29 Eylül 2024 Pazar
İstanbul 27°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Olimpiyattan size ne-(TAMAMI)!

Özdemir İnce

Özdemir İnce

Eski Yazar

A+ A-

Olimpiyatların açılışı için Londra’ya giden Başbakan Erdoğan basına şiddetli bir demeç vererek Olimpiyat Oyunları yöneticilerini kınadı. Mealen aktarıyorum: “Kardeşim siz bizi Müslüman olduğumuz için mi hiç seçmiyorsunuz? Avrupa parasızlıktan kıvranırken biz parayla oynuyoruz. Verin İstanbul’a 2020 Olimpiyatlarını, olimpiyat nasıl düzenlenirmiş görün bakalım!...”.

Ben olsam, sadece bu hazımsız ve şımarık cümleden dolayı Türkiye’ye olimpiyat vermezdim. Belki başbakan ve ailesi “borçsuz” zengin ama Türkiye “zengin” değil “borçlu”.

Ayrıca olimpiyatlar laik bir organizasyon... Halkının çoğunluğu Müslüman olduğu için Türkiye’ye olimpiyat verilmediği saçmalığını bir yana bırakalım ve gazetelerden bir haber aktaralım:

Prezervatif, kaput ya da kondom

“10 bin 500 sporcuya 150 bin adet bedava prezervatif dağıtılacak. 17 gün sürecek oyunlar için her atlete 15 prezervatif verilecek.

Bedava kondom dağıtılmasını destekleyen ABD kadın futbol takımının kalecisi Hope Solo, ‘Olimpiyatlarda çok fazla seks yapılıyor. Geçmişte, açıkta, çimlerde seks yapan çok sayıda sporcu gördüm. Ben de Pekin’de bir ünlü sporcuyu kimse görmeden odama aldım’ dedi.

1992’deki Barcelona Olimpiyatları’nda 50 bin, 2000’deki Sydney Olimpiyatları’nda ise 90 bin prezervatif dağıtılmıştı. Yetkililer, İngiltere’de dağıtılacak prezervatif sayısının rekor olduğunu söyledi.”

Görüldüğü gibi, bedava prezervatif dağıtımı olimpiyattan olimpiyata artıyor. İstanbul’da yapılması muhtemel ve mutasavver 2020 Olimpiyatlarında 200-250 bin prezervatif dağıtmak zorunda kalınabilir. Nasıl olsa o tarihte iktidarda olacağınızı düşünüyorsunuz, peki bu kadar prezervatif dağıtabilecek misiniz? Bu dağıtım için Diyanet’ten fetva alabilecek misiniz?

Hadi erkek sporculara şeker niyetine şap dağıttığınızı kabul edelim, peki kadın sporcuları ne yapacaksınız? Azgın kadın sporcuların cinsel isteklerini nasıl tatmin edeceksiniz yalancıktan?

Sporculara bir çare bulduğunuzu düşünelim: Yurt dışından gelecek olan turist sporseverler de sokakta-mokakta, parkta-markta en azından bira içip kendi aralarında öpüşecekler, sadece erkek-kadın değil. Kadın kadına, erkek erkeğe...

Polislere, mahalle bekçilerine ne diyeceksiniz? Vakit gazetesini ve Milli Gazete’den Mehmet Şevket Eygi’yi nasıl kandıracaksınız?

Ayranı yok içmeye

Yunanistan’ın müflis durumuna düşmesinde 2004 Atina Olimpiyatları için harcanan paranın epeyce payı olduğu gerçeğini bir yana bırakalım ve Londra Olimpiyatları’nın mali portesiyle (“portresi”yle değil) ilgili bir haber okuyalım: “İngiltere’nin şu ana dek 11.5 milyar euro harcadığı altyapı yatırımları, Olimpiyat Oyunları’nın kârla mı zararla mı sonlanacağı tartışmalarını alevlendiriyor. İngiltere’nin, bu yılki Olimpiyat Oyunları için ayırdığı bütçe, ev sahipliği hakkını kazandığı andan itibaren hem olumlu hem de olumsuz eleştirilere hedef oldu. 200 hektarlık yeşil alan üzerine kurulu Olimpiyat Park’ına dair altyapı projelerinin geliştirilmesi, başarının olmazsa olmaz zorunluluğu haline dönüşmüştü. Fakat asıl soru, Londra 2012 Olimpiyat Oyunları’nın ülkeye getirisinin ne olacağı. Londra’nın doğusundaki Olimpiyat alanı için harcanan yaklaşık 11.5 milyar euro yüzünden büyük hayal kırıklığı yaşayan, Olimpiyat Komitesini ateşli şekilde protesto eden inşaat işçisi Glyn Robbins, halkın parasının çar çur edildiği ve bu devasa mali tablonun halkın çıkarına olmayacağı görüşünde. Diğer yandan gerek ana Olimpiyat Stadyumu, gerekse Olimpiyat Park’ında yer alan üniteler olmak üzere tüm alanın mekan tasarımlarını gerçekleştiren Ian Crockford, harcanan her kuruşun yerini bulduğunu savunuyor.”

Tahtı Revanla gider...

Mekan tasarımcısı Ian Crokford ne diyor hiç önemi yok, önemli olan inşaat işçisi Glyn Robbins’in dedikleri. Türkiye’de işsizler, işçiler, memurlar, dar gelirliler ne diyecek bu olimpiyat işine? Londra Olimpiyatları’nın alt yapısı için 11.5 milyar euro yani bugünün parasıyla 25 milyar 420 milyon Tl. Londra Olimpiyatları’nın aşılış töreni için 27 milyon sterlin harcanmış, yani 65 milyon 452 bin Türk lirası.

İstanbul Olimpiyatları en azından 50 milyar Türk lirasına çıkar. Belki çok daha fazlasına. Eşleri tesettürlü, metresleri fantirifitton, kendileri AKP uydusu ve yandaşı, dindar müteahhitlerin ağzını sulandıran bir rakam. Ama Olimpiyatlar ilkin İstanbul kentini öldürür, bütçesi ülkeyi göçürür.

Saydım, olimpiyat yarışmaları 30 kadar dalda yapılıyor. Bu dalların alt dalları da var. Olimpiyat tesisi sadece stadyum ve kapalı salondan ibaret değil. Örneğin Kayak diye kanoyla yapılan bir yarışma var. Bunun için çağlayanlı, çavlanlı, burgaçlı, debisi yüksek yapay bir ırmak yaratmak gerek. Gençleri camilere ve kurslara tıkmayı tasarladığınıza göre, bu tesisler daha sonra ne işe yarayacak?

Önce olimpiyat ahlakı nedir, kadro olarak bunu öğrenin. Sonra sporcuların yetişeceği akademiler ve okullar açın. Buralardan yetişen sporcular Çinliler gibi, Fransızlar gibi madalyaları toplasın. On yıl önce havuzlarda yoktular, şimdi dünya ve olimpiyat rekorları kırıyorlar. Başkalarının düzenlediği olimpiyatlara katılıp madalyaları toplamak çok daha ucuz, çok daha görkemli olur. Olmaz mı? Önce bunu deneyin!

NOTA BENE: Dün akşam bizim köyde elektrik kesildi ve hoparlörsüz kalan müezzin minareye çıkıp yatsı ezanını okumadı. Bu işe ne der acaba meslekten imam ve hatip olan Başbakan RTE?