Oynayıp kazanmak

Fenerbahçe, Mersin İdman Yurdu karşısında kendi sahasında düzelme yolunda olduğunu gösterdi. Bunda konuk ekibin de iyi futbol oynama isteği büyük rol oynadı. Sarı lacivertlilerde hem Webo, hem de Emenike kadroda yoktu. Sow ileride tek forvet oynadı. Sol tarafta yükselen formunun karşılığı olarak forma Alper Potuk’a verilmişti. Nitekim o da başarılı çıkışları ve dikine koşularıyla karşılaşmanın en başarılı isimlerinden biriydi.

Ayrıca Mehmet Topal’ın attığı goldeki payı da büyüktü. Meireles’in zor pozisyonda olmasına karşın sağdan ortaya çevirdiği topa Alper ceza alanı içinde hamle üstünlüğüyle erken yetişti. Ona yapılan hareket penaltılıktı. Hakem oyunu devam ettirdi, yetişen Mehmet Topal kalecinin soluna ayağının içiyle bırakarak Fenerbahçe’yi öne geçirdi. Bu, kaleci ile karşı karşıya pozisyondayken ayağının içiyle nasıl gol vuruşu yapılması gerektiğinin de örneğiydi.

Rıza Çalımbay, Mersin’i kafa kafaya oynama düzeniyle sahaya çıkarmıştı. İleride bıraktığı Tita ve Futacs, sarı lacivertli savunma tarafından iyi marke edildi. Nitekim ikisi de ilerleyen dakikalarda değiştirildi. Orta alanda Murat Ceylan ile Sadiku ön liberodaki görev bölgelerinde iyi mücadele etti. Servet ile Efe de savunmanın göbeğini kapattı. Sağdaki Serkan Balcı ile soldaki Vederson vasat olunca Fenerbahçe üstünlüğü kaçınılmazdı. Bu karşılaşma belki de sarı lacivertlilerin sezon başından bu yana en fazla hak ettiği maçlardan biriydi.

İkinci yarıda gelen inanılmaz baskı ve kaçan goller bir ara maçı zora sokar gibi oldu. Meireles’in  sakatlanması üzerine oyuna giren Diego düşürülünce penaltı kazanıldı. Takımın penaltıcısı Emre varken belki de moral olsun diye atış yine Diego’ya kullandırıldı. Onun vuruşu kaleci Mihaylov’da kaldı. Oyunun ilerleyen dakikalarında Bekir ve Selçuk Şahin’i de oyuna süren Fenerbahçe’de baskı başka gol getirmedi ama ortaya konan oyun yüzleri güldürdü.