Ocaklar sönecek

Ekonomik kriz yok deyip zamları yağmur gibi yağdıranlar ve dolar 0.01 düştüğü zaman bakın dolar düşüyor; iyiye gidiyoruz, diyenler yakın zamanda sönen ocaklar nedeniyle acaba nasıl tavır alacaklar çok merak ediyoruz.
İFLASLAR
Koca koca markalar, firmalar başta olmak üzere iflas eden edene, konkordato ilan eden edene. Vatandaşlar da konkordato kuyruğuna girmiş durumda. Konkordato talepleri sayısız.
Teknik iflasta olanlar yani alacak ve mevcut varlıkları ile borçlarını karşılayamayanlar ama şimdilik durumu idare edenler de yığınla. Her günü bin bir zorlukla çevirenler ve olumsuz şartlara dayananlar da az değil.
İflas eden yani batan firmaların varlıklarının akıbeti de ayrı bir sorun. Banka tapu klasörleri zaten kalabalık, otoparkları zaten taşıt dolu. Bir de makinalar, teçhizatlar ve yeni taşınmazlarla bankalar da zor durumda kalacak.
Varlıklar ise icra yoluyla değerinin altında satılarak el değiştirecek, hurdaya dönecek veya ekonomi dışına çıkacak.
HANE HALKI
Evler bu kışı zor geçirecek. Elektrik, doğalgaz, suya gelen zamlar bizlerin belini bükecek. Daha büyük faturaları ödemek zorunda kalacağız. Az elektrik için karanlıklarda kalmayı, az doğalgaz faturası ödemek için battaniye ile ısınmayı, az su harcamak için birkaç günde bir yıkanmayı tercih edeceğiz.
Çocuklarımız daha çok hasta olacak. Hastanelere daha çok taşınacağız.
Kesintiler başlayacak. Duş alırken su kesilecek. Fenerbahçe’nin maçını seyrederken elektrik kesilecek. Gerçi Fenerbahçe’yi seyretmezsek de olur. Hiç değilse eziyetten kurtuluruz. Ama güzel bir flimde elektrik kesilirse; işte o zaman feryat ederiz.
SOSYAL HAYAT
Kredi kartları kullanılmaz hale gelinceye kadar bizim milletimiz sosyal yaşantısından fedakârlık yapmaz. Haklı da. Ne yapsın? Zamlara ve adaletsizlikler tepkisini yiyerek ve içererek gösteriyor! Ama bizi yönetenler bu demokratik tepkiden anlamıyorlar!
Sosyal hayat biterse ailevi huzursuzluklar başlayacak.
Evler daha sıkıntılı yaşam alanlarına dönecek!
MCKINSEY
Biz üşümüşüz, çocuğumuz hasta olmuş, yoksullaşmışız, ülkemiz mutsuz olmuş; hiç umurlarında olmaz. Onlar alacaklıların alacağını nasıl alacağına bakar. Onun için raporlar yazarlar. Zangır zangır titreyenlerin abarttığını bile yazarlar.
Bu arada DUYUNİ UMUMİYE ŞİRKETİNİN ne kadar para alacağını tahmin edelim mi? 1 yıllık bir anlaşma yaptık diyelim. 5 kişi 16 bakanlığın denetim ve yönlendirici çalışmalar yaptığını kabul edelim. 300 gün ve günde 8 saat mesai verdiklerini varsayalım. Saat başı ücretin de 500 dolar olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunların hepsini çarparsak 96 milyon dolar yapar. Ama abarttın derseniz yüzde 50 indirim yapalım. 45 milyon dolar olsun. Aslında pek de yüksek değil. Ülkenin altını üstünü getirme karşılığında bu paralar bence az!
OF OF...
Bu kış zor geçecek. Seçimler de var. Ülke meseleleri yerine sen-ben kavgası. Rant kapısı belediyeleri ele geçirme çekişmesi. Biz de Biltekin Özdemir’in “Osmanlı Devleti Dış Borçları” kitabını okuyup korkmaya devam edeceğiz... of of, ne zaman bitecek Tanrım bu azap?