Ölüm aklamaz her şeyi ya da Roni Margulies’i

Margulies, iki gün önce hayatını kaybetti. Şairler, yazarlar, yayıncılar, editörler ‘büyük laflarla’ anma sırasına girdi. Peki Margulies ne yapmıştı? FETÖ kumpaslarına sahip çıktı, 15 Temmuz'u Atatürkçülere yıkmaya çalıştı, soykırım yalanı savunucusu, yetmez ama evetçi oldu.

Ölüm her şeyin bittiği yer olarak düşünülür, bir tür sıfır noktası. O yüzden ölümün ağır gerçeği altında eziliriz. Her şeyin bir yalan olduğu fikri insan bilincinin tamamına hükmetmeye başlar. Kanımızda, alyuvarlarımızda, akyuvarlarımızda taşınır ölüm gerçeği.

İliklerimize işlenir. Yerçekimsizdir. Elden ele olmasa da bilinçten bilince, bakıştan bakışa, dilden dile geçer.

Fakat ölümün bu büyüklüğü bile günahları aklamaz. En çok da ihaneti. En çok da bir şairin, bir aydının halkına ihanetini. Biliyorum bu sözcüğün bu kadar kolay kullanılmasına karşı çıkacaksınız. Biliyorum, ölümün ağır gerçeği altında yüreğiniz eziliyor.

Ancak yaşamın sürekliliği ölümden çok daha büyük. Yaşamda ise gidenlerden miras kalıyor. Özellikle de topluma mâl olmuş insanlardan. Bu sebeple onların yaptığı iyi işler hep daha iyi ve kötülükler de daha acı oluyor.

Ölüm, ihaneti aklamaz. Ölüm halk düşmanlığını da aklamaz Madımak Katliamı’nda elinde fırçasıyla direnen Altıok Metin bambaşkadır, Roni Marguliesler bambaşka yerde.

Çünkü ölüm Roni Margulies’i aklamaz. Margulies, 19 Temmuz 2023 günü yani iki gün önce hayatını kaybetti. Şairler, yazarlar, yayıncılar, editörler neredeyse sıraya girdi.

'AÇIK BİR YARA GİBİ UTANDIRICI'

Şaşırtıcı olan, Margulies’e “iyi yürekli”, “vicdanlı” , “sosyalist” gibi yakıştırmaların yapılmasıydı. Her biri özel olan bu sözcükleri Margulies’le birlikte düşününce ne kadar da hafif geliyor.

Örneğin, artık “usta” isim olan Haydar Ergülen, “Roni Margulies de gitmiş, iyi şairdi, çok tartıştık şiir konusunda. İkisinin de devri daim olsun.” ifadelerini kullanmış. Attilâ İlhan’ın Hürriyet ve İstiklâl şiirindeki o deyişi geliyor aklıma, “açık bir yara gibi utandırıcı”

Gerçekten öyle. Cumhuriyet Devrimlerini ağzından düşürmeyen Ergülen, azılı Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı olan Margulies’in devrinin daim olmasını diliyor.(1)

Neoliberal cenahın “ağbisi” Semih Gümüş Margulies için “sosyalist” sıfatını yakıştırmış. Sosyalist kime denir, kime denmez haberi var mıdır Gümüş’ün ya da ömründe hiç bir sosyalist devrimci partiye katılmış mıdır bilemeyiz ama Margulies’in sosyalist değil ancak Avrupalı, Yeşil Sol, Sosyal Demokrat olduğunu politik tavrından anlayabiliriz.

“Roni Margulies'i kaybettik. Çok sevdiğim bir arkadaşımdı. Özel bir insandı, düşüncelerinden ödün vermez bir sosyalist, iyi bir şair, çevresine ışık saçan bir karakter, çok bilgili, görgülü, onunla konuştuklarımı başkasıyla konuşamayacağım bildiğim arkadaş.”(2)

“Sosyalist” Roni Margulies’i ABD fondaşı, ne kadar Türk ve Cumhuriyet Düşmanı kurum varsa içinde yer alan Hacer Foggo da unutmamış elbette.(3)

Bir dönem Aydınlık’ta da yazan, Cumhuriyetçi Atatürkçü tavrıyla tanıdığımız Tuna Kiremitçi de neoliberal kuyruğa takılmış. Politik tavrına değinmeyen Kiremitçi, Margulies’in bir şiirini paylaşmış.(4)

FETÖ’cü Emre Uslu da “rahmet” dileyenler arasında. (5)

Liste uzar gider. Ama insan düşünüyor Atatürk’e kefere diyen Mehmet Bekaroğlu’yla, DEVA’lı Mustafa Yeneroğlu’yla, Fethullahçı Emre Uslu’yla Haydar Ergülen’i, Tuna Kiremitçi’yi yan yana getiren şey ne ola?

Para mı, şan mı, şöhret mi, saflık mı, aforoz korkusu mu? Ölüm her şeyi sıfırlar dediğinizde bu soruları soramıyorsunuz. Çünkü o anda kör bir idealizmle bitiyor her şey.

Peki Roni Margulies ne yapmış? Neden bu kadar tepkiliyiz? Roni Margulies’i neden ölüm bile aklamaz?

KUMPASLARDA İÇİNİN YAĞLARI ERİYORDU!

“İyi yürekli” Margulies, Ergenekon Balyoz kumpasları için “İlker Başbuğ, Veli Küçük, Hurşit Tolon, Şener Eruygur, Dursun Çiçek, Doğu Perinçek, AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET! Yüreğimin yağları eriyor.” diyor.

5 Ağustos 2013’te bu paylaşımı yapmış örneğin. Tam olarak o tarihte bu gazetede yazan ben o zamanlar 16 yaşımdaydım tıpkı bu gazeteyi her koşulda çıkaran emekçiler ve sevgili okurlarımız gibi vatanseverlerin hapse atılmasına karşı Silivri önünde direnişteydik. Kimi arkadaşlarımız da gözaltındaydı.

Şener Eruygur ve Hurşit Tolon hastaydı o zaman. Bu kumpaslar yapıldığında Kuddusi Okkır tedavi esnasında bile kelepçeliydi. Yarbay Ali Tatar gururuna yediremeyip intihar etmişti.

Dursun Çiçek mesela, bir tane sahte imzayla hapisteydi. Ama o sırada “iyi yürekli” ve “sosyalist” Roni Margulies’in yüreğinin yağları eriyordu. Oysa sosyalistler ulusal kurtuluş savaşları vererek, devletlerini savunarak ve devletlerini emekçi sınıfların lehine işleyecek hale getirmek için mücadele verdiler. Ayrıca vatansever generallerinin, aydınlarının zindanlara atılmasına da sevinmediler. Çünkü tıpkı Doğu Perinçek gibi, Aydınlık Gazetesi gibi onlarla zindanlarda birlikte direndiler.

FETÖ'CÜLERİ KORUDU

Mesela hiçbir “sosyalist” 15 Temmuz NATO Darbe Girişiminini ABD merkezli olduğunu inkâr edemez. İncirlik’te radarların çalıştığını görmezden gelemez.

Ama “sosyalist” Roni Margulies, daha alçak darbe girişiminde şehit olanların kırkı çıkmadan Fetullahçıları korumaya başlayabilir: “Bu darbenin basitçe Cemaat’in işi olabileceğini inandırıcı buluyor herkes, öyle mi? Ben bulmuyorum da.”

9 Eylül 2016’da ise “Bana Fetullahçılar darbe yaptı dedirtemezsiniz” diyen Margulies, nedamet getirip susmak yerine Kemalistleri suçlamaya devam ediyordu.

“Ben bu darbenin basitçe bir Fehullahçı marifeti olduğuna inanmıyorum. Evet, belli ki Fetullahçı subaylar da girişimin içindeymiş, fakat meselenin onlardan ibaret olmadığı çok açık. Rütbelilerin %40’ı, %50’si gibi oranlar telaffuz ediliyor. Fetullahçıların orduya bu kadar sirayet etmiş olması mümkün değildir. Demek ki darbecilerin ana gövdesi 1960’tan beri iyi tanıdığımız klasik Kemalist, 'laik', halk düşmanı subaylardı. Hükümetin sadece FETÖ’ye odaklanması beni kaygılandırıyor. Kemalistler, Ergenekoncular, hakiki darbeciler aklanmış oluyor çünkü.”(6)

SOYKIRIM YALANCISI YETMEZ AMA EVETÇİ

“Sosyalist” ve “fikirlerinden taviz vermeyen” “büyük devrimci” Roni Margulies, “hakim sınıfların” lideri konumunda bulunan Başbakan Erdoğan’ın konuğu olmaktan da çekinmiyordu. Bizce elbette bir şair, ülkenin siyasi liderleriyle görüşebilir, görüşmelidir. Ancak bu notu çifte standart uygulayanlara yazdım. Aynı kesim daha dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşen milli voleybolcu Eda Erdem’e demediğini bırakmadı.

24 Nisan bildirilerinde “Hepimiz Ermeniyiz” diyen, Ermenilerden özür dileyen soykırım yalanını savunan 2010 yılında “Yetmez Ama Evet” diyerek, Cumhuriyet kanunlarının altına dinamit döşenmesine aracılık eden, nerde Türk ve Cumhuriyet düşmanlığı varsa orada kendisine yer edinen Roni Margulies’e devri daim olsun diyenler, ona “iyi yürekli” ve “sosyalist” gibi yakıştırmaları yapanlar da Margulies’in günahlarına ortak oldular.

Gerçek şudur: Şair, sadece iyi şiirleriyle değil, duruşuyla tavrıyla akıllarda kalır. Nasıl ki Gladyo tertipli irticaya direnen Altıok Metin’i, Behçet Aysan’ı unutmuyoruz, Amerikancıları desteklemekten, emperyalizmi yenip devrim yaparak bu ülkeyi kuranlara saldıran Margulies’i de unutmayacağız.Ve Ergülenler gibi ağzımızdan Cumhuriyet değerlerini düşürmeyip, Margulies gibi azılı Atatürk düşmanlarının devirlerinin daim olması için dilekte bulunmayacağız.

Aynılar aynı yere, ayrılar ayrı yere.

DİPNOTLAR:

(1) https://twitter.com/Haydar_Ergulen/status/1681643250749153281

(2) https://twitter.com/Notosoloji/status/1681662912073433088

(3) https://twitter.com/hacerfoggo/status/1681676962966781952

(4) https://twitter.com/kiremitciev/status/1681935864505548800

(5) https://twitter.com/EmreUslu/status/1681709269820010497

(6) https://twitter.com/ulushafizasi/status/1681828499496083456