23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Nevruz da neymiş? (3)

Ethem Gönenç

Ethem Gönenç

Eski Yazar

A+ A-

Bu soruya son iki haftadır yanıt veriyor ve diyorum ki, “... yobaz Arap-Emevi kültürünü ve dinciliği dayatanlara inat, Türkler’in insan ve doğa sevgisini yansıtan Nevruz kültürünü yaşatalım”. Bu hafta son kez anlatayım Nevruzu.

OYUNLAR
Hemen tüm Nevruz törenlerinde “gökböri, köpkâri, oğlak/ulak, buzkaşi, kökpar, kükbar” gibi adlar verilen oyunlar oynanır. Bu oyunların başlıcaları; at yarışları, cirit, kılıç sallama, yamba kapma, güreş, at üzerinde güç gösterisi, sinsin ve huntu oyunudur. “Koskosa, deve ve yeyende ortag gardaş oyunları” ile “ekende yoh, biçende yoh,” “kış bovay,” “yolbars,” “argımak” gibi adlar verilen oyunlar ise seyirliktir. Bunlar halk tiyatrosu veya orta oyunu olarak sınıflandırılabilir.
Nevruzda müzikli ve şiirli eğlencelere de yer verilir. Gençler aralarında maniler okuyup, şiirler söyleyerek atışır ve yarışırlar. Bu atışmalara; “Halay oyunu,” “Yaşıl yarpag,” “Gızılgül, Hahışta,” “Benövşe,” “Bahtıyar” gibi adlar takılmıştır.
Nevruz kutlamalarında, o güne mahsus olarak hazırlanan macunlar ve şerbetlerin halka dağıtılması adettendir. Bu adet Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde, “Mesir Macunu Şenlikleri” adı altında hâlâ sürdürülmektedir.

KIZILDERİLİLER
Kızılderililerde Nevruz, “Eski yıldan yeni yıla geçişi, ölümden sıyrılıp yeniden dirilişi, kısırlıktan kurtulup yeniden üremeye dönüşü kutlama” günüdür. Törenlere kabilenin Şamanı öncülük eder ve yönetir. Törenlerin hemen öncesinde kabilenin yaşadığı kampın tam orta yerine uzun ve düzgün bir “direk” dikilir. Bu direğin “evrenin ekseni” olduğuna ve dünyayı yaratan “BİR”i temsil ettiğine inanılır (Şamanlar da akçam ağacına aynı inançla bağlıdırlar). Kabilenin Şamanı “Gök Tanrı” olarak kabul edilen “Ulu Ruh”a yakınlaşmak üzere bu “direğe” tırmanır. Direğin tepesinde, kabilesini kötü ruhlardan ve sebep olabilecekleri hastalıklardan koruması, bol mahsul bahşetmesi için dua ederek, BİR’in rahmetini ister.
Amerika Kızılderilileri ile Şamanların ritüellerinin birbirine benzemesi, Orta Asya’dan Amerika’ya geçen Türklere atfedilir.

SÜMERLER
Prof. Muazzez İlmiye Çiğ’e göre ise Nevruz (yeni bir gün) kutlamaları Sümerler’den tüm dünyaya yayılmıştır. Sümer’in aşk tanrıçası “İnanna”, Çoban tanrısı “Dumuzi” ile evlenir. Ancak önce İnanna sonra Dumuzi yeraltına hapsolurlar. Birçok maceradan sonra Dumuzi yeryüzüne çıkar ve karısı ile birleşir. Bu birleşme tam da baharın başladığı günlere rastlar ve yeryüzüne büyük bolluk getirir. Tahıllar olağanüstü büyür, hayvanlar bol bol yumurtlar ve doğurur. Sümer halkı da bunları kutlamak üzere büyük şenlikler düzenler. Bu şenliklerde ozanlar, müzisyenler tanrının ağzından tanrıçaya, tanrıçanın ağzından tanrıya, çeşitli sazlar eşliğinde açık saçık şiirler, şarkılar söylerler. Bunlardan bir örnek;
“Sevgilim kalbimin adamı, sağ elini kadınlık organıma koydun, sol elin başımı okşadı, ağzımı ağzına dayadın, dudaklarımı başına bastırdın.”
İşte böyle sevgili okurlarım. Haydi rastgele!

Düzeltme: Geçen yazımda “Giresun’da Nevruz “Mart Bozumu” adıyla kutlanır.” Cümlesini “ Mart Dokuzu” olarak düzeltiyorum.