayan Gaysin ve Pak’a, cesaretlerinden ötürü devlet nişanı verdi.

Gaysin 'Aleksandr Nevskiy Nişanı', Pak ise '2. Dereceden Vatan Hizmeti Nişanı' aldı.

Moskova’daki spor ve siyaset çevreleri, 7 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan, milli takım ve spor hayatları zaten biten futbolcuların, en az 2 yıl hapis cezası almalarına kesin gözüyle bakıyor.

Halbuki onlar Arda gibi hastanede ruhsatsız silahla ateş açmış filan da değil.

Sarhoş halde ortalığı dağıtmak ve adam dövmek onlarınkisi.

Ha bir de, bu ikili, 2012’de Rusya’nın Avrupa Şampiyonası’ndan elendiğinde Monte Carlo’da 300 bin avroluk şampanya patlattırdıkları da magazin haberlerinde geçiyor.

Bizimkilere ne kadar da benziyorlar değil mi?

Arda ve Burak’a mesela…

Ancak Arda mevzuunda Demet Akalın bile araya girip, "devlet büyükleri (Erdoğan) barıştırsın" derken, Rusya’da bunlarla fazla samimi olunmayıp, gözlerinin yaşına bakılmıyor.

Çünkü Rusya’nın bizden farkı, orada ‘Silaviki’ denen güçlü etkili bir devlet bürokrasisinin hala etkin olması.

Bizde ise Arda’ya sadece kulübü Başakşehir’den 2 buçuk milyon liralık bir ceza geldi.

Bir de 12 buçuk yıl hapis istemiyle mahkemeye çıkacağı söylendi.

Belli ki Türkiye’de de Arda’ya öfke yükseliyor.

FETÖ’nün futboldaki yapılanmasına ilişkin futbolcular Emre Belözoğlu, Arda Turan, Okan Buruk ve Bülent Korkmaz hakkında İstanbul Başsavcılığı tarafından soruşturma yürütüldüğü ortaya çıktı.

Yani Arda’nın da suyu ısınıyor.

Ama şark usulü, incelikli biçimde.

Rusya’da ise direk hapse atıveriyorlar.

Arda ise muhtemelen hazır tutuklanmamışken Çin’e transfer olacak gibi görünüyor.

Evet, her iki olay da alkolle ilgili, ve evet aşırı alkol kötülüklerin anası.

Ama babası da neo liberalizm.

Arda, Aleks ve Pavel’in gaddarlığı ile kapitalizmin vahşiliği arasında bir bağ var.