Neden 2 uçak gemisi?

Türkiye’nin yüzölçüm olarak en küçük ili Yalova’dır. Yalova ilimizin yüzölçümü 785 km2. Halbuki dünyanın yaklaşık 1 aydan bu yana konuştuğu Gazze 45 km2. İsrail’in, bu küçücük ve yoksul yerleşim yerine attığı bomba 20 bin tonu buldu. İsrail tüm yedeklerini askere çağırdı. Yüzlerce tankını Gazze sınırına yerleştirdi. Yetmedi ABD onlarca savaş gemisi eşliğinde 2 tane uçak gemisini Doğu Akdeniz’e gönderdi.

Evet, Lübnan Hizbullah’ından, başka ülkelerin Filistin’e desteğinden korkuyorlar. Ama neden bu kadar korkuyorlar. Küçücük, ancak İstanbul’un Maltepe ilçesi (50 km2) kadar yüzölçümü olan Gazze’den bu kadar korkmanın nedeni nedir?

Bu korkunun temel nedeni saltanatı sallanan Atlantik sistemidir.

Bildiğimiz gibi “paranın” değerini belirleyen unsur “güvendir”. Güveni de ticaret kanallarını elinizde tutarak ve devletin yaptırım gücü olan silahınızın gücüyle sağlayabilirsiniz.

ABD’nin ve Atlantik sistemi ülkelerinde refahı ve sürdürülebilir ekonomik gücü sağlayan da dolar, avro, sterlin, yen vb. paraların dünya ticaretinde rezerv para olarak kullanılmasında yatmaktadır.

İHTİYAÇ FAZLASI PARA BASILDI

Atlantik sistemi ülkeleri, özellikle 2008 yılında yaşanan ekonomik krizin ardından, krize karşı mücadele edebilmek için yüksek miktarlarda para bastılar. Basılan para miktarı her bir Atlantik ülkesinde neredeyse 100-200 yıldır bastıkları paranın 8-10 katına çıktı.

Bu kadar yüksek miktarlarda basılan paranın ekonomik krize neden olacağını bilmek için alim olmaya gerek yok. Herkesin dilinde “karşılıksız basılan para” efsanesi zaten var. “Karşılıksız para basma” tam anlamıyla yerine oturmasa da ekonominin ve piyasanın gereksiniminden fazla basılan para “karşılıksız basılan para” anlamına gelmektedir.

İşte Atlantik sistemi ülkeleri ekonomilerinin gereksiniminden kat be kat fazla parayı bastılar.

Ama yine de bu para miktarını çok fazla enflasyona neden olmadan bu zamana kadar idare ettiler. Ancak bu para miktarını sonsuza dek taşıma şansları yok. Bunu da bildikleri için 2022 yılı başlarından itibaren, özellikle ABD merkez bankası FED faiz yükselterek “dolar yakmaya” başladı. Bir buçuk yılda yaklaşık 1 trilyon dolar yaktılar. Ama daha yakmaları gereken en az 3-4 trilyon dolar daha var.

İşte bu süreçte; başta Türkiye kuzey Suriye ve kuzey Irak’ta ABD’ne karşı silahlı tavır aldı. Bu yetmedi Rusya Ukrayna’da silahla NATO’yu durdurdu. ŞİÖ ve BRICS yeni üyeler aldı ve ciddi şekilde genişlemeye başladı. Ticarette milli paralar kullanılmaya başladı. Can düşmanları, Suudi Arabistan ve İran ilişki kurdu. Arabistan bugün dünya rezerv parası olarak kabul edilen petro-doların kurulmasına neden olan ülke. Arabistan bu ilişkiye, ABD’ne göre ihanet etti.

En son olarak Filistinlilerin iktidar örgütü HAMAS silahlı olarak İsrail ve ABD’ne direniş başlattı. İsrail bu direnişi bastıramıyor.

ABD her yıl 1-2 trilyon dolar dış ticaret açığı veriyor. Sattığından daha fazlasını satın alıyor. ABD artık vergi toplayamıyor.

ABD her yıl trilyon dolarla bütçe açığı veriyor. ABD sürekli borçlanma limitini arttırıyor. ABD, Dış ticaret açığı ve bütçe açığını doların tüm dünya tarafından kabul edilen bir para birimine sahip olduğu için verebiliyor.

DOLARA GÜVEN KAYBOLUYOR

Başta parayı nasıl tarif etmiştik? Para güvene ve bu güveni sağlayacak silahlı güce dayanır demiştik.

İşte sorun burada. Küçücük ve yoksul Filistin öyle bir direniş başlattı ki, İsrail ve ABD bu direnişi bastırmak zorunda. ABD bu direnişi bastıramazsa, ekonomisini kurtarmak için bastığı dolarlar kağıt hükmüne dönecek. ABD’nin ve İsrail’in silahlı gücünden kimse korkmamaya başlayacak. Müthiş bir hiper enflasyon olacak. Bu da tüm Atlantik sisteminin sonu olacak.

İşte ABD bunun için elinde ne var yoksa Filistin’e karşı kullanıyor.

Filistin halkı, İsrail’in Gazze’yi terk et uyarılarına kulak asmayarak, binlerce Filistin’li çocuk ve kadınının şehit olmasına rağmen vatanlarını terk etmemektedirler.

Filistin halkı ABD ve İsrail karşısında diz çökmeyecek
. Yeni bir dünya kuruluyor.