Osmanlı’yı savunanlar Osmanlı’yı izlemiyor -(TAMAMI)
Osmanlıyı savunanlar Osmanlıyı izlemiyorMuhteşem Yüzyıl dizisi üzerine koparılan fırtınalar dinmek bilmiyor. Her gün gazete sütunlarında, TV programlarında dizinin kaldırılması için yapılan yayınlar sistemli bir şekilde kimi odaklar tarafından sürdürülmeye devam ediyor. Eleştirilerin odak noktası ise dizinin içeriğinde, Osmanlı’nın gerçeklere aykırı bir şekilde yalnızca haremin penceresinden bakılarak anlatılmasında birleşiyor.
Son günlerde ise kimileri tarafından eleştirinin odağı birden bire değiştirilerek, diziye destek sağlayanların kökenine doğru kaydırıldı. Kaydırıldı ama bu desteği sağlayan kökü dışarda olan kuruluşların da hiçbiri net bir şekilde isimlendirilemedi.
Tartışmaların en azından Kanuni’nin Harem’in sedirlerinde mi yoksa at sırtında mı daha çok zaman harcadığı gibi gereksiz eleştirilerden finans kısmına indirgenmesi, bu diziye karşı duranların işi biraz daha ciddi bir platforma çekme gayreti içinde olduğunu gösteriyor. Ama bu tezlerinin de diğerleri gibi pek ciddiye alınacağını sanmıyorum.
Birçok kişi, Muhteşem Yüzyıl’ı eleştirirken aynı zamanda bu dizinin nasıl olması gerektiği hakkında da görüş belirtiyor. Genelde Osmanlı’nın şanına yakışır bir şekilde yüceltilmesini, olumlu yanlarının gösterilmesini ve de tarihi gerçeklere kurmaca bir dizide de olsa uyulmasını talep ediyorlar.
Oysa ki; onların istediği bir dizi zaten var. Hatta bu dizi Muhteşem Yüzyıl’a alternatif olarak devlet televizyonu tarafından yapıldı ve sanıyorum bir iki yıldır da gösteriliyor. Diziyi çeken kuruluş TRT, dizinin adı ise Bir Zamanlar Osmanlı. Yani bu dizi, Muhteşem Yüzyıl’ı eleştirenlerin tam istediği bir dizi. Muhteşem Yüzyıl’ da isteyip de bulamadıkları her şey bu dizide fazlasıyla var.
Muhteşem Yüzyılın yayından kaldırılmasını isteyenlerin tüm isteklerine ve beklentilerine yanıt veren bu dizi, geçen gün TRT tarafından “izlenmiyor” gerekçesiyle yayından kaldırıldı. Evet, yanlış okumadınız, Osmanlı’yı yücelten ve birçok kişinin “böylesine diziler niye yapılmıyor” diye feryat ettiği bu dizi, izlenme oranının düşüklüğü nedeniyle devlet televizyonu tarafından yayından kaldırıldı. Hani bizde bir söz vardır, bu ne perhiz diye, işte aynen öyle.
Ne yazık, çoğumuz konuştuğu gibi (eleştirdiği gibi) düşünmüyor, düşündüğü gibi de konuşmuyor. Hem en çok izlenen bir dizinin Osmanlı’yı küçük düşürdüğü için yayından kaldırılmasını talep ediyor, hem de buna alternatif , devlet televizyonu tarafından yapılan ve de Osmanlı’yı yücelten diziyi izleme zahmetine bile katlanmıyor ve dizinin yayından kaldırılışına sessiz kalıyor. Bu çelişkiyi anlamak, anlayabilmek mümkün değil.
Herhalde birileri bu çelişkili durum karşısında sinemanın ne olduğunu anlamıştır. Çünkü böylesine bir ortamda bundan daha somut, daha çarpıcı, tarihi anlatmakla sinema yapmanın ne denli birbirinden farklı olduğunu ortaya koyacak bir örnek olamazdı.
Kimileri niye Muhteşem Yüzyıl’la ilgilendikleri kadar, Devlet televizyonu tarafından Osmanlı’yı yüceltmek amacıyla yapılan bir diziyi izleme zahmetine katlanmadı ve bu dizinin ilgisizlik nedeniyle yayından kaldırılması karşısında seslerini çıkarmadı? Bu konu hakkında verecekleri yanıtı sabırsızlıkla bekliyorum. Tabii verecek bir yanıtları varsa.
Sanırım birçok kişi -özellikle de Muhteşem Yüzyıl’ın kaldırılmasını talep edenler- bu örnekle sinemanın tarih anlayışıyla, tarihin sinema anlayışı arasındaki farkı anlamıştır.