Nefret her zaman kaybettirir
Katliam lobisi Müslüman Türk vicdanı karşısında geri vites yapmak zorunda kaldı. Uydurdukları yalanların çoğu ellerinde patladı. Makul çoğunluk, “ne insanımızın güvenliğinden vazgeçeriz ne de hayvanlara zulmedilmesine izin veririz” dedi.
Nefret kampanyasına devletin kurumlarını alet etmeye kalkanların da şapkayı önlerine koyup düşünmelerini diliyorum. Çünkü halkın iradesi ile dalga geçilmez.
YEREL SEÇİMİ HATIRLAYALIM
Yerel seçimlerde Ak Parti, programına güvenli şehirler diye bir başlık koyup sokak köpeklerini toplatacağız demişti. CHP ise o konuya hiç dokunmadı. Sorulduğunda “onlar bizim dostumuz çözeriz” diye yuvarlak laflar geçiştirdi. Seçimin sonucu ortada, kazanan CHP oldu.
Tabii ki seçim sonuçlarını belirleyen asıl mesele ekonomi idi. Ama şayet -nefret lobisinin iddia ettiği gibi- sokak köpekleri konusu da seçim sonucunu etkileyen faktörlerden biri ise, hangi tavrın kazandırıp hangisinin kaybettirdiği apaçık ortada. Üstelik konu hayvan hakları olduğunda CHP’li belediyelerin sicili AK Partili belediyelerden pek de farklı değil. Demek ki halk söyle düzeyinde kalsa bile hayvanları düşmanlaştırmaya değil, hayvanseverliğe prim veriyor.
Bugün hayvan nefretinde en önde bayrak sallayanlar ile yerel seçimden önce Ak Parti’ye “muhteşem gidiyoruz” diye gaz verenlerin aynı kimseler olması bir tesadüf mü? Allah’a şükür biz bu köşede seçimden önce de doğruları apaçık yazdık, kim ne der diye düşünmedik, Ak Parti’yi uyardık. Maalesef sonunda söylediklerimiz çıktı. Sözünü ettiğimiz arkadaşlarımızın dilleri ise ancak seçimlerden sonra çözüldü. Yenilen Ak Parti, akıl satan onlar oldu!
Önümüzde yakın vadede seçim yok ama, siyasi rekabet kıyasıya devam ediyor. Siyasetçilerin hem son seçimlerden hem de şu bir hafta içinde yaşananlardan ders çıkarması gerekiyor. İtlafın bırakın yasalaşmasını, sözünün edilmesi bile kaybettiriyor.
Fatih Erbakan, sadece iki küçük cümle ile toplumsal desteğini artırdı. “Köpeklerin öldürülmesine karşıyım, Allah’ın verdiği canı Allah alır” dedi. Özgür Özel “öldürmek çözüm değil kısırlaştırma kampanyası yapılmalı” dedi. Doğu Perinçek, “insan odaklı, merhametli çözüm” dedi.
Ak Parti’den ise açık ve yeterli bir açıklama gelmiyor. Sanki konu sosyal medyada tezvirat çıkaran tiplerin eline bırakılmış gibi görünüyor. Bunlar partinin yetkilileri değil, sözcüleri değil ama zannedersin ki her biri gidip Erdoğan’dan özel yetki almış! Dışarıdan bakan bir göz Ak Parti’nin köpeklerin öldürülmesinden yana olduğu sonuncunu çıkarıyor. Yerel seçimden önce bu sorumsuz kimselerin sosyal medyadaki söylemleri Ak Parti’ye büyük zarar verdi. Şimdi benzer bir durum sokak köpekleri konusunda yaşanıyor.
Oysa, Müslümanlara sırf hayvanlara merhamet ettiği için “ittapar”, “köpekperest” diyen tekfirci kafalardan ne Ak Parti’ye ne de başka bir siyasete hayır gelir.
BUGÜNKÜ KOŞULLARDA BARINAK DA CİNAYETTİR
İnsanların kafasında bir de şöyle bir soru var: Ölümü gösterip sıtmaya razı mı ediliyoruz? Yarın “tamam öldürmüyoruz ama hepsini barınaklara hapsedeceğiz” mi diyecekler?
Bu da kritik önemde bir başlık. Çünkü barınak denilen yerler bildiğiniz ölüm kampları. Yani ha öldürmüşsün, ha barınağa hapsetmişsin.
Tekraren altını çizelim: Bu işin tek çözüm biçimi toplumsal uzlaşıdır. Gönüllülerin dahil olmadığı her çözüm arayışı kadük kalır. Yapanın eline yüzüne bulaşır.