Necdet Özel senin de yatacak yerin yok!

Eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'in, Balyoz kumpası nedeniyle tepki olarak istifa eden eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner’i hedef alan sözlerini, Koşaner’in tokat gibi yanıtını gazetelerde okudunuz, tekrar etmiyorum.

Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, İstanbul/ İzmir Askeri Casusluk, vb. tertiplerinde yargılanan yüzlerce askerle tanıştım, o dönemi anlatan onlarca kitap okudum. Bir tekinin ağzından Necdet Özel’i öven bir cümle duymadım, okumadım. Emekli olurken onun arkasından hayır dua eden, “hakkını helal et” diyen bir tek askerle karşılaşmadım!

2011 yılı YAŞ toplantısı öncesi görev süreleri dolmadan emekliliklerini isteyen Genelkurmay Başkanı ve üç kuvvet komutanına katılmayan tek kişi Jandarma Genel Komutanı Necdet Özel olmuştu. Emekli olan komutanların Özel’i “bir nöbetçi gibi” bıraktıkları yorumlarının ne kadar yanlış olduğu sonra yaşananlarla görüldü.

Emekli olan komutanların vicdanları, TSK’ya yönelik tertipleri kabul etmemişti, hapisteki silah arkadaşlarının hukukunu koruyamadıklarını düşünüyorlardı. Özel’in vicdanı olanları sindirmiş, Koşaner’in bıraktığı koltuğa koşa koşa gitmiş, tam dört yıl o koltukta oturmuştur. Özel dönemi, FETÖ’nün TSK’yı ele geçirme dönemi olmuştur. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un, “2012-2016 dönemi sorgulanmalıdır. Bunun hesabı sorulmayacak mı? Sorulmalı” demesi boşuna değildir.

TİMSAH GÖZYAŞLARI

15 Temmuz, Özel’in basiretsizliğinin eseridir. Darbe girişimi sonrası, “Yüreğim yanıyor, ömrüm oldukça da yanacak, ben artık böyle bir yürekle yaşayacağım. Ergenekon ve Balyoz’dan mağdur olan arkadaşlarım için üzüntüm çok büyük, vicdanımda bir sızı olarak kaldı” demesi timsah gözyaşlarıdır.

Asker, sahte delillerle suçlanır, cezaevlerine tıkılırken, YAŞ hakkı ellerinden alınır emekli edilirlerken, FETÖ’cü subaylar terfi ettirilirken bütün olup bitenlere Özel seyirci kalmış, gözünü kapatmıştır. Komutan sorumluluğu lafta kalmıştır. “İnternete, basına çıkanları bana terfi için getirmeyin” diyen odur. Fakat o internet çıktılarını kendisine sunan askerlerin bugün FETÖ’den tutuklu olduklarından hiç söz etmeyen de o. FETÖ tehlikesine dikkat çekenlere “belge, belge” diye tutturan da. Unutmayalım, Necdet Özel aynı zamanda “çözüm süreci”nin komutanıdır. Gene unutmayalım, Necdet Özel hakkında suç duyurusunda bulunup, 2 liralık tazminat davası açılan, cezaevindeki silah arkadaşlarından kendisine yazılan mektuplara yanıt vermeye tenezzül etmeyen bir komutandır.

Cemaat’in darbe girişiminde önemli rol oynayan isimlerden Tuğgeneral Mehmet Partigöç’ü OYAK’ın yönetimine aday gösterenin Özel olduğunu, Vatan gazetesi Ankara temsilcisi Murat Çelik’in yazdığını da hatırlatalım.

Ne diyordu, emekli Albay Ali Türkşen Odatv’deki yazısında, “Bay Necdet, zamanında görevini yapmadan makam işgal edenlerin bugün ah-vah etmelerinin baş sembolüdür. Necdet Özeller yargılanmadıkça FETÖ’nün pisliği ülkemizden temizlenemeyecektir.”

Jöleli başdanışman

Adam, “Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı”... “Başkan” kelimesinin yarısı yani... Eee unvan böyle oturaklı ise sırtını da Külliye’ye dayadıysa atış serbest tabii. Yiğit (Bulut) arkadaş, sallıyor da sallıyor... (Ertuğrul Özkök, Hürriyet, 3 Kasım 2016)

Fikret Ağbimi yaşatmak!.

Nasıl sarıldım Filiz'e.. Bin hastalık içindeki Fikret Ağabeyimi hem de nasıl keyifli 84 yıl yaşatmak için ömrünü feda eden o muhterem, o kutsal kadın, Filiz Otyam'a. Fikret Ağabeyim'in en büyük hayaliydi, içinde gençlerin eğitim göreceği çalışacağı bir sanat evi açmak. Ömrü yetmedi. Filiz tamamladı o büyük arzuyu, Maltepe Belediyesi ile işbirliği yaparak. (Hıncal Uluç, Sabah, 3 Kasım 2016)

Yeni sömürgecilik

Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu’nun açılış oturumunda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batı’nın şimdiye değin, gelişmekte olan ülkelere dayattığı ve tek seçenek olarak gösterdiği “kalkınma” anlayışını “yeni sömürgecilik” olarak niteledi. (Cemil Ertem, Milliyet, 3 Kasım 2016)

Eyy Emin Çölaşan!..

Doktor Devlet Bahçeli'den mektubunuza cevap bekliyorsanız avucunuzu yalamaya başlayın. Hareketin liderinin işi gücü kalmadı bunca yoğun temposu içinde; Yenikapı'ya bile iğne ile çıkarken, her gece tivit atarken… Osmanlı Ocakları ile fotoğraf çektirip feysde paylaşırken, İ.Melih Gökçek ile görüşürken…Gölbaşı'nda gece yarılarına sarkan özel randevularına yetişirken, bir de size oturup cevap mektubu mu yetiştirecek? (Ahmet Takan, Yeniçağ, 3 Kasım 2016)

Adem Yavuz Arslan

Akın İpek, Bugün’ü satın aldığında, ben de gazetenin Ankara Bürosundaydım. Bugün kanun kaçağı olan ve ABD’de bulunan Adem Yavuz Arslan isimli birini Ankara Temsilcisi olarak getirdiler. Tecrübesizdi, Ankara’yı tanımıyordu, yeterli birikimi yoktu, kısacası son derece yetersizdi. Tek özelliği FETÖ’nün has adamlarından biri olmasıydı. (Emin Pazarcı, Akşam, 3 Kasım 2016)

Terör örgütü değilmiş!

Son zamanlarda Fethullah Gülen hareketi konusunda “FETÖ, terör örgütü” denmeye başlandı… Fethullah Gülen hareketinin “dini ve siyasi bir örgüt” olduğunu söyleyebiliriz… ‘FETÖ’ denilen yapılanmanın geçmiş tarihine baktığımızda -15 temmuz öncesini kastediyorum- “Terör örgütü” nitelemesinde bulunamayız. (Hüsnü Öndül, Evrensel, 3 Kasım 2016)