Parisli Bir Gencin Hayatına Kısa Bir Bakış: Fransızca Bilmiyorum
"Düşünülürse, insanın çektiği acının sınırları yoktur.” – Katherine Mansfield
1888’de Yeni Zelanda’da doğan Katherine Mansfield, dünya edebiyatının önde gelen öykücüleri arasında gösterilmektedir. Yazar olma hayalleriyle okyanusları aşıp İngiltere’ye yerleşen ve kısa bir süre içinde hayallerine kavuşan Mansfield, ne yazık ki erken denebilecek bir yaşta, henüz 35 yaşındayken yakalandığı verem hastalığından hayata veda etmiştir. Ardında çok sayıda öykü bırakan yazarın ayrıca 1904-1922 yılları arasında tuttuğu ve “Bir Hüzün Güncesi” ismiyle dilimize de kazandırılan günlükleri mevcuttur.
İngiltere’de yazarlığa ilk adımlarını atmasının ardından İngiliz edebiyatının değerli yazarlarından Virginia Woolf’un da dikkatini çeken Mansfield’ın “Prelüd” isimli otobiyografik öğeler içeren öyküsü Woolf’un eşiyle birlikte kurduğu Hogart Press Yayınevi tarafından yayımlanmıştır. Woolf’un James Joyce ve Marcel Proust'la birlikte yazış şeklini beğendiğini söylediği nadir yazarlardan biridir ayrıca. Bahçede Eğlence, Ölü Albayın Kızları, Çocuksu Bir Şey, Parker Ana’nın Hayatı gibi nispeten daha meşhur öykülerine ek olarak, başka birçok başarılı öyküsü bulunan Mansfield’i çok sevdiği Anton Çehov'un halefi olarak görenler de çoğunluktadır.
Türkiye’de birçok yayınevi tarafından öykü kitapları yayımlanan yazarın bütün öykülerinin toplandığı “ Katıksız Mutluluk” isimli kitap İş Bankası Kültür Yayınları’nın Hasan Ali Yücel klasikler dizisi kapsamında yayımlanmıştır fakat güncel bir baskısı bulunmuyor (yeniden basılması dileğiyle). Can Yayınları ise daha önce yazarın birkaç öykü kitabını yayımlamıştı. Kısa bir süre önce ise Lacivert Klasikler dizisi içinde Katherine Mansfield’e 3 kitapla yer verdi. Fransızca Bilmiyorum isimli bu kitabın çevirmeni Nihal Yeğinobalı . Diğer 2 kitap ise şunlar: 1919 ve Güneş ile Ay .
Mansfield, romandan uzak duran ve öyküyle aşk yaşayan yazarlardan biridir. Bu kadar fazla öyküsü olan nadir kadın yazarlardandır ayrıca kendisi. Öykülerinin birçoğunda kadın karakterler başroldedir ve okurlar olarak bizler o kadın karakterlerin türlü türlü dünyalarına girip çıkarız. Bazen hüzünlü bir öykü anlatır Mansfield bize bazen eğlenceli, kimi zaman da sıra dışı şeyler karşılar bizi öykülerinde, değişmeyen tek şey ise yazmadaki ustalığı. Yazarak kendini geliştiren ve kendisini usta öykücüler arasında anmamızı sağlayan yazarın başrolünde bir erkeğin olduğu öykülerinden birindeyiz bu kez.
Fransızca Bilmiyorum isimli bu öykünün başlığı Fransızca. Fransız Raoul Duquette isimli bir adam karşılıyor bizleri öykünün hemen başında. Kendisi bir cafede oturmuş bir şeyler içmekte ve çevresinde olan biteni izlemektedir. 26 yaşında, Parisli bir genç olan Raoul, ailesi ve çocukluğu hakkında pek fazla bir şey hatırlamayan ve geçmişini ardında bırakıp geleceğe bakmayı kendine hedef edinmiş bir karakterdir. Çaya düşkünlüğüyle bilinen Mansfield’in birçok öyküsünde birçok karakterin yaptığı gibi çay keyfi yapıp insanları gözlemlemektedir.
Hayat hikâyesinde büyük boşluklar olan ve sadece onu tanımamız gerektiği kadarını bizlere anlatan Raoul, ilginç bir kişiliktir ve büyük ihtimalle de bir eşcinseldir. Hatta bu sebeple bu karakteri, Mansfield’in başarısız erkek arkadaş girişimlerinden Francis Carco ile özdeşleştiren eleştirmenler mevcuttur.
Onun İngiliz arkadaşı Dick Harmon ise öykünün bir diğer karakteri. Londra’dan Paris’e gelen bu genç adam tıpkı Raoul gibi edebiyatla ilgilenmektedir. Tanışan ikilinin arasındaki ilişki kısa bir şekilde anlatılır ve ayrıklarının ardından yaşanan bir dizi olay da yine Raoul’un bakış açısından okura aktarılır. Dick’in yıllar sonra sevgilisi ile Paris’e geri dönmesi ve aralarında yaşanan ilginç olaylar silsilesine Raoul’un bütün kayıtsızlığıyla şahit olması ve tüm bu yaşananları öyküleştirmesi garip bir anlatı çıkarıyor ortaya.
Onlarca kısa öyküsü bulunan Katherine Mansfield’in öykü antolojilerini okumadan önce tekil olarak yayımlanan bu gibi kitaplarını okuyup yazım dili hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Fakat bu öyküden çok daha üst düzey öykülerinin bulunduğunu da belirtmek gerek.
Keyifli okumalar dilerim.