Öncünün 1 Mayısı
Dünya dönerken, her 1 Mayıs yeni bir dünyada karşılanıyor.
Her 1 Mayıs, önümüze günün görevlerini getiriyor. Yurttaşımız Heraklit'in dediği gibi, bir ırmakta iki kez yıkanılamıyor. Bir Mayıslar da iki kez kutlanamıyor.
2020 YILININ 1 MAYISI
Arkada kalan on yılların 1 Mayısları emekçi taleplerinin öne çıktığı gündemlerle geldi.
2020 yılı 1 Mayısı ise, önümüze Önder Sınıfın ve Öncü Partinin görevlerini getiriyor.
Yeni bir dünya kuruluyor.
Asya Çağına girdik. ABD merkezli küreselleşme iflas etti. Millî Devletlerin ayağa kalktığı bir dünyanın eşiğindeyiz. Uluslararası dayanışma yükseliyor.
Başı dik, Kamucu, Paylaşmacı, Aydınlık bir Türkiye mücadelesinin ürünlerini toplayacağımız bir döneme girdik. Bu koşullarda 1 Mayıs, özellikle ve öncelikle öncü görevlerin 1 Mayısıdır.
BÜYÜK DEVRİMCİ MİRAS VE GELDİĞİMİZ TARİHSEL SÜREÇ
Türkiye, iki yüzyıldır Millî Demokratik Devrim sürecindedir. Birbirini izleyen devrimlerle Türkiye, Asya devrimlerinin başını çeken ülkeler arasındadır. Bu devrimler milletin devrimleri idi.
İstiklâl Savaşımız bir Köylü Savaşıdır. Kemalist Devrim, “Memleketin efendisi köylüdür” sloganıyla milletin ve emekçilerin ezici çoğunluğunu oluşturan köylülüğü en azından değerler sisteminin baş köşesine oturttu. Ve köylünün önder nitelikler kazanması için tarihî önemde görevleri yerine getirdi.
Elbette arkamızda emekçileri tarih sahnesine çıkartan devrimci bir miras var. Ama şimdi geldiğimiz konak, bambaşkadır. Üreticilerin ülke geleceğine önder konumlara girerek yön vereceği bir sürece giriyoruz.
EMEKÇİ SINIFLARIN BİRİKİMİ
Bugün Türkiye'nin sayıca ve nitelikçe gelişmiş bir işçi sınıfı var. İşçi sınıfımız, denebilir ki dünya ülkelerinin en tecrübeli işçi sınıfları içinde yer alıyor. Ve en azından Türk-İş'teki kesimiyle ve hem emek hem de vatan mevzisinde bulunan, örgütlü bir işçi sınıfımız var. Başlarında da Ergün Atalay gibi yaşadığımız topraklara bağlı, namuslu bir sendika önderi ve arkadaşları bulunuyor. Öte yandan yine vatan ve emek mevzisinde mücadele eden kamu emekçilerinin sendikası Türkiye Kamu Sen var. Bu olgular, içine girdiğimiz dönemin sendika cephesindeki güvenceleridir.
1 MAYIS 2020'NİN ÜÇ ÇAĞRISI
Vatan Savaşından ve Üretim Devriminden Üreticilerin Millî Hükümetine giden tarihsel bir süreçteyiz.
Bir: Üretici Baş Tacıdır.
İki: Ekmek Teknesini korumak ve geliştirmek, günümüzün programıdır.
Üç: Zorlukları milletçe yenmek, güncel görevdir.
1 Mayıs 2020'nin özel çağrısı, işte bu üç esası önümüze koymaktır.
ÜRETİM DEVRİMİNİN İTİCİ GÜCÜ VE ÖNDERLİĞİ
Üretim Devrimi, üretici sınıflara dayanarak yapılır.
Emekçiler ve işçi sınıfı, tarihsel süreçlerde hem “kendiliğinden sınıf” ve hem de “kendisi için sınıf” olarak yer alırlar.
İşçi sınıfı, nesnel olarak vardır. Bu varlığa Marx, “Kendiliğinden sınıf” (Klasse an sich) demişti. Kendiliğinden sınıf, tarihsel süreçlere başka sınıfların yönetimi altında katılır. Sınıf olduğunu bilir ama tarihsel rolünün bilincinde değildir.
Bir de tarihsel rolünün bilincinde olan işçi sınıfı var. Ona “Kendisi için sınıf” (Klasse für sich) deniyor.
KENDİSİNİ KURTARMAK İÇİN MİLLETİ KURTARAN SINIF
İşçi sınıfının “kendisi için” tarihsel sürece girmesi, bütün toplumun çıkarlarına önderlik anlamını taşır.
İşçi sınıfı, bencil olamaz, elsever olmak, el güzeli olmak zorundadır ve öyledir. İşçi sınıfı, toplumun çıkarını kendi çıkarı olarak görmeye mecbur olan sınıftır. Çünkü üretimi toplu olarak yapar ve en önemlisi kendisini kurtarmak için, milleti kurtarmak durumundadır. Yalnızca kendisini kurtarma çabasına giren işçi, kendisini kurtaramaz. Ancak toplumu kurtarmaya yöneldiği zaman, kendisini de kurtarır.
Türkiye'nin bütün meselelerinin çözümüne önderlik, önder sınıfın tarihsel görevidir.
EVE EKMEK GÖTÜRMEK İÇİN EKMEK TEKNESİNİ KORUMAK VE BÜYÜTMEK
Bugün işçi, Ekmek Teknesini koruyarak, yani fabrikanın çarkını çevirecek koşulları koruyarak evine ekmek götürebilir. İşletme iflas ederse, işçi kendisini fabrikanın kapısında bulur. Günün zorluklar döneminde üretim çarkını çevirmek, başlıca görevdir.
“Sınıf mücadelesi” adı altında kısır çekişmelere dahil olmak, işçinin kendiliğindenci halidir. Örneğin bir tarihte bilinçsiz işçiler makinaları kırıyor, kendi ekmek teknelerini dağıtıyorlardı.
Bugün sınıf mücadelesinin içeriğini somut olarak tanımlayacak olursak, iş güvencesi ve iş bulmak en temel meseledir. Ekmek Teknesi korunmalı ve yeni fabrikalar açılmalı. Böylece sanayide ve tarımda daha çok insanımız çalışmalı, ülkemizin üretim ekonomisiyle birlikte işçi sınıfımız da büyümeli ve güçlenmeli. Artan üretim ve hizmetlerden emekçinin hakkı olan payı almalıyız.
Ekonomik bunalımdan ve Koronavirüsle savaştan başarıyla çıkış yolu, Üretim ve İstihdam Odaklı Ekonomidir. Emekçilerin taleplerinin yerine gelmesi, buna bağlıdır.
EMEKÇİ SINIFLARIN ÖNCÜSÜ
İşçi sınıfının ya da emekçi sınıfların öncüsü, emekçilerin bilinçli ve örgütlü kesimidir. Aslında bilinçli olmak ve örgütlü olmak, iki ayrı konum değildir. Bilinçli olmanın biricik ölçüsü, siyasal örgütlülüktür. Bir işçi veya emekçi, sendikalarda örgütlenmenin ötesinde siyasal öncüde örgütlü ise, bilinçlidir.
Bugün Türkiye'de Üretici Sınıfların ve Türk Milletinin öncü partisi, Vatan Partisi'dir.
İşçi sınıfının bilinçli mücadelesine önderlik, bir program, bir kültür, bir namus ve bir dizi siyasetle hayata geçirilir.
Vatan Partisi, Vatan ve Emek mücadelesini siyasal düzleme çıkartan öncü buluşları ve mücadelesiyle biricik öncü partidir. Bu açıdan rakibi yoktur.
PAROLA: VATAN VE ÜRETİM İÇİN VATAN PARTİSİ
Bu nedenle 1 Mayıs 2020 gününün örgütlenmedeki parolası, Vatan Partisi'nde Vatan ve Emek mevzisine girmektir, Vatan Partisi'nin öncü örgütlenmesinde görev almaktır.
Türk Milletinin ve Emekçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Vatan Mücadelesini selamlıyoruz.
Ekmek Teknesine siper olan, zorlukların üzerine milletin ön cephesinde yürüyen bütün öncülerimize ve emekçilerimize selam olsun!
Yeni Bir Dünya için zorluklarla savaşan bütün dünya emekçilerine, halklarına ve devletlerine yürekten dayanışma duygularıyla selam olsun!
1 Mayıs kutlu olsun!