08 Eylül 2024 Pazar
İstanbul 22°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Paris hayalleri

Cem Zeren

Cem Zeren

Gazete Yazarı

A+ A-

Paris Olimpiyatları yaklaştıkça heyecan artıyor. Olimpiyatların resmi şarkısı “Je Rêve”in (Hayal Ederim) klibi yayınlandı. Klipte sporcuların sevinçleri, üzüntüleri, hırsları çok güzel aktarılmış. 5 dakikalık klibin iki bölümünde Türk sporcuları görüyoruz. Kadın voleybol takımımızın bir sevinci ve Meliha’nın hırsı klibe konu olan anlar. Demek Türkiye denince, artık voleybol akla geliyor. Güreşi yönetenler bunu düşünsün!

RIZA YOKSA FATİH VAR

Güreşimizi yönetenlerin bir başka düşünmesi gereken konu da ne yazık ki; doping… Geçmişi şampiyonluklarla dolu Rıza Kayaalp’in geçtiğimiz haftaki açıklaması hepimizi şaşırttı ve üzdü. Açıklamaya göre kulağı ağrıyormuş ve spor hekimi kontrolünde bir ilaca başlamış. İlaç, yasaklı madde içeriyormuş ve Dünya Güreş Birliği Kayaalp’in yarışmalara katılmasını tedbiren yasaklamış. Olimpiyat öncesi yaşanmaması gereken bir olay. Bu kadar kısa sürede nasıl savunma yapılır ve nasıl bu tedbir kaldırılır?

Kayaalp’in açıklaması üzerine Türkiye Spor Hekimleri Derneği açıklama yaptı. Kayaalp’in bahsettiği hekim; Tıpta Uzmanlık Sınavı’nı kazanan ve 4 yıllık uzmanlık eğitimini alan bir hekim değilmiş. Uzmanlığını tamamlamış bir spor hekiminin bu hatayı yapması mümkün değilmiş. Dernek’in açıklamasından anladığım Şampiyon güreşçimizin hekiminin ehliyetsiz olduğudur. Yurt dışından birçok hastanın tercihi olmuş ülkemizde, Rıza Kayaalp gibi bir güreşçiye ehliyetli bir spor hekimi bulunmaması araştırılmalı.

Kayaalp’ta çıkan yasaklı maddenin adı trimetazin. Türkiye’de 100 TL’lik 6 ilaç markasında bulunuyor. Kansız olan bölgelere yönelik kalp ile ilgili bir ilaç. WADA; ilacı, hormon ve metabolik modülatör sınıfı içinde değerlendiriyor. Bir kalp ilacı neden kulak ağrısında kullanılır diye düşündüm. Doktor değilim, kullanılıyormuş. Ama Avrupa İlaç Kurumu trimetazinin yan etkileri nedeniyle kulak ağrısında kullanılmamasını önermiş. Bu öneriye rağmen; ciddi hareket bozuklarından parkinsona kadar yan etkisi olan bu yasaklı ilacın bir şampiyon güreşçiye verilmesi kabul edilemez.

Olimpiyata kısa süre kaldı, Kayaalp için hukuk mücadelesi elbette verilsin. Ama, güreşte kotalar ülke için alınıyor. Kayaalp katılamazsa 130 kg grekoromende 2022’de 23 yaş altı Dünya Şampiyonu olan güreşçimiz Fatih Bozkurt’un ülkemizi temsil etmesi gerekir. Fatih, Dünya Şampiyonası’nda tüm rakiplerini farklı yenip finali de 9-1 kazanmıştı. 23 yaş Avrupa Şampiyonası’nda da bir gümüş ve bir bronz kazandı. Umarım Fatih hazırdır, Rıza Kayaalp’in şanssız durumu belki de yeni bir Olimpiyat Şampiyonu’nun doğmasını sağlayacak. Olur da kotasını kazandığımız 130 kg grekoromende hiçbir sporcumuz yarışmazsa bunun sorumlusu Güreş Federasyonu olur.

İKİ FAZLA KOTA UĞRUNA

Atletizmde de Paris için alınan kotalar belli oldu. Ne yazık ki, atletizmde de doping ile uğraşıyoruz. Kadınlar maratonda kota alan Sultan Haydar da, Etiyopya’da kamp yaparken doping testini kaçırdığı için tedbiren yarışmalara çıkamayacak. Elektrik kesildiği için ders çalışamayan öğrenci gibiyiz. Atletizmde Eda Tuğsuz gibi son anda kota alan atletlerimiz de var, Tuğba Güvenç gibi kotayı son anda kaçıran da. Kotayı kıl payı kaçıran atletlerimiz 2028 için çalışmalara başlamalı, kota alan atletlerimizden de en iyi derecelerini bekliyoruz.

Kota alan atlet sayısını arttırmak için Paris’te yapılacak derecelerin bile bile düşmesine neden olmak da başka bir türlü manipülasyondur. 20 km yürüyüşte karışık takım yarışında kotayı Salih Korkmaz ve Meryem Bekmez aldılar. Bu iki sporcu bireyselde de Olimpiyat kotası aldılar. Bireysel yarışlar ile takım yarışları arası bir hafta var, bireysel yarışta yarışmak takım yarışındaki performansı etkilemeyecek. Zaten, diğer ülkelerin takım yarışında yarışan sporcuların çoğu bireysel yarışlarda da yarışıyor. Dolayısıyla takım kotasını kazandıran Salih Korkmaz-Meryem Bekmez ikilisinin takım yarışında da yarışması beklenir.

Derecelerine bakarsanız da takım yarışında yarışmak bu ikilinin hakkı. 20 km yürüyüşte Salih Korkmaz’ın 1.18.42’si varken Mazlum Demir’in 1.21.46’sı var. Meryem Bekmez’in 1.28.48’i varken Ayşe Tekdal’ın 1.29.47’si var. Salih ve Meryem yerine Mazlum ve Ayşe’nin katılmasının nedeni sadece kota sayısını 2 yükseltmek mi? Yoksa Mazlum ve Ayşe’nin antremanlarda bilmediğimiz daha iyi dereceleri mi var? Bu seçimi TAF’ın vicdanına bırakıyorum. Eğer sadece 2 sporcu fazla götürmek için karışık takım yarışına Mazlum ve Ayşe götürülecekse; sadece Salih ve Meryem’in değil, Türk Milleti’nin de hakkı yenmektedir.

KAYIP ARANIYOR

Paris Olimpiyatları’na erkek basketbolunda katılacak son 4 ülke de Pazar gecesi yapılan final karşılaşmaları ile belli oldu. Brezilya, İspanya, Yunanistan ve Porto Riko finale kalırken Bahamalar ve Dominik gibi Karayip ülkelerinin milli takımları başarılı oyunları ile beni şaşırttı. Geçtiğimiz yaz; Larkin ve Wilbekin’in milli takımda oynamamak için yine bahaneler bulmaları yüzünden ülkemizde yapılan ön elemede Hırvatistan’a geçilmiştik. Bu yaz Millilerimiz biri Filipinler ile diğeri deplasmanda Fransa ile oynanan 2 hazırlık karşılaşması yaptı.

Olimpiyat elemesi oynayan 24 ülke de Olimpiyat kotasını alan 8 ülke de NBA’deki oyuncularını da kadrolarını aldılar. Öyle bir kadrosu olan Fransa’ya 96-46 kaybettikten sonra, Sırbistan’daki hazırlık turnuvasına gitmekten vazgeçmemiz de itibar kaybımıza neden oldu. Fransa’nın en güçlü kadrosunun karşısına fark yiyeceği belli bu kadroyu çıkarmak ne kadar hatalı bir kararsa katılacağımızı belirttiğimiz bir turnuvadan çekilmek de o kadar hatalı bir karardır. Tıpkı Olimpiyatlara katılıyormuş gibi, NBA’deki oyuncularımızı da kadromuza dahil edip mücadelemizi vermeliydik. Yine dün gece elektrikler kesildi ve çalışamadık.

BAŞLADIĞI İLE BİTİRMEK

17 yaş altı basketbol takımımız da çok kötü bir başlangıca rağmen, İstanbul’da düzenlenen Dünya Şampiyonası’nı ilk günkü mağlubiyeti unutturarak Dünya Üçüncüsü olarak kapattılar. Turnuva’nın ilk günü Yeni Zelanda’ya 114-94 yenilmiştik. Üçüncülük maçında rakibimiz yine Yeni Zelanda idi. Bu sefer karşılaşmayı 101-78 kazandık. Oyuncularımızın maçı kazanmaktan çok, 20 sayının üzerinde kazanmaya çalıştı. Bir hafta içinde 20 sayı ile kaybettiğimiz bir takımı 23 sayı farkla yenebildiğimizi gösterdik. Gençler hep umut veriyor. Yeter ki, büyürken onları kaybetmeyelim.

Genç voleybolcularımız da Avrupa Şampiyonaları’nda mücadele ettiler. 22 yaş altı takımımız üçüncü olurken 18 yaş altı takımımız sürpriz yenilgilerle turnuvaya başladı. Kızlarımızdan beklentilerimiz çok daha fazla, alt yaş turnuvalarında her zaman bizi finale alıştırdılar. Bu düşüşün nedeni de araştırılmalı. Bu vesileyle Ahmet Göksu’yu da saygıyla anıyorum.

Bir diğer genç kadromuz, A Milli Futbol Takımımız Almanya’da mücadele etti. Çeyrek final oynadık. Yazacak, konuşacak çok şey var. UEFA’yı turnuva bittikten sonra yazacağım. Ama, tüm futbolcularımıza ve teknik heyetimize ülkemizi tüm dünyanın saygısını kazandıran oyunları için teşekkür ederim. Keşke şu takım 3 yaş sınırı olmayan futbolcumuzla takviye edilmiş 23 yaş altı oyuncularıyla beraber Olimpiyat’a da gitseydi. Altınları alıp dönerdik…

Paris Voleybol Güreş spor Basketbol