Neden üretim 'DEVRİMİ'
Bu kavram üzerinde çok duruyorum. Neden üstüne basarak “Devrim” diyoruz. “Üretim Devrimi”, üretimi artırmak, çoğaltmak mı demektir? Yoksa “Üretim Devrimi” başka bir şey de, bunun sonucu olarak mı üretim artacaktır? İşte yanıtı burada “Üretim Devrimi”, üretimin önündeki engellerin kalkması demektir. Onun için “Devrim” burada çok önemli bir kavram olarak sloganlaştırılmıştır.
Perşembe günü Türkiye gazetesinde değerli yazar Fuat Uğur’un yazısı bu konuya çok açık bir örnektir. Yazının başlığı şöyle “Elektrikli traktör kavgamın bana bedeli icra takibi ve haciz oldu”
“Elektrikli traktör için çok yazı yazdınız. En son Ziraat Bankası ile traktör üreticisi Önder Yol’un, Ziraat-Yol adıyla ortak olduğunu ve üretime hazır hâlde beklediklerini belirttiniz. Niçin üretime geçilmedi?”
Sayın Uğur yazısına bu cümle ile başlamış. Niçin üretime geçilmedi? Daha önce bu köşede ve Ulusal Kanal’da ki Büyüteç yayınlarında sürekli bahsetmiştim. Önder Yol, Ziraat Bankası ile kurulan ortak şirketleri ZY Elektrikli Traktör A.Ş. firmasının seri üretime hazır olduğunu, sadece düğmeye basılması gerektiğini söylüyor. Tık yok. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından bir yazı geliyor. Yazı da geçen cümleyi aynen aktarıyorum. “Proje içeriğinin başvuru esnasında beyan edilen yenilikçi teknoloji alanıyla uyumlu olmadığı tespit edilmiştir.”
Yazı 23 Mayıs 2022 tarihli. Elektrikli traktör yenilikçi değilmiş.
Fuat Uğur yazıya devam ediyor. “Tam bir buçuk yıldır bantta beklemekte olan elektrikli traktör geçtiğimiz haftalarda yeni Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’nin sözleriyle yeniden gündem oldu. Gazeteciler, “Elektrikli traktör ne zaman üretime geçecek.” diye sordular. Kirişci, “Elektrikli traktör benim ilgi alanımda değil. Elektrikli traktörü gerekirse TOGG yapar.” diye cevap verdi.”
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından sonra Tarım ve Orman Bakanlığı. Traktörle ilgili tüm bakanlıklar bu traktöre karşı.
Fuat Uğur anlatıyor. Neden karşılar?
“Çiftçinin mazot kaynaklı maliyet girdileriyle canının yandığı, tedarik zincirinde hep akaryakıt maliyetlerinin gündeme getirildiği şu dönemde tarım ürünlerindeki fiyat artışları acaba ilgi alanında mı Sayın Bakan’ın onu merak etmekteyim. Oysa elektrikli traktör bir buçuk yıl öncesinden çiftçiye ulaşsaydı çok farklı olabilirdi her şey.
Neyse, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan elektrikli traktörü iki kez test ettikten sonra işler hızlandı ama bir de baktık ki Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank mazotlu traktör üreten sanayicilerle bir araya gelip onlarla elektrikli traktörü konuşuyor. O toplantıya katılanların hiçbirinin böyle bir aracın YAZILIMINI üretebilecek ne bilimsel altyapıları ne de insan güçleri var oysa.”
Olay o kadar “neden Üretim Devrimi sorusuna güzel cevap. Düşünün tarım ürünlerinin yaklaşık yüzde 20 maliyeti enerji, yani mazot. Tamamen dışa bağımlıyız. Enerji fiyatları hakkındaki görüşlerimi ayrıca yazmıştım. Elektrikli traktörün başka marifetleri de var. Üstüne üstlük Sayın Cumhurbaşkanı tarafından destekleniyor. İki kez bizzat Cumhurbaşkanı traktöre binerek test ediyor. Üstüne üstlük traktörün rengini açıklamayın, kamuflajlı yapın diyor. Ama Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yenilikçi bulmuyor. O yetmiyor Tarım ve Orman Bakanlığı benim önümde böyle proje yok, gerekirse özel sektör yapar diyor. Önder Yol denilen kimse de Tapu ve Kadastro’da müdür olarak çalışıyor.
Madencilik, petro-kimya, yassı demir çelik, enerji, muhtelif tarım ürünleri. Elinizi nereye atsanız üretimin önünü tıkayan bugünkü mevcut duruma mahkûm etmeye çalışan güçler. Bunların hepsine bakın ortak özellikleri emperyalizm ile kol kola girmiş olmaları. Emperyalist sistemin Türkiye’deki komisyoncuları. Emperyalist sistemin ihtiyaçlarına göre yol çiziyorlar. Türkiye’nin önünü tıkıyorlar. İşte bunun için “devrim.” Bunun için “üretim devrimi”. Üretimin önündeki engelleri kaldırmak için “üretim devrimi”