19 Aralık 2024 Perşembe
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Onurlu bir komutan: Işık Koşaner

Hikmet Çiçek

Hikmet Çiçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Tarih: 18 Şubat 2013 Pazartesi. Yer: Ergenekon davasının görüldüğü Silivri yerleşkesindeki büyük salon. 276. duruşma görülüyor. Davanın sanıklarından eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer, duruşmada hazır bulunan bazı tanıkların dinlenmesini talep etti. Hazır bulunanlar,görevlerinden istifa eden eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç, eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu ve eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atilla Işık’tı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hasan Hüseyin Özese (şimdi Silivri’de hapiste), “bugüne kadar dinlenen tanık beyanlarının nitelik ve nicelik açısından maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasında yeterli olduğunu” ifade etti. Bu gerekçeyle tanık dinleme taleplerini reddetti. Gizli tanık “Deniz”i (Şemdin Sakık) dinlemek için Diyarbakır Cezaevi’ne, Sakık’ın ayağına giden mahkeme, Koşaner’in tanıklığını “muteber” bulmuyordu. Duruşmada hazır bulunan bir tanığı dinlemeyi reddetme, Ergenekon kararının Yargıtay’da esastan ve usulden bozulmasında gerekçelerden biri olacaktı.

İşte o reddedilen tanık Işık Koşaner, önceki gün Meclis’te FETÖ darbe girişimini araştıran komisyona bilgi verdi. Aydınlık’ta Olcay Kabaktepe’nin haberinde okudunuz. Koşaner Genelkurmay Başkanlığı’ndan neden istifa ettiğini şöyle açıkladı:

“Büyük bir general, subay, astsubay kütlesi hapisteydi, mahkeme görevini yapmıyordu. Savcıların, hakimlerin tutuklamaları hukuka aykırı idi. Rastgele toplu tutuklamalar tamamen Silahlı Kuvvetlere mesaj veriliyordu. Kamuoyu nezdinde aşağılamak ve müteakiben kadroları boşaltmak için. Biz asker olarak emir verdiğimiz zaman personelimiz ölüyor ölüme gidiyor ben de onların hakkını korumak zorundaydım, ben de bunu yaptım. Ben, bu tutuklu personelin 2011 YAŞ toplantısında emekli edilmelerinin isteneceğini biliyordum. Nereden biliyordum? Basın, özellikle malum basın bunu açık açık yazıyordu. Yani bunları YAŞ’ta bana ‘Emekli et’ diyeceklerdir. ‘Emekli et’ dendiği anda istikballer kararacaktı. Kadrolar zaten boşalmıştı, ileride başımıza gelecek bu felaketin temellerinin atıldığı o günlerde, buna ortak olmuş olacaktım. Ortak olmadım.”

Yüzlerce subayın Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Şirinyer, Mamak ve Silivri cezaevlerinde aylarca, yıllarca tutsak kalmalarına, koltuklarını kaybetmemek için seslerini çıkarmayan öbür komutanlar! Koşaner’in şu konuşmasından hiç utanç duymadınız mı?

Kripto Cemaatçi

Erdoğan’ın güvendiği isimleri etkileyerek Erdoğan’a etki yapan kaç kripto Cemaatçi var? Şundan soruyorum: Sadece Reşat Petek mi? Meclis’teki komisyon üyelerinin neredeyse yarısının zamanında Cemaat ile işbirliği yaptığını bilmeyen var mı? (Soner Yalçın, 27 Ekim 2016)

Yürüyelim arkadaşlar!

Türkiye Gençlik Birliği’nin liseli birimi olan Türkiye Liseliler Birliği (TLB) önderliğindeki demokratik kitle örgütleri saat 13:00’te Kızılay Güvenpark’tan hareketle Anıtkabir’e gidecek. Liseliler “Cumhuriyetin Çocukları Atası’na Yürüyor” sloganıyla düzenlenecek yürüyüşte özellikle proje okulu uygulamasını protesto edecekler. (Melih Aşık, 27 Ekim 2016)

Arena

Atatürk statlarının adlarının “Arena” olarak değiştirilmesi sadece bir tesadüf müydü?.. Roma döneminde gladyatörlerin dövüşlerini izleyen ve çılgınca tezahürat eden halk gibi, imparatorun baş parmağını aşağıya çevirmesini mi bekleyeceğiz?.. Biz, bu muyuz? (Ahmet Takan, 27 Ekim 2016)

İzdüşüm

Bugünkü iktidar, Abdülhamit döneminde, sona doğru patlayan, Suudi Arabistan’ı, Hilafeti, dinciliğin en kadim kurallarını iktidar uygulaması yapmakta direnen dini cihatçıların izdüşümüdür. O çizgi, bugün yurttaşlığı, Cumhuriyetçiliği şu veya bu şekilde, geçici de olsa yenmiştir veya yenmenin eşiğindedir. (Orhan Bursalı, 27 Ekim 2016)

Komisyon

Darbenin ancak üç ay sonrasında kurulmuş olan, komisyonun ve komisyon üyelerinin ve çağırılan kişilerin durumuna bakılırsa, Fetö ile mücadelede, hiçbir bilgi sahibi olmadıklarını düşünüyorum. Fetö muhakkak ki bu yapılanları seyrederken, gülüyor ve çok mutlu oluyordur. (Nurettin Veren, 27 Ekim 2016)

Fetullahçı karanlığı Aydınlıkçılar aydınlatmıştı!

Şimdilerde Vatan Partisi’ne dönüşmüş olan Aydınlık hareketinin yanlışlarını gördükçe eleştirdim. Ancak Fetullahçılarla mücadele konusundaki haklarını da teslim edeyim. Fetullahçılara karşı ilk etkin mücadeleyi yapanlar Aydınlıkçılardır... Fetullahçıların karanlık yüzünü Aydınlıkçılar aydınlatmışlardır! Onun içindir ki Fetullahçılar Aydınlıkçılara can düşmanı gözüyle bakmışlardır. (Lütfi Oflaz, 27 Ekim 2016)

İki teklif

Adil Öksüz’ün nerede olduğunu ihbar edenlere 4 milyon TL verilecekmiş... Bu paranın Adil Öksüz’ü zincirleme serbest bırakanlardan alınmasını teklif ediyorum. Zekeriya Öz’ün nerede olduğunu ihbar edenlere 2 milyon TL verilecekmiş... Bu paranın “Zekeriya Öz’ün heykeli dikilmelidir” diyen şahıstan alınmasını teklif ediyorum. (Ahmet Hakan, 27 Ekim 2016)

Devlet Bey!

Devlet Bey, tarihin yeni kırılma noktasında Türkiye’nin beka meselesini doğru okuyor. Bu nedenle günlük siyasetin kısır çekişmelerinin dışına çıkmaya çalışıyor. Parti içinden ve dışından gelen salvoları önlemeye aynı zamanda siyasi çizgisinde kırıklık yaratmadan süreci yönetmeye çabalıyor. (Okan Müderrisoğlu, 27 Ekim 2016)