28 Eylül 2024 Cumartesi
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Olimpiyat işleri

Özdemir İnce

Özdemir İnce

Eski Yazar

A+ A-

Bu yazıyı, bugün yayınlamak üzere neredeyse bir aydır fırsat kolluyordum. Daha önce de yazdığım gibi, bu türden bir yazı yazmak için pusuya yattığım zaman, işimi kolaylaştıracak küçük mucizeler olur. Bu kez Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören’in hükümetten icazetli gazetesi Milliyet ile Hökümat’ın bakancılarından gene Bay Egemen Bağış (ki kendisi Evropa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci olmuştur) bu hususta yaptığı parlak konuşmalar imdadıma yetişti.

***

21 Ağustos 2013 tarihli Milliyet gazetesi “Dev Çıkartma” diye bir manşet atmış ki ben manşet derim ona! Ha şunu peşinen ifade edeyim ki 2020 Olimpiyat Oyunları’nın İstanbul’a verilmemesi bu kente Pistanbul (ki İstanbul’un önüne anlamlı bir takı oturtmak bundan sonra revaç kazanmıştır) adını takmış olan beni fevkalade memnun edecektir.

Aldı Milliyet gazetesinden Ayşe Yeşin:

“Türkiye 2020 Olimpiyatlarına ev sahipliği yapacak ülkenin belirleneceği Buenos Aires’e tarihinin en kalabalık kafilesi ile adeta çıkarma yapacak. 2020 Olimpiyatı’nın ev sahibinin belirleneceği karar toplantısına geri sayım sürerken, Türkiye IOC üyeleri önünde son sunumunu kullanacağı Buenos Aires programı da şekillenmeye başladı. Tarihi toplantıya St. Petersburg’daki G 20 zirvesinden özel uçakla geçecek olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar da katılacak.

Eylül başında New York’taki Birleşmiş Milletler toplantısına katılacak olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ise Arjantin’e gelme ihtimali bulunmuyor. Ancak 2020 Olimpiyatları’nın alınması halinde Türkiye’ye dönüş tarihinin Başbakan Erdoğan ve beraberindeki kafileyle aynı zamana ayarlanabileceği ifade ediliyor.” Muş diye yazıyor!

***

Ancak, benim tahminime göre: Olimpiyatların AKP tarikatı hükümetine verilmesi durumunda Başbakanlık kafilesinin bir kurnazlık yapıp Cumhurbaşkanı ile birlikte dönmeyecek ve zafer makamı paylaşılmayacaktır. Ve fakat, olimpiyatların AKP’ye verilmemesi durumunda başarısızlığın suçlusu olarak Cumhurbaşkanı hazretleri gösterilecek ve “Katılsaydı Olimpiyatları mutlaka alırdık” denilecektir.

Olimpiyatların Tokyo ya da Madrid’e verilmesi durumunda, yenilgiye (!) şimdiden bahaneler aranmaya başlandığı görülüyor.

Sancaktepe Geleneksel Yağlı Güreşlerinden birine katılan Egemen Bağış, Yurt gazetesinin (20.08.13) yazdığına, “Bakın, Gezi Parkı’nda eylem yapanlar, iki defa İstanbul’un adaylığını düşürmek için başvuru yaptılar ama başaramadılar. Eğer vermezlerse bu onların yüzünden olacak. İnşallah İstanbul hak ettiği kararı alacak. Çünkü İstanbul’un arkasında sizlerin duası var” biçiminde konuşmuş. (Bu dua kozuna yazının sonunda değineceğim).

Bu açıklama ile yetinmeyen Egemen Bağış bakan, “Biz CHP ve onun gibi ‘geri zekalı’ bazı çevrelerin bütün çarpıtma çabalarına rağmen Türkiye’yi karalama, Türkiye’nin uluslararası imajını zedeleme çabalarına rağmen, Olimpiyatların doğru karar vererek 2020 yılında İstanbul’da gerçekleşeceğine yürekten inanıyoruz” demiş.

Söz konusu demeci yayınlayan 21.08.2013 tarihli SOL gazetesi haberini şöyle bitiriyor:

“Olimpiyatların bugüne kadar İstanbul’da yapılmamasının İstanbul’un değil, Olimpiyatların kaybı olduğunu savunan Bağış, Olimpiyat ruhunun yeniden canlanabilmesi için organizasyonun İstanbul’da yapılması gerektiğini söyledi.”

***

Bu konuşma bana Dostoyevski’nin ikide bir “Gene sen kaybettin Rusya!” diye yakınan kahramanı hatırlattı. Bunun üzerine, herkese geri zekalılık payesini bağışlayan bu Egemen Bağış bey kardeşimiz kimmiş diye merak edip internette kendi web sayfasına bakım. Şöyle bir bilgi var:

“Bernard M.Baruch College of The City University of New York” İşletme Fakültesi İnsan Kaynakları bölümünde lisans eğitimi görüp, Kamu Yönetimi üzerine de yüksek lisans yapan Egemen Bağış, Beyhan N. Bağış ile evli olup iki çocuk babasıdır.”

Bu nesnel bilgi dışında, bilgi olarak, Bakan Bey’in AKP saflarında yaptığı çalışmalar ve kazandığı başarılar yer alıyor.

Egemen Bağış kendisini öylesine AKP vermiş ki öteki geri zekalılar gibi kitap yazmak, düşünce üretmek gibi tırıvırı işlere zaman ayırmamış.

Aferin ki nasıl aferin!

***

2020 Olimpiyatları’nın İstanbul, Madrid ya da Tokyo’ya verilmesine karar verecek olan IOC üyelerinın Gezi Parkı işlerini, futbolda yüksek dereceli şike keşiflerini, 2013 Moskova Atletizm Şampiyonası’na katılması yasaklanan yüzü aşkın atleti, onlarca halterciyi ve güreşçiyi bir yana bıraktığını düşünelim, ama AKP hükümetinin kafa sağlığını ve Türk halkının selametini göz önüne alarak İstanbul hakkında olumlu karar vermeyecektir.

Kişisel görüşümüz:

Yahu bu ne telaş! Başvekil hazretleri geçenlerde herhangi bir şey için “Biz bir besmele çekmeyelim, o iş tamamdır!” demiyor muydu? Memleketin bütün imam-hatip mezunları hep birden besmele çekerse, alimallah, bütün Çin ehalisinin hep birlikte yerinde zıplamasına benzemez mi? O zaman, dünya yörüngesinden çıkar. İşte o olmaz! Ne kadar imam-hatip şehadetnameli hafızın hep birlikte besmele çekeceğine Diyanet İşleri reisi beyhocaefendi karar verecek.

Yahu kardeşim, tasası bize mi kaldı, nefesi kuvvetli bir hoca bulsunlar ve şu Olempiyad işini kırıp sarsınlar artık.

Nota bene:

Anladığım kadarıyla IOC delegeleri 7 Eylül 2013 günü karar verecek. Olimpiyat heveslisi R.T. Erdoğan’ın Rize’ye kadınlar ve erkekler için ayrı ayrı yüzme havuzu yaptıracağını o güne kadar öğrenirler artık. Şimdi sıra olimpik bekâret kemerinde!