23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Norveç maçı öncesi futbola mektup

Atilla Özalp

Atilla Özalp

Gazete Yazarı

A+ A-

SEVGİLİ futbol, başkalarını bilmem ama biz seni çok sevdik. Biliyorum, şimdi, “Herkes beni çok sevdi ama siz gerektiği gibi davranmadınız, beni hep üzdünüz” diyeceksin. “Bir sinemaya, bir yemeğe mi götürdün sanki” diye sitem eden sevgili gibi sen de “Çağın çok gerisinde kaldınız. Rakipler sizi baskıya aldığında gol yememek adına çağ dışı bir anlayışla kendi kalenizin önüne yığıldınız. Bir gün beni sürprize boğup inanılmaz sonuçlar elde ettiniz ama yine hiç beklenmedik bir anda da hayal kırıklığına uğratıp beni çok üzdünüz. Rakip alanda bırakın çoğalmayı, ne bir şut çektiniz ne de topla driplingle adam eksiltip oyunu rakip ceza alanına yıktınız... Hep olayı günlük yaşayıp şans faktörüne yaslanarak başarıyı bir sonraki maça bıraktınız. Sizin dışınızda kalan birçok Avrupa kulübü maçlara çağa uygun şekilde hazırlanıp başarılı olurken, bana bir kez olsun gün yüzü bile göstermediniz” diyerek bize haklı olarak sitem edeceksin ama ne yapalım be futbol, biz böyleyiz işte... Yetişme tarzımızdan olsa gerek, sevgimizle karşımızdakini boğarız.

BU OYUNU ÇOK SEVDİK

Maçtan bir gün önce, bilet alıp maça girmek için stadyum önlerinde yatıp sabahladığımız günleri ne çabuk unuttun be futbol... Az mı sabahladık ve o maç senin bu maç benim demeden, cep delik cepken delik vaziyette deplasmanlara senin için az mı gittik... Hiç olmazsa o günlerin hatrına bize de biraz arka çık ve Norveç’le karşı karşıya geleceğimiz milli maçta şansın yanımızda olsun...

Avrupa Futbol Şampiyonası’nda bize hiç şans tanımadın, rakipler ne vurursa gol oldu. Dünya Kupası Elemeleri’ndeki grup maçında ise Hollanda Milli Takımı gol oldu kalemize yağdı ve sonunda Şenol Güneş gitti, yerine Stefan Kuntz geldi. Bari bu sefer yanımızda ol da şu Norveç Milli Takımı’nı eli boş göndererek Dünya Kupası’na katılma yolunda rahat bir nefes alalım...

TFF’NİN HATALARI

Sevgili futbol, ülkemizde sana olan tutkumuzu kullanan Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) çok hata yapıyor. Altyapıları kalkındırmak yerine şahısları kalkındırıyor. Teknik direktörlere akıl almayacak kadar yüksek maaşlar veriyor. Örneğin A Milli Futbol Takımımızın başında 2.5 yıl teknik direktörlük yapan Şenol Güneş'e, hizmet ettiği süre boyunca 71 milyonu geçen bir para ve 10 milyon lira da tazminat verdi. Haklısın, şimdi sen, “Bir teknik direktöre bu kadar çok para vereceğinize bu parayla birçok spor tesisi yaparak, altyapılara da yatırım yapsaydınız, Avrupa ve dünya futbolundaki organizasyonlarda kalıcı olup ses getirirdiniz” de diyeceksin. Ama dediğim gibi, “Sahalarda sergileyeceğimiz güzel ve başarılı oyunu yaratması adına yetkiyi teslim ettiklerimiz, bir kişiye verilen çantalar dolusu parayla başarının geleceğini düşününce olanlar oldu ve ne yazık ki başarısız olduk.”

BÖYLE GİTMEZ

Sevgili futbol bu devran böyle gitmez. Elbet bir gün birileri gelecek ve masallarda olduğu gibi dokunuşuyla uykuya dalanları uyandırıp özlenen futbolu oynamamız adına doğru adımlar atarak kişilerin cüzdanlarını değil futbolu kalkındıracak. Ama bu, milli takımın başına yabancı bir hocayı getirip başarı adına ondan medet ummakla olmayacak. Başarı ancak ülke insanına güvenmekle ve adaletli ücret dağılımıyla olacak. Bir kişiyi kalkındırmakla değil ülkenin her bir bölgesindeki gençleri kucaklayıp onlara yeterli eğitimi vermekle gelecek...

Sevgili futbol, yaşım ve tecrübem gereği biliyorum ki; yeterli güce ve bilgiye sahip olmayanların kazanmak için ihtiyaç duyacakları tek şey şanstır. Bu yüzden, sevgili futbol, umarım ki Norveç maçında şans faktörünle yanımızda olursun. Görüşmek üzere...