09 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Özgür Özel CHP’yi taşıyamıyor

Atakan Hatipoğlu

Atakan Hatipoğlu

Gazete Yazarı

A+ A-

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Antalya’da yapılan aday tanıtım toplantısında Muhittin Böcek’ten bahsederken, “Anketlerde Antalya Büyükşehir Belediyesi’nden bir memnuniyetsizlik talebini bekliyorduk ama anket öyle göstermedi. 15 gün arayla iki anket yaptırdık. Anladım Muhittin Böcek ikinci beş yılı hak ediyor” diye konuştu.

Özgür Özel’in ‘biz aslında bu başkanın başarısız olduğunu düşünüyorduk’ demesi, siyasi süreci arkadan takip ettiğini, adayının faaliyetlerinden haberdar olmadığını ve örgütünü tanımadığını gösteren bir ikrar değil de nedir? Bu acemiliği çiçeği burnunda bir Genel Başkan olmakla açıklayamazsınız, çünkü Özgür Bey Genel Başkan olmadan önce partisinin TBMM Grup Başkan Vekili idi. Partiyi tanıyordu. Özel’in üslubundaki garabet iki nedenden kaynaklanıyor: Birincisi ve genel olanı, Özgür Özel’in genel başkanlığı taşıyabilecek niteliklere sahip olmaması, ikincisi ve özel olanı ise DEM Parti’nin desteğini alabilme baskısı…

Benzer bir durum, Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Lütfü Savaş örneğinde de görüldü. Özgür Özel, Savaş hakkındaki seçmen itirazlarının farkında olduklarını, bunları not ettiklerini, daha iyi bir aday bulmak için Hatay’da beşinci kez anket yaptıklarını söyledi. Nitekim Savaş’ın adaylığı son dakikaya kadar ortada kaldı. Bir partinin kendi adayından emin olmadığını, daha iyisini bulamadığı için seçmene bu adayı sunduğunu açıklaması, Türk siyasetinde daha önce benzeri görülmemiş bir durum. Kendinizi seçmenin yerine koyun. Oy vermeyi düşündüğünüz parti size: “Al, adayımız bu. Aslında pek işe yaramaz ama daha iyisini bulamadık” mesajı verdiğinde ne düşünürsünüz?

Bir Genel Başkan, az sonra adaylığını ilan edeceği Belediye Başkanı hakkında ‘bizce geçen dönem başarısızdı’ mesajı vermez. Az sonra sahada rekabete süreceği adayını överken yere batırmaz. Adayı hakkında öyle düşünüyor olsa bile, parti adap ve disiplini bakımından bu düşüncesini kamuoyuna açıklamaz. Bir partinin iktidar olma iddiası, en doğru seçeneği temsil ettiği ve dolayısıyla en doğru adayları gösterdiği iddiası ile tamamlanmak zorundadır. Hiçbir parti, ‘bizi iktidar yapın, ama verdiğimiz sözleri tutamazsak darılmaca yok!’ diyerek seçmen karşısına çıkamaz. Çünkü bu, o partinin kendisini inkâr etmesi demektir.

Öte yandan CHP’nin aday belirleme sürecinde DEM Parti’den gelecek desteği gözetme kaygısı büyük rol oynadı. Özel’in Antalya’daki konuşmasında kurduğu bir cümle dikkat çekiciydi: “Bizim adaylaştırmadıklarımız FETÖ’cülükle suçlanmadı.” Türkçede isimden fiil ve fiilden fiil türetmek mümkün. Özgürleşmek, özdeşleşmek, kurumsallaşmak vb. gibi… Fakat ‘adaylaştırmak’ ifadesi çok kulak tırmalıyor. Bu tür ifadelerle ilk defa 80’li yılların sonlarında Abdullah Öcalan’ın kitaplarında ve Özgür Gündem gazetesinde yazdığı köşe yazılarında karşılaştığımı hatırlıyorum. Militanların kendilerini ‘eylemleştirmeleri’ gerektiği türünden ifadeler kullanırdı. Toplumsal kullanımda karşılığı olmayan bu tür uydurma sözcükler, giderek bir örgütsel jargonun parçasına dönüştüler. CHP’nin bölücü partinin ideolojik yörüngesine girmesi, kullandıkları dile Genel Başkan düzeyinde sirayet etmiş görünüyor. Tabi, CHP Genel Başkanının DEM Parti jargonundan alınmış sözcüklerle konuşması, o saflara sempatik bir mesaj vermeyi de hedefliyor hiç şüphesiz.

CHP Özgür Özel Antalya FETÖ DEM Parti