Orada bir köy var uzakta: APÇAĞA
Bu köy örnek bir köy değerli okurlarım. Kemaliye’nin Apçağa köyü. Köy halkı bir dernek içinde bütünleşerek, Apçağa’yı örnek bir köy haline getirdiler. Özgün mimariden asla taviz yok. Yeni binalar özgün mimariye göre yapılıyor. Kudüs’te doğan ama ailesi Apçağalı olan büyük şair, Ahmet Kutsi Tecer’in şiiri köy girişine asılı. Köylülerin toplumsal bir duyarlılıkla imkanlarını bir araya getirerek onun adına yaptırdığı; Ahmet Kutsi Tecer Kültür Merkezi ise mimarisiyle konumuyla gezginleri şaşırtacak güzellikte. Kızı, Ahmet Kutsi Tecer’in birkaç parça eşyasını bağışladı; şapkası, çantası gözlüğü özel bir camekan içinde. Kültür merkezi bütün köy halkının önemli kültür değeri olan kalıcı eşyaları bağışlayarak müzeye dönüştürüldü. İki katlı muhteşem bir mekan muhteşem bir eser meydana geldi. İşte o köyde Apçağa’dayız.
Nasıl yazmış Ahmet Kutsi Tecer; Orada bir köy var uzakta/ O köy bizim köyümüzdür/ Gezmesek de tozmasak da/ O köy bizim köyümüzdür.
PROF. METİN SÖZEN OKUMA ODASI
Değerli dostum, ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, adına yapılmış yine özgün mimari formunda bir okuma odası var. Metin Hoca Apçağa çarşısının ülkemizde bozulmadan günümüze ulaşan bir çarşı olduğunu söylemişti. Çarşı içi tamamen Kemaliye dağlarından getirilen orijinal taşlarla rıhtım döşenmiş. Ülkemizin bütün kentlerine beton parke taşlar döşenirken, Apçağa köyünde bütün köy sokaklarına 6 bin 500 meterekare orjinal rıhtım döşenmiştir.
DERNEK BAŞKANI YURDAKUL VE 240 ÜYE
Öne çıkmayı sevmeyen mütavazi dernek başkanı inşaat mühendisi Hadi Yurdakul, merkezi İstanbul’da bulunan köy kalkındırma derneğinin bütünleşerek bu işleri köyde yaşayanların da katkılarını alarak gerçekleştirdiklerini söylüyor. Ve katkıları olan köylüllerin isimlerini de sıralıyor. Haşim Gürdamar, İsmail Erdem, Hakan Sezgin, Hacı Hüseyin Duru, Osman Duru, İsmail Duru, Hacı Emin Gürdamar, Hüseyin Özçelik, Prof. Dr. Metin Sözen, mimar Eray Parlakya, Hilmi Balioğlu, Muhlis Cüher, Doğu Perinçek’in de isimlerini söylüyor. Doğu Perinçek zaman zaman Kemliye’yi, Apçağa’yı ziyaret ediyor.
Apçağalı gençlerin “Kadınlar Kolu”nun da her zaman çalışmalar destek olduğunu söylüyor.
MUHTARLIK FIRIN VE KÖY KONAĞI
Köy meydanında yine özgün mimari formlarda yapılan muhtarlık ve fırın ve dinleme mekanları da Apçağa’yı ziyarete gelenlerin hizmetine sunulmuş fırının üst katında kültür merkezi var.
KAYABAŞI PARKI VE YAKUP AĞAGİL (ŞÜKRÜ ERDEM) SOKAĞI
Apçağa’nın Fırat vadisine ve Kemaliye Eğin’e bakan bir parkı var. Vadinin derinliğine düşüp, Fırat kıyılarına şimdilerde Keban gölünün kıyılarına bakmanın keyfini köye gelen herkes yaşar. Bu parkı Hakan Sezgin yaptırmış. Gurbetteki Apçağalılar böyle köylerinde eserler yapıyorlar, Haşim Gürdamar, İsmail Erdem de önemli eserler kazandırmışlar köylerine. Yakupağagil sokağa şimdilerde eski mülkiye müfettişlerinden Şükrü Erdem’in adını vermişler. O sokağı görmeden Apçağa’dan ayrılmayın.
KEMALİYE (EĞİN) DE APÇAĞA KÖYÜ DE İNSANLIK MİRASIDIR
Kemaliye (Eğin) ve Apçağa köyü insanlık için mirastır. Korumalıyız, yaşatmalıyız insanlık büyük bir imtihandan geçiyor. Doğaya sahip çıktığında var olacaktır. Gerisi hüsrandır. Lütfen binlerce yıl içinden gelen bu kültürel merkezlerimizi ve müthiş doğayı koruyun, sahip çıkın. Bana yazanlara, arayanlara çok teşekkür not ediyorum ileriki sayılarda yazacağım. Hepinize iyi yıllar.