05 Kasım 2024 Salı
İstanbul 10°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Orta yolculukla tutarlı işbirlikçilik arasında

Atakan Hatipoğlu

Atakan Hatipoğlu

Gazete Yazarı

A+ A-

CHP Genel Başkanı Özgür Özel “yönünü Doğu’ya dönmüş Türkiye’nin Avrupa hedefine 200 yılda bile ulaşamayacağını” söyleyince Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan karşılık geldi: “Her vesileyle vurguladığımız üzere, Avrupa Birliği'ne tam üyelik stratejik hedefimizdir. Birliğin de Türkiye'ye benzer bir perspektiften yaklaşmasının müşterek menfaatimize olduğu aşikâr.”

Yani, yönümüzü o kadar da Doğu’ya dönmedik!

Bir taraftan AK Parti içinde dünyanın yeni dinamiklerini okuyabilen bir kanadın ses yükselttiği görülüyor.

Diğer taraftan hükümete “denge” siyaseti denilerek sözde asalet kazandırılan bir orta yolculuk safsatasının hâkim olduğunu görüyoruz. Çelişki eşyanın tabiatındadır. Türkiye emperyalist Batı sisteminin önümüze koyduğu çelişkileri çözmeye çalıştığı bir dönemden geçiyor. CHP lideri çelişkinin çözümü için AK Parti’yi tutarlı emperyalist işbirlikçiliğine çağırıyor.

Biz ise tam bağımsızlığa çağırıyoruz.

AVRUPA NE İSTERSE YAPARIZ

Aydınlık’ın dünkü haberinde çok çarpıcı satırlar vardı. Türkiye’nin AB ile yürüttüğü tam üyelik müzakerelerinin milli güvenliğimize tehdit oluşturan talepler nedeniyle tıkandığı hatırlatılıyordu. Kıbrıs konusunda AB’nin başlıca talebi KKTC’nin Rum kesimine yamanması. AB FETÖ’nün bir terör örgütü olduğunu kabul etmeye de yanaşmıyor. AB ülkeleri PKK’nın Avrupa’daki serbest hareketleri konusunda Türkiye’nin hassasiyetlerini paylaşmıyor. Suriye’deki PKK devletleşmesi ve Mavi Vatan doktrini doğrultusunda, Doğu Akdeniz’de uluslararası anlaşmalar çerçevesinde haklarını aramamıza karşı çıkıyor.

CHP Genel Başkanı ise açıklamasında AB tam üyeliği konusunda “bizim iktidarımızda iki yılda çok mesafe alırız. İki yıl içinde biz üzerimize düşen her adımı atarız” diyor.

Ne anlaşılmalı bu sözlerden?

Sayın Özel secaat arzederken sirkatin mi söylüyor acaba! Her başı sıkıştığında kendisini “Atatürk’ün Partisi” diye tarif etmekten hoşlanan CHP, iktidara geldiğinde AK Parti hükümetinden çok daha kararlı bir itaat mi sergileyecekmiş AB karşısında? Milli hassasiyetleri olmadığını düşündükleri AK Parti’ye rahmet mi okutacaklarmış yani!

YÜZYILIN SİYASİ EFSANESİ

CHP şu efsaneye kendisini inandırmış: AK Parti çağdaş Batı uygarlığı değerleriyle barışık olmadığı için Avrupalılarla doğru dilden konuşamıyor. Müzakerelerin gerektirdiği diplomatik teamüllere hâkim değil, AB hukukunun Türkiye’ye tanıdığı hakları bilmiyor ya da kullanacak kadar kararlı değil. Bu nedenle CHP iktidarında AB müzakereleri başarıyla yürütülebilecek.

Bu efsane nedeniyle CHP’liler, partilerinin tutarlı bir emperyalist işbirlikçiliği çizgisine savrulduğunu göremiyor. Ellerinde emperyalist talepleri izale edecek sihirli bir formül olduğuna inanmak istiyorlar.

Hem sistemin içinde kalacağız hem milli bağımsızlık ve egemenliğimizi koruyacağız. AB’ye “onurlu” şekilde gireceğiz. Öyle ya, bunlar İkinci Dünya Savaşı sonrası Türkiye’yi ABD liderliğindeki sisteme, ABD’yi de Türkiye’nin içine “onurlu” şekilde sokmuşlardı! Onlar yeterince onurlu sokamayınca daha onurlu sokacaklara iktidarı kaptırmışlardı. Bizim 1945 sonrası tarihimiz emperyalist sisteme onurlu girişimizin tarihidir!

Türkiye AK Parti’nin orta yolculuğuyla CHP’nin temsil ettiği tutarlı emperyalist işbirlikçiliği arasına sıkışmak zorunda değildir ve sıkışmayacaktır. Hayat, çağımızın ekonomi-politik dinamiklerini okuyamayanlara, yapa yapa öğretir.

Sorun, kaderimizi miyop politikacıların idraksizliğine teslim edip etmeme sorunudur.

Özgür Özel Recep Tayyip Erdoğan CHP AK Parti Avrupa