11 Ocak 2025 Cumartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

PDM-Parlamento Dışı Muhalefet-(TAMAMI)

Kurtul Altuğ

Kurtul Altuğ

Eski Yazar

A+ A-

PDM bir kuşak için çok anlam ifade eder.

1965 seçimleri öncesi bu sözü ilk kullanan üstadımız, bir zamanlar çoğu yazarın idolü haline gelen Çetin Altan’dı. Çetin Altan, varolan parlamentodaki muhalefetin görev ve işlevini yeterince yapamadığına inanan usta bir yazardı. O günlerde hızlı bir sosyalistti ve hiç kuşkusuz sonradan alacağı vaziyet, o günkünden çok farklı olacaktı. Zaten Altan hep ilklerin adamı olmuştur. 27 Mayıs’tan önce Milliyet'teki sütununu boş bırakan "Canım yazmak istemiyor” diyerek iktidara karşı tepki koyan O'dur. 27 Mayıs’tan sonra 27 Mayıs'ı yapanlara alkış tutan da kendisi idi. PDM yani Parlamento Dışı Muhalefet, CHP'de İsmet Paşa'nın ortaya attığı “Ortanın Solu” Ülke siyasetine renk katacak bir ateşin yakılmasına neden olan ilk kıvılcımdı.

Türkiye'de ne zaman parlamentosu işlevini yapamaz hale gelmişse, ben o gençlik yıllarımı ve PDM'yi anımsarım. Heyecanlı ve umut dolu günlerdi o günler. Ülkede sol bir hareket gelişiyor, Behice Boran'lı, Mehmet Ali Aybar'lı sol muhalefet AP iktidarına kök söktürmüştü.1968 kuşağı denilen kuşak o kıvılcımdan doğdu. Sokaklar o PDM’den yankılanan seslerle sarsıldı.

Şimdi, bazı eski CHP milletvekilleri, partileri kendilerini bir kenara itince o işlevi üstlendi. Bunlardan biri sadece siyaset adamı değil, başarılı bir diplomat olan Onur Öymen'dir, diğeri de, eski CHP milletvekili, avukat Şahin Mengü. Şimdi bunlara bir de Silivri’de neredeyse 4 yılını dolduracak olan Doğu Perinçek’i eklerseniz, işlevini yitirmiş, pısırık CHP ile kararsız MHP yerine bu üç gözünü budaktan sakınmayan adam, PDM'yi yıllar sonra eyleme geçiriyor. Doğu Perinçek, İP'nin Genel Başkanıdır. Kendisi hala kanıtlanmamış bir suçtan yargısız infaza maruzken bile, Atatürkçü, Cumhuriyetçi, devrimci tavrını açıktan yazarak, fırsat buldukça, ulusuna seslenen açıklamalarıyla sergiliyor. Onur Öymen birikimini gazetelere haber ulaştırarak, ya da bizim TV programlara koşarak Parlamento dışında kalsa da görev ve işlevini yerine getiriyor. Şahin Mengü ise, hem Aydınlık'ta yazıyor, hem de Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıcın korkulu rüyası olmaya devam ediyor.

İyi de: “Orada koca bir ana muhalefet partisi var ya?” diyeceksiniz. Onlar gerekeni yapmıyorlarsa birileri bu hareketi, sözden eyleme dönüştürmelidir. İşte Onur Öymen’in bana ulaşan bir eylemsel eylemi. Eski CHP milletvekili ve emekli Büyükelçi sesini çıkartıyor ve “Biz de varız. Siz Meclis'te yapmazsanız, muhalefeti biz parlamento dışından yaparız ve halkımızı uyandırırız” demek istiyor. Mengü bir belge açıkladı ve arkasından CHP'nin başı o belgeye nasıl sahip çıktı? Şimdi kendi yapması gerekeni yapan Mengü’yü neden liste dışı bıraktığının özrü olsa gerek. Bursa milletvekilliği elinden alınan Öymen başka bir yaraya parmak basıyor, gerçekleri dile getiriyor, olanca birikimiyle şöyle diyor:

“Somali'deki açlık tehlikesini önlemek için acilen 1 milyar dolarlık yardım gerekiyor. En zengin Müslüman ülkelerden Suudi Arabistan sadece 50 milyon dolar, Kuveyt 41,5, Birleşik Arap Emirliği 40 milyon dolar verdi. ABD'nin katkısı 130 milyon dolar. Türkiye ise 300 milyon dolar yardım vaadinde bulundu. Türkiye'nin Suudi Arabistan'ın 6 misli, ABD'nin 2 mislinden çok yardımda bulunması dikkat çekici. Öğretmen ataması gibi çok acil ihtiyaçlarına para bulamayan Türkiye en zengin ülkelerden daha çok yardım yapıyor. İnsani yardım karşılıksız yapılır ama, Somali'den bir siyasi jest olarak KKTC'nin tanınmasını talep etmemiz uygun olmaz mıydı? Aynı şekilde her türlü desteği verdiğimiz bölge ülkelerinden hangisi şimdiye kadar KKTC'nin tanınması, Kıbrıs Türklerine ambargoların kaldırılması, Ermenistan'ın Yukarı Karabağ'dan çekilmesi, Kuzey Irak'tan terörün tasfiyesi, Doğu Akdeniz'deki ekonomik bölgenin paylaşılması, Rum sondajlarının durdurulması gibi konularda Türkiye'nin tezlerine açıkça destek verdi? Sadece vererek dış politikada başarı sağlandığı görülmüş müdür?”

Görüyorsunuz ki şu sıkıntılı günlerde PDM yıllar sonra eylemdedir ve epeyde ses getirmeye başlamıştır. Kurtarıcıyı başka yerde arayacağımıza, bu ülkenin demokrat, Kemalist, devrimci ne kadar gözüpek yurttaşı varsa, hiç değilse “Cumhuriyet İşbirliği denemesinde” yapmadıklarını yapmalı ve eğer bu parlamentoda işlevini hakkıyla yapan muhalefet yoksa, her konuda sesini yükselten PDM’ye destek vermelidir. Cumhuriyet ancak bu açık sözlü PDM ile kurtarılır.