‘Nokta’ konuldu!
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun... Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun... Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği’nin...Türk Tabipleri Birliği’nin yöneticileri...Ve... Ortak bildiriye imza koyan bin 128 akademisyen...Yaptığınız eylemlerde, yayınladığınız bildirilerde Güneydoğu’daki çatışmaların tek sorumlusu olarak güvenlik güçlerini gösterdiniz...Sokağa çıkma yasağını eleştirdiniz ama sokaklara hendek kazıp içine mayın koyan alçakları görmezden geldiniz. Askeri ve polisi katliamcı... Dehşet saçan teröristleri ise “halk savaşçısı” olarak göstermeye kalktınız. Artık söz bitti; nokta konuldu beyler bayanlar...Nokta; önceki gece, savunduğunuz PKK’lı alçakların Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde Jandarma Komutanlığı’na ve Emniyet Müdürlüğü’ne yaptığı eş zamanlı saldırılarla konuldu.Nokta; bu saldırılarda bir yaşındaki Ecrin’in...Beş yaşındaki Sadık Efe’nin...Ve ismi bile öğrenilemeyen beş aylık bir bebeğin katledilmesiyle konuldu... Nokta; toplamda beş sivilin öldürülmesiyle konuldu!Bunlar mı sizin savunduğunuz özgürlük savaşçıları?Bunlar mı “halklar”ınız?Bunlar mı demokrasi ve özgürlük getirecekler bu ülkeye...Bunlar mı “barış” istiyor?***Şimdi...İnsansanız...Sosyalizmin “s”sinden...Demokrasinin “d”sindenNamusun “n”sinden...Ve adaletin “a”sından nasiplenmişseniz, çıkar Türk halkından ve güvenlik güçlerinden özür dilersiniz!Çünkü siz katillere su ve havlu tuttunuz beyler!Yıkayıp aklamaya çalıştınız...Canavarı ev kedisi gibi göstermeye kalkıştınız!Eğer bir kuru özrü bu ülkenin yurttaşlarından esirgerseniz ve hâlâ sözde “barış çığırtkanlığı”na devam ederseniz...Hepinize onlarca, yüzlerce, binlerce kez...Yazıklar olsun!
MR. HUNTER! ABD ‘nin İstanbul Başkonsolosu Charles Hunter, Fethullahçı Zaman gazetesine gitmiş ve üç buçuk ay önce görevi Ekrem Dumanlı’dan devralan Genel Yayın Yönetmeni Abdülhamit Bilici’yi “tebrik” etmiş...Türkiye ‘de basın özgürlüğüne verdikleri desteğin, “basın kuruluşları arasında ayırım yapmaksızın” süreceğini söylemiş... Mr. Hunter ... Bizim gazetede de yönetim değişti! Yeni Genel Yayın Yönetmenimiz Deniz Yıldırım oldu! Madem ayrımcılık yapmıyorsun; bize de gelsene...Ama bilirim; gelmezsin!Çünkü sen ve hükümetin, sadece gizli servisinizin emrindeki gazetelere ve gazetecilere destek verirsiniz...***Bu arada sakın davetimi ciddiye alıp gelmeye falan kalkma...Haberin olsun; bizim çocuklar gazetede ellerinde “çuval”la geziyor! Hani kafana geçiriverirler falan; suçlu ben olurum sonra!
BU AKŞAM!Bu akşam saat 21.00’de Ulusal Kanal’da ekrana gelecek olan Kral Çıplak’ta çok özel bir konuğum var:Ülkemizin ilk kadın hukuk fakültesi dekanı, ilk kadın adalet bakanı ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel...Tüm kralları madara edeceğiz!Kaçırmamanızı öneririm.
GÜNÜN SORUSUPKK’ya destek veren “Akademisyenler Bildirisi”ne imza koyanlar hakkında soruşturma başlatılınca, Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nezir Akyeşilmen imzasını geri çekmiş... Gerekçe olarak da “Bildiri metnini dikkatle incelemeden imzalamıştım” demiş... İsyanım kendisine:Çocuk mu kandırıyorsun? Neden imza attığını bile bilmeyen bir adamsan, nasıl doçent oldun?
Sağlıkta büyük skandal! Görevlerinden biri de hastaneleri denetlemek olan İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Sami Albayrak’ın, aynı zamanda Medipol Hastanesi’nde “danışman doktor” olarak çalıştığı ortaya çıkmış... Düşünün; adam üst düzey bir devlet memuru; ancak aynı zamanda özel sektör çalışanı! Peki; nasıl oluyor bu? Nasıl olacak, yasaları yok sayarak oluyor!Eğer aynı haltı başka bir devlet hastanesi doktoru yese, bu beyefendinin imzasıyla işinden atılır...Ama kendisi yapınca; kim denetleyecek? Daha doğrusu denetlemeye kim, nasıl cesaret edecek?***Bu hastane kime ait biliyor musunuz?AKP’li politikacıların da müridi oldukları bir tarikatın kurduğu vakfa!İstanbul’un en değerli kamu arazileri bu vakfa bedava verilmiş... Yetmemiş; hastanenin açılışını bizzat Cumhurbaşkanı yapmış! Bu bile yetmemiş; İl Sağlık Müdürü “danışman doktor” olarak görevlendirilmiş! ***Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu:Sana “Bu nasıl iştir?” bile demeyeceğim.Çünkü bu rezilliğin nedenini en iyi sen biliyorsun!Üç özel hastanesi olan bir “iş adamı”nın Sağlık Bakanı olduğu...Ve hâlâ hastanelerine düzenli olarak gidip bizzat yönettiği bir ülkede...İl Sağlık Müdürü de “danışman doktorluk” yapmış; çok mu?
156+216!Önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e sormaya devam ediyoruz. Söz sırası M. K’de... Sizin de Abdullah Gül’e söyleyecekleriniz varsa [email protected] adresine gönderebilirsiniz...“Abdullah Bey...Ben Avustralya’da yaşıyorum. Eğitimciyim. Ülkemden tam 13 yıldır ayrıyım. Tesadüf bu ya; sizin ilk AKP hükümetini açıkladığınız gün ben ülkemden ayrılmıştım. Bir daha da ülkeme gelmek nasip olmadı! Benim sorum Huber, villa, Arabistan Kralı’nın hediyesi falan değil... Ben daha net bir soru sormak istiyorum: Arkadaşlarınızla birlikte ne zaman bizi rahat bırakacaksınız? Çünkü artık memleketimi özledim; gelmek istiyorum!”