22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

O profesör milletten özür dileyecek mi?

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Gelin sizi 23 Ekim 2004 tarihindeki o basın toplantısına götüreyim. Profesör İbrahim Kabaoğlu, bir raporu, kamuoyuna açıklamak üzeredir. Rapor, Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu adına Prof. Baskın Oran veProf. Kabaoğlu tarafından hazırlanmıştır. Bu çalışmayı isteyen kişi ise Başbakan Tayyip Erdoğan’dır. Bay Kabaoğlu, bu raporu açıklayacakken kurul üyesi olan Kamu-Sen Genel Sekreteri Fahrettin Yokuş, Kaboğlu'nun konuşma metnini elinden çekerek yırttı ve masanın önüne fırlattı. Sonra ortalık karıştı.
O raporda Bay Kabaoğlu kısaca şunu diyordu: “Üst kimliğimizi açıklarken Türk demeyelim, Türkiyeli diyelim!”
Ve anayasada yer alan “devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olduğu” ilkesini reddediyordu.

İLK AKP OPERASYONU

Tayyip Erdoğan’ın sipariş ettiği bu rapor AKP’nin önünü açacaktı. Erdoğan kısa bir süre sonra başlatacağı Kürt açılımını bu rapora bağlayacaktı. Laik Türkiye’yi çökertme operasyonunun başlangıcı bu rapordu.
Biz bu rapor yazılırken ve açıklandıktan sonra bunun bir demokratikleşme çalışması değil AKP’nin Türkiye’yi ele geçirme politikası olduğunun altını çizdik. “Referansım İslam!” diyen, “Demokrasi bizim için amaç değil araç!” diyen bir politikacıya güvenilemeyeceğini söyledik, yazdık.
Ama Bay Kabaoğlu o sıralar bizim gibi Erdoğan karşıtlarını, CNN Türk’te “kana susayan milliyetçi ve ırkçı” olarak aşağılıyordu. Yoldaşı olan Baskın Oranda Atatürk düşmanlığını doruğa çıkartıyordu.
Dün, Erdoğan’ın hizmetine giren Kabaoğlu, şimdi “Adalet Yürüyüşü”ne katılarak Erdoğan karşıtlığı yapıyor.
Peki 2003 yılında Erdoğan’ın hizmetine girerken geleceği okuyamamış mıydı?
O gün Amerika öyle istiyordu, Kabaoğlu ve Baskın Oran gibi prof.lar Erdoğan’ı demokrasi kahramanı gibi gösterdiler.
Bugün Amerika böyle istiyor, Erdoğan’a karşı konuşuyor. Ama önce o raporla milleti kandırmaya çalıştığı için özür dilemeli değil mi?
***
Ne demişti Kabaoğlu’nun çok sevgili arkadaşı Baskın Oran:
-AKP bizi mayın eşeği olarak kullandı.
Ben ne yazmıştım ona:
-Eşeğe haksızlık etmeyin! Siz mayın eşeği bile olamazsınız.

BİR ALTIN KARAR DAHA

FETÖ’cü savcılar Zekeriya Öz ile Mehmet Berk, Fenerbahçe’ye kumpas kurmaları yetmiyormuş gibi bir de kendisini savunan Aziz Yıldırım’ı bu sözleri yüzünden şikayet edip kendilerine ait başka bir mahkemede mahkum ettirmişlerdi.
Yargıtay işte bu mahkumiyet kararını bozmuş.
Bir altın karar daha…
Pek de haksız değilmiş Doğu Perinçek, değil mi?

KIBRIS MASADA

Kıbrıs’ı, 1571 yılında Lala Mustafa Paşafethetti. Padişah 2. Abdülhamit İngilizlere verdi. Rumlar adaya egemen olup Türkleri katletmeye başlayınca 1974 yılında dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ve yardımcısı Necmettin Erbakan, Kıbrıs’a Türk askerini çıkardılar. Adanın önemli bölümü Türklerin denetimine alındı.
Şimdi AKP iktidarda. Kıbrıs’ın tümünü Rumlara nasıl veririz diye ince yol arayışındalar… İsviçre’de yeniden başlatılan Kıbrıs görüşmeleri dedikleri de bu…
Peki bu millet, tarihine, şehitlerine yapılacak böyle bir ihaneti affedebilir mi?

ŞİİRE BAK!

Gerçek ülkücülerin sesi olan Ozan Arif’in yazdığı söylenen bir şiir çıktı karşıma. Oldukça sert. Düşündüm taşındım kimi hedef aldığını çıkaramadım. Siz anlayabilecek misiniz acaba?
İşte birkaç dörtlük:
“Sus!.. Kraldan fazla kralcı olma,
Utan ulan biraz utan şerefsiz!...
Sakın ha beyliği ağzına alma,
Konuştukça b.ka batan şerefsiz!...
Beylik kim, sen kimsin tövbe et tövbe!...
Bey kısmı ellere kalır mı gebe?
Senden aşirete bey mi olur be?
Aşireti ele satan şerefsiz!...
Yalan mıyım dansöz gibi kıvırdın,
Yönümüzü başka yöne çevirdin,
Şoför yaptık arabayı devirdin,
Bizi uçuruma atan şerefsiz!...
Vatan-matan bu Arif‘i kandırma,
Kendini hiç vatanperver sandırma,
Senin derdin koltuk, lafı döndürme,
Senin umrunda mı vatan şerefsiz!”

HAFTA SONU ALMANYA’DAYIM

Bu sene, Sivas katliamını Almanya’da düzenlenecek etkinlikte anacağız. TGB’nin Köln ve Aachen kollarının davetlisi olarak Köln’e gidiyorum.
Madımak yangını bağlamında, “Anadolu Aleviliğinin Kültürel Kökeni TÜRK ALEVİLİĞİ” konulu bir bildiri sunacağım; soruları cevaplayıp kitaplarımı da imzalayacağım.
Bu Pazar saat 18.00’de başlayacak etkinliğimizin adresi şöyle: Bürgerzentrum Ehrenfeld e. V. Venloer Strabe 429 / 50825 Köln.
Almanya’daki bütün duyarlı yurttaşlarımızı bekliyoruz.