10 Ocak 2025 Cuma
İstanbul 16°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ordu ve siyaset-(TAMAMI)

Kurtul Altuğ

Kurtul Altuğ

Eski Yazar

A+ A-

Genelkurmay Başkanı Sayın Org. Necdet Özel, BBP’nin merhum Muhsin Yazıcıoğlu’ndan sonraki Genel Başkanı'nı kabul etmiş ve terör sorunuyla ilgili görüşlerini içtenlikle açıklamış. Meclis'te grubu bulunmayan BBP Genel Başkanı da bu açıklamaları bazı televizyon kanallarına anlatmış. İçlerinde Genelkurmay Başkanı'nı rahatsız edebilecek bazı düşüncelerin kamuoyunda ilgi çekmesi doğaldır. Genelkurmay karargahının bu konuda yaptığı kafa karıştırıcı açıklama doğal değil.

Sayın Org. belki de görevde uzun süre kalacak bir komutan.

Türkiye’de akıl almaz işler oldu. Ülkenin 26. Genelkurmay Başkanı emekli olduktan sonra, görevdeyken silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek suçu işlediği gerekçesiyle tutuklandı. Bunun sebebi, görevi sırasında şeffaf olmaya çalışması, “Allah Allah diyerek düşmana saldıran bir ordu nasıl olur da Allah’ın evini- Camii- bombalar?” diyerek “Balyoz” davasında özel yetkili mahkemeler tarafından tutuklanan silah arkadaşlarına isnat edilen suçlara karşı çıkması olmalı. Anlaşılan iki yıl birlikte görev yaptığı Başbakan, 26. Genelkurmay Başkanı'ndan, ya da O Başbakan'dan pek hoşnut kalmamış. Bunları şunun için anlatıyorum, artık sivil idare ve ordu arasındaki ilişkiler işte bu noktada.

Yarın onurlu bir Genelkurmay Başkanı olan Necdet Özel’in söyledikleri de bir tutuklama sebebi kabul edilirse hiç kimse şaşırmasın!

Genelkurmay Başkanı ne demiş?

Org. Özel konuğuna terörü önlemek için olmazsa olmaz üç koşuldan söz etmiş.

Kuzey Irak’a askeri harekat yapmak için ABD’den izin almak.

Terörle baş etmek için verilecek muhtemel kayıplar konusunda halkın desteğini arkasına almış olmak.

En önemlisi: Siyasi iradenin kararını almak.

Aslında Sayın Özel, önceki genelkurmay başkanlarından farklı bir şey söylememiş. 25. Genelkurmay Başkanı Sayın Büyükanıt Amerika’dan konuşuyor ve buna benzer sözler söylüyordu. Siyasi irade ABD ile anlaştı ve kışın ortasında Irak’a çok sayıda askerle yığınak yapıldı ki; terörü besleyen unsurlar barınağında yakalanıp etkisiz hale getirilsin. Ne var ki beklenen olmadı. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Türk Ordusu’na “buraya kadar” demiş ve geri dönülmesini istemişti. Bunu biliyoruz. Hatta o zamanki CHP lideri Baykal, Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’ı hedef alarak: “Madem geri dönecektin niye oralara gittin. İşini bitirmeden dönüyorsun?” demişti. Bunu da biliyoruz. Yani Genelkurmay karargahından Org. Özel’in söylediklerini de, TV kanallarına nakledilenleri de Türk kamuoyunda bilmeyen yok ve buna Genelkurmaydan açıklama gelmesi biraz tatsız olmadı mı? Önemli olan siyasi iradenin bu tür müdahaleler karşısında bağımsız bir ülke olduğu kabul edilen Türkiye Cumhuriyeti’nin onurunu korumak olmalıdır.

Yaşamım boyunca çok sayıda cumhurbaşkanı bir o kadar genelkurmay başkanı ve başbakan tanıma olanağı bulmuşumdur. İsmet Paşa 1964 yılında uçakları Kıbrıs’a gönderirken Başkan Johnson’dan izin mi aldı? Tersine Başkan'a tokat gibi yanıt vermişti. Ya Ecevit 1974’te Kıbrıs’a çıkarma yaparken garantör devletlerden başka kimin iznini istedi?

Tüm bunlar açıktan gösteriyor ki 2000 yılından bu yana Türkiye’de sivil idare ve ordu arasındaki ilişkilere bir ortak daha gelmiş. Süper devlet ABD.

Hep yazdım, hep söyledim. Demek ki anlatamamışız. Bir ülkenin bağımsızlığı ile yarı sömürge devlet olması arasındaki ince sınır aşılmışa benziyor. Sade ABD değil, AB’de iç işlerimize, dış politikamıza sık, sık karışıyor. Hem siyasi iradeyi hem genelkurmay başkanlarını güç duruma sokuyorlar. Sayın Başbakan ve Sayın Kılıçdaroğlu el sıkışmayı öneriyor ama, Genelkurmay Başkanı'nın tutuklanmayı da göze alarak önerdiği bu üç şart olmadıkça terörle masa başında uzlaşma yolunu seçmek ne şanlı Türk Devleti’ne de 30 bin şehit vermiş Türk Ordusu’na da hiç ama hiç yakışmıyor.