Oy verirken gönül mü, mantık mı?
Seçime bir haftadan az kaldı.
Gelecek hafta bugün kesin olmayan resmi sonuçlar açıklanmış olacak.
Dileğim, ülkemiz ve vatandaşlarımız için en yararlı sonucun çıkması.
En yararlı sonuç nasıl olur;
Dürüst, çalışkan, birikimli, deneyimli kadroların seçilmesi ile olur.
“Çalıyor ama çalışıyor”, “Çalıyor ama bana da veriyor”, “Çalıyor ama alnı secdeye değiyor” gibi etik kurallarımızı alt üst eden, toplumu batağa sürükleyen düşüncelerin silkilip atılmasıyla olur. Hırsızlığa, yolsuzluğa, yandaşlığa, kayırmacılığa karşı çıkarak olur.
Önceki seçimlerde verilen oyun hakkını vermeyenlerin kulağının çekilmesiyle olur.
Savaşçı, dinamik, enerjik, devrimci, kararlı yeni kadrolara şans verilmesiyle olur.
GÖNÜL MÜ, MANTIK MI?
Seçim çalışmalarında çok duyduğumuz bir ifade;
“Gönlüm Vatan’dan yana ama oyumu (x) partisine vereceğim.”
Soruyorum, “Gönlünüz neden bizde?”
Yanıt, yukarıda sıraladığım gerekçeler oluyor.
Gönül olsa; yakışıklısınız, güzelsiniz, incesiniz, şirinsiniz, sevimlisiniz vb. sıfatlar ortaya konulurdu. İş adamı Sancak’ın RTE’ye dediği gibi “Aşığım size” denilirdi.
Yani gönül değil, aslında gerçeğin-mantığın ta kendisi.
Yine soruyorum, “Öyleyse oyunuzu neden (x) partisine vereceksiniz?”
Yanıt, “Barajı geçemezseniz oylar (y) partisine gider de ondan.
MANTIK ÇELİŞKİSİ
Bence gönül-mantık çelişkisi değil yaşanan. Mantık çelişkisi.
Mantık doğruyu seçtiriyor.
Baskılar mantığı çelişkiye düşürerek doğrudan saptırıyor.
Baskı kaynağı ne?
Anketler.
Anketleri kim yapıyor, kimler yaptırıyor, güvenilirliği nedir?
Anketler bu kadar kesin belirleyici ise seçime, sandığa, bunca emeğe, harcamaya ne gerek var?
NEDEN OY VERİLİR?
Bir siyasi partiye neden oy verilir?
Dünya görüşü, ideolojisi, yaşam tarzına yaklaşımı, ulusal değerleri, projeleri, toplumun çeşitli kesimlerine ne getireceği vb.
Yani tüzük ve programı ile uygulamalarına.
İster gönül densin ister mantık densin, oy verirken düşünülecek bu olmalıdır. Kişiyi temsil eden siyasi bir yapı, bir örgüt.
Meclise girer, iktidar olur ne ala.
Olamazsa; meclis dışında bir yığınak, bir direnme-mücadele odağı oluşması az mı önemlidir?
Peşinden gidilecek bir amaç, ideal, hedef yaşamayı anlamlı kılmaz mı?
YÜREĞİN GÖTÜRDÜĞÜ YER
Türkiye’de günün gerçeği, ne pahasına olursa olsun iktidarın yıkılmasının gerektiğidir.
Ülke çıkarlarına aykırı bu iktidarın yok edilmesi önceliklidir.
Bu gerçek gönüllerin partisi olan Vatan Partisi’nden vazgeçmeyi gerektirmez.
Çünkü 4. parti olarak meclise girecek olan Vatan Partisi, AKP’nin tek başına iktidar olmasına son verecek meclis aritmetiğinin oluşmasını sağlayacaktır.
O halde çekinecek bir durum yoktur.
Herkes gönlünün/mantığının sesini dinlediği takdirde istenen sonuca varılacaktır.
O halde Susanna Tamaro’nun dediği gibi, “Yüreğinin götürdüğü yere git”
Mantığın orayı gösteriyor.
PAZARTESİ İĞNELERİ
KABİN
Ordu-Giresun Havaalanı tuvaletinde kabinler yapılmamış.
Memleketin içine göz göre göre s..tılar, alışkanlık...
LİDER
RTE, Diyanet İşleri Başkanı için “dini lider” dedi.
Ne bilsin lideri, ona da “dünya lideri” dendi...
UÇURMA
AKP seçim vaatlerinden;
2011’de “Yerli uçağımız göklerde”
2015’te “Yerli uçağımızı yapıyoruz”.
2019’u tahmin edin;
“Uçaksız uçuracağız”...
SEÇİM İNCİLERİ
GÖNÜL
..HP’liyim, gönlüm Vatan’da, oyum ..HP’ye...
KIZGIN
Perinçek’e kızıyorum, Apo’yla fotoğraf çektirdi. Oyum Demirtaş’a...