Netanyahu gidici, Hamas kalıcı

Hamas’ın 7 Ekim 2023’te dengeleri değiştiren AKSA Tufanı operasyonundan bu yana 8 ay geçti. İsrail, bu süre boyunca binlerce sivil Filistinliyi katleden ağır saldırısını sürdürdü. Peki sonuç? İsrail hiçbir hedefine ulaşamadı. Neydi hedef? Rehineleri kurtarmak, Hamas’ın askeri kapasitesini ortadan kaldırmak ve Hamas’sız bir Gazze yönetimi oluşturmak. 8 ayın sonunda bugün, Netanyahu’nun gidici, Hamas’ın ise kalıcı olduğu ortaya çıkmış durumda.

YENİLGİNİN EN SOMUT KANITI

Hatırlayalım, Hamas’ın 7 Ekim’deki eylemini, Türkiye’de, İslamcılardan “laik” batıcılara kadar çok geniş bir kesim olumsuz bir gelişme olarak değerlendirmişti. AK Parti’ye “İsrail ile barış” tavsiyesini verenler, “bu işin arkasında İran var” propagandasında başı çekti. Kimileri de, “İsrail ile İran arka planda anlaştı” tezviratını yaymaya çalıştı. Atlantikçiliğin iliklerine kadar işlediği güdümlü medyamızda her gün İsrail’in ağır operasyon haberleri döndü durdu. Anlı şanlı uzmanlar ekranlara çıkıp İsrail’in “Gazze’yi bitireceği, Filistinlileri yok edeceği” propagandasını işlediler.

Bugün de, aslında yenilginin en somut kanıtı niteliğindeki Biden’ın ateşkes planını ABD lehine makyajlama operasyonunda görev üstlenmiş durumdalar. Biden’ın açıkladığı ateşkes planı üç aşamadan oluşuyor: Birinci aşamada altı haftalık bir ateşkes olacak ve bu sürede İsrail Gazze’den çekilecek, esir değişimi başlayacak. Kuzey Gazze’dekiler de dahil olmak üzere Filistinli siviller evlerine geri gidebilecek. Ateşkes devam ederken ikinci aşamada, Hamas ve İsrail arasında kalıcı ateşkes şartlarını belirlemek için müzakereler başlayacak. Üçüncü aşamada, Gazze için kapsamlı bir yeniden inşa planı başlatılacak.

Bu haliyle plan, neresinden parlatmaya çalışırsanız çalışın, İsrail’in yenilgisi Hamas’ın başarısı anlamına geliyor. ABD Başkanının, planı, “Hamas’ın olmadığı bir Gazze’yi sağlamaya çalışıyoruz” diye gerekçelendirmesi ise aslında yenilgiyi gizleme çabasından başka bir şey değil.

ÇOK BOYUTLU BAŞARISIZLIK

İsrail’de Hükümet sallanıyor. Ordu ve istihbarat birimlerinde Netanyahu’ya ve Hükümet’e tepki var. Muhalefet partileri ve halkın ezici çoğunluğu savaşın bitmesini istiyor. Netanyahu zorda. Hizbullah ülkenin kuzeyinde sabırlı bir stratejiyle İsrail’i geriletiyor.

ABD’de de siyasi durum Biden yönetimi için vahim şekilde ilerliyor. Savaşın devamı ve İsrail’in katliamları, Kasım ayında seçimlere giden Biden’ı hızla aşağı çekiyor.

İsrailli askeri analistin Haaretz gazetesindeki yazısı, gerçek durumu çıplak bir şekilde özetliyor:

“Gazze savaşı dokuzuncu ayına girerken, ufukta iyi haberler olduğunu söylemek zor. Son birkaç hafta içinde savunma teşkilatının önde gelen isimleriyle yapılan bir dizi görüşme, İsrail’in çok boyutlu devasa bir başarısızlığa doğru gittiğini gösteriyor. Stratejik olarak tüm alanlarda sıkışmış durumdayız. Bunların en büyüğü ve en önemlisi Lübnan’da Hizbullah’a karşı olan çatışmanın tırmanması halinde geçmişteki her şeyi gölgede bırakacak bir yangına dönüşmesi. Hamas’la rehine anlaşması görüşmeleri, ABD Başkanı Joe Biden’ın konuşmasının bir an için bizi bu bataklıktan kurtarabileceği izleniminin ardından, görünüşe göre yeniden krize girmiş durumda” (YDH, 7 Haziran 2024).

En başından itibaren vurguluyoruz. 7 Ekim AKSA Tufanı Operasyonu, Batı Asya açısından bir dönüm noktasıdır. Batı Asya’da Atlantik düzeni için sonun başlangıcıdır.