18 Eylül 2024 Çarşamba
İstanbul 22°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ölüm yıldönümlerinde Pablo Neruda ve Salvador Allende... Pablo Neruda: ‘Yaşadığımı itiraf ediyorum!’

Ahmet Arpad

Ahmet Arpad

Gazete Yazarı

A+ A-

"Şiir her zaman barışın bir parçası olmuştur. Şair barıştan doğar. Şiiri hiç kimse öldüremez. O, kedi gibi yedi canlıdır..."

Bu sözlerin sahibi Pablo Neruda 12 Temmuz 1904’te Şili'de doğdu. Yaşamını 23 Eylül 1973’te yine Şili'de noktaladı. Pinochet cuntası ülkeye el koymasının ardından dostu Salvador Allende intihar etmesinden 12 gün sonra. Bir tren makinistinin oğlu Neruda yaşamının uzun yıllarını Birmanya, Çin, Siyam, Japonya ve Hindistan'da ülkesinin diplomatı olarak geçirdi. İspanya İç Savaşı'nda Cumhuriyetçileri destekledi. Pablo Neruda Şili edebiyatında "Mundovosismo" (Yeni Evrencilik) akımının öncüsüdür. Ülkesine döndükten sonra yıllarca milletvekilliği yaptı. 1971'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldı. İlk şiirleri 1921'de yayımlandı. İlk kitabı "Sabahın Alaca Karanlığı" da 1923’te basıldı.

Ölüm yıldönümlerinde Pablo Neruda ve Salvador Allende... Pablo Neruda: ‘Yaşadığımı itiraf ediyorum!’ - Resim : 1
Allende ve Naruda

En son eseri 1973’te, ölümünden üç gün öncesine kadar yazdığı "Yaşadığımı İtiraf Ediyorum" (Çeviri: Ahmet Arpad) adlı anılar kitabıdır. Şili halkının çok sevdiği, bağrına bastığı bu edebiyat insanı ülkesinin en uzak köşelerine kadar gitmiş, on binlerin, yüzbinlerin karşısında, ağlayan madenciler önünde şiirlerini okumuştu."Şiirlerimi milletimin insanlarına kucak kucak dağıttım" der Neruda. Yapıtlarının birçoğu Türkçeye de çevrilen şair, dil üzerine şunları söyler: ''Vücudumuzla dil arasında bir yakınlık kurmadan ömür boyu yaşanamaz... Dili, giysinin kolları, yamaları, kan ve ter lekeleriyle kullanmanın üstesinden ancak bir şair gelebilir..."

Ölüm yıldönümlerinde Pablo Neruda ve Salvador Allende... Pablo Neruda: ‘Yaşadığımı itiraf ediyorum!’ - Resim : 2

Pablo Neruda, çağımızda şiirin verimlilik sınırlarını, savaşlar, ayaklanmalar ve büyük toplum değişmeleri arasında aştığına inanır. "Sıradan insanın şiirle tartışıp anlaşması kimi kez kırıcı, kimi kez kırgınca olmuştur", der. Neruda kendini, mesleğini yıllar yılı, bıkıp usanmadan bir sevgiyle yapan el sanatçısına benzetir. "Biz şairler milletlerimize ve onların mutluluk savaşına sımsıkı bağlıyızdır... Mutlu olmak hakkımız."

‘HALKIM ÇOK ALDATILDI’

Dostlarından İlya Ehrenburg bir yazısında ondan şöyle söz etmişti: "Pablo tanıdığım az sayıda mutlu insandan biridir." Neruda, gerçekçi olmayan şairin günün birinde öleceğine inanır, fakat yalnız gerçekçi olanın da çok yaşamayacağını belirtir. Kendini eylemci şair olarak görür. "Günümüz şairi din adamı gibidir, ışığın yerini göstermek zorundadır", diyen Neruda sanatla her anlamda yaratıcılığa inanır. Şili halkının onlarca yıl çektiği eziyet ve baskı onun birçok şiirine konu olmuştur. Özellikle ülkenin verimli güherçile vadilerinde, kömür ocaklarında ve bakır madenlerinde en acımasız işlere katlanan insanlar Neruda'nın okurlarıydı. "Halkım çok aldatıldı", der Nobel ödüllü (1971) ünlü şair. "O nedenle ben vatanıma ellerim, kulaklarım ve ayaklarımla dokunmadan yaşayamam."

Ölüm yıldönümlerinde Pablo Neruda ve Salvador Allende... Pablo Neruda: ‘Yaşadığımı itiraf ediyorum!’ - Resim : 3

1970’te Şili cumhurbaşkanlığına aday gösterildi, ancak kısa bir süre sonra bu adaylıktan çekildi. Yakın dostu Salvador Allende'yi destekledi. Çok gerekli toplumsal reformları yapsın, ülkenin milli zenginliklerini yabancıların pençesinden kurtarsın diye.

‘BÜYÜK YOL ARKADAŞIM ALLENDE’

Pablo Neruda anılarında şöyle yazar: "Büyük yol arkadaşım Allende, Şili'nin önemli zenginlik kaynağı olan bakırı millileştirdiği için katledildi. O, Şili askerlerinin makinalı tüfeklerinden çıkan kurşunlarla katledildi. Şili bir kez daha ihanete uğramıştı. Öldürülmesinin nedenini üç gün gizlediler. O ölümsüz ölünün peşinden sadece dul eşinin yürümesine izin verdiler..."

Ölüm yıldönümlerinde Pablo Neruda ve Salvador Allende... Pablo Neruda: ‘Yaşadığımı itiraf ediyorum!’ - Resim : 4
Pablo Neruda

11 Eylül sabahı sonun başlangıcı oldu. Neruda, Allende'nin en son konuşmasını radyodan dinledi. Eşi Matilde'ye sarılmıştı. Pinochet'in askerleri cumhurbaşkanlığı sarayına tanklarla hücum ediyordu. Neruda'ların evini de askerler çevirmişti. Telefonları kesilmiş, dostları kaçmıştı. Kaçamayanlar ise tutuklanmıştı. Neruda üç yıldır rahatsızdı. Doktorları kansere yakalandığını sadece eşine açıklamıştı. Allende'nin ölüm haberinden birkaç gün sonra ağırlaşan şair hastaneye kaldırıldı. Hastalığı ilerlemişti, ancak ihtilal sonrası hastanede bakım iyi değildi. 20 Eylül'de Meksika Devlet Başkanı Echeverria'dan, Neruda'yı özel uçağı ile Şili'den aldıracağı haberi geldi. Hastalığı ilerlemekte olan şair ülkesinden ayrılmak istemedi. Onun dostu Şili halkıydı. Cunta ihtilali ve Allende'nin ölümü Neruda'yı çok sarsmıştı.23 Eylül 1973 gecesi uykusunun içinde ölüme kayıverdi. Cenazesinin peşinden, çoğu işçi, onbinler yürüdü. Gerilmiş yüzlerde öfke ve acı okunuyordu. İnsanlar: "Pablo Neruda yaşıyor!" diye haykırıyordu.

NERUDA’NIN ANILARI BİR HESAPLAŞMA

Neruda'nın anıları "Yaşadığımı İtiraf Ediyorum" serüvenler dolu bir yaşam kitabıdır. Kimi zaman ısırıcı, kimi zaman şiir dolu. Bir haber verme, bir hesaplaşma, lirik bir atılım, dostlara sesleniş, geçmişe ve yarınlara bir ant içmedir onun anıları."İnsan hayatında bazı şeyleri unutur", der Pablo Neruda. "Benim de unuttuğum anılarım vardır. Onlar toz olmuştur ya da kırılan bir bardağın artık birleştirilemeyen parçaları gibidir. Bu sayfalarda geriye bıraktığım anılar arasında bazıları sararmış yapraklar gibi yere düşecek, ölecektir. Kimi anılarım ise zamanla yine canlanacak, yeniden hayat bulacaktır. Ben belki kendi hayatımı değil de başkalarının hayatını yaşadım. Anılarım hayaletlerle dolu bir galeri, hayatım bütün hayatlardan oluşmuş bir hayat...Bir şair hayatı... Biz şairler milletlerimize ve onların mutluluk savaşına sımsıkı bağlıyızdır. Mutlu olmak hakkımız!"

Ölüm yıldönümlerinde Pablo Neruda ve Salvador Allende... Pablo Neruda: ‘Yaşadığımı itiraf ediyorum!’ - Resim : 5

Şili halkının onlarca yıl çektiği eziyet ve baskı onun birçok şiirine konu olmuştur. Özellikle ülkenin verimli güherçile vadilerinde, kömür ocaklarında ve bakır madenlerinde en acımasız işlere katlanan insanlar Neruda'nın okurlarıydı. "Halkım çok aldatıldı", diye yazar Nobel ödüllü şair anılarında. "O nedenle ben vatanıma ellerim, kulaklarım ve ayaklarımla dokunmadan yaşayamam." Halkının çok sevdiği, bağrına bastığı bu edebiyat insanı ülkesinin en uzak köşelerine kadar gitmiş, on binlerin, yüz binlerin karşısında, ağlayan madenciler önünde şiirlerini okumuştur. "Şiirlerimi milletimin insanlarına kucak kucak dağıttım", der Neruda. Dostlarından İlya Ehrenburg bir yazısında ondan şöyle söz etmiştir: "Pablo tanıdığım az sayıda mutlu insandan biridir."

Bir tren makinistinin oğlu Pablo Neruda yaşamının uzun yıllarını Birmanya, Çin, Siyam, Japonya ve Hindistan'da ülkesinin diplomatı olarak geçirdi. İspanya İç Savaşında Cumhuriyetçileri destekledi. Neruda, Şili edebiyatında "Mundovosismo" (yeni evrencilik) akımının öncüsüdür. Ülkesine döndükten sonra yıllarca milletvekilliği yaptı. 1971'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldı.

ÖĞRENCİ LİDERLİĞİNDEN ŞİLİ'NİN BAŞKANLIĞINA

Başkan Salvador Allende çok yönlü bir aydındı. İşçi sınıfının disiplini ve dayanıklılığı da toplumda hayranlık uyandırıyor, övgüyle karşılanıyordu. Ülkenin bakır madenlerinin millileştirilmesinden ötürü patlak veren çekişme, Şili'nin yeni bağımsızlığı yolunda atılmış dev bir adımdı. Halk hükümeti, bakır madenlerinin yurt çıkarına geri alınmasını sağlayarak Şili'nin bağımsızlığını hiçbir kaçamağa yer bırakmayacak şekilde damgalamıştı. Burjuva bir ailenin oğluydu, liseyi bitirdikten sonra doğduğu kent olan Valparaíso'da tıp eğitimi görmüştü. Solcu politik gruplarda çalışarak kısa zamanda öğrenci liderliğine yükselmişti.

11 Eylül 1973’te arkasına CIA'nın desteğini alan General Pinochet önderliğindeki Şili Silahlı Kuvvetleri Allende yönetimine el koyar. 1990 yılına dek hüküm süren cunta yönetimi yıllarında 27 bin sol görüşlü tutuklanır. Resmi verilere göre 2095 insan ölüme mahkûm edilir veya hapiste ölür, 1102 Şilili kaybolur, 250 bin insan yurdunu terk eder.

‘ŞİİR BARIŞTAN DOĞAR’

Neruda, çağımızda şiirin verimlilik sınırlarını, savaşlar, ayaklanmalar ve büyük toplum değişmeleri arasında aştığına inanır. "Sıradan insanın şiirle tartışıp anlaşması kimi kez kırıcı, kimi kez kırgınca olmuştur" der. Ünlü şair, gerçekçi olmayan şairin günün birinde öleceğine inanır. Fakat yalnız gerçekçi olanın da çok yaşamayacağını belirtir. Kendini eylemci şair olarak görür. "Günümüz şairi din adamı gibidir, ışığın yerini göstermek zorundadır" diyen Neruda sanatla her anlamda yaratıcılığa inanır. "Bende var olanı verdim. Şiirlerimi arenaya fırlattım. Şiirlerimle birlikte yavaş yavaş kan döktüm. Can çekişmelerin acısını çektim. Eşsizliği övdüm. Yaşamak ve doğrulamak istediklerimle arada sırada yanlış anlaşıldım, ama bu can sıkıntısına bile değmez. Şiir her zaman barışın bir parçası olmuştur. Şair barıştan doğar. Şiiri hiç kimse öldüremez. O, kedi gibi yedi canlıdır..."

NAZIM HİKMET’LE DOSTLUK

Ölüm yıldönümlerinde Pablo Neruda ve Salvador Allende... Pablo Neruda: ‘Yaşadığımı itiraf ediyorum!’ - Resim : 6

Yaşamında onu etkilemiş olan şairlerden birinin Nazım Hikmet olduğu bilinir. Pablo Neruda anılarında Nazım’dan şöyle söz ediyor: “Moskova’da ve başka ülkelerde de onunla sık sık buluştum. ‘Şiirin gelecek olduğuna inanıyorum’, diyen bu büyük şair, Sovyet Rusya'da yaşıyordu. ‘Şiir, insan ruhundan devamlı bir şeyler talep eder’, dediğini anımsıyorum.‘Şimdi artık hepimiz biliyoruz, ne yapmamız gerektiğini! Ne zaman şarkı söylemeye başlamamız gerektiğinin de bilincindeyiz.’ Nazım Hikmet bana anlatmıştı insanlarının acılarını... Ülkesinde büyük toprak sahiplerinin, toprak ağalarının köylüyü nasıl acımasızca ezdiğini... Dogmacılık karşıtı bu büyük Türk şairi ömrünü Sovyetler Birliği’nde geçirdi. ‘Bu ülkede şiir insan ruhundan kaçınılmaz istemlerde bulunuyor’, demişti bir görüşmemizde. “Bu nedenle ben şiirin geleceğine çok inanıyorum.”

Neruda'nın anıları kimi zaman ısırıcı, kimi zaman şiir doludur... Bir haber verme, bir hesaplaşma, lirik bir atılım, dostlara sesleniş, geçmişe ve yarınlara bir ant içmedir "Yaşadığımı İtiraf Ediyorum.”

Pablo Neruda Nazım Hikmet Şili