Penaltılar verildi böyle oldu
Yazının başında maçı seyretmeyenlere veya şüphesi olanlara hemen söyleyelim. Hakem Cüneyt Çakır’ın Fenerbahçe lehine verdiği iki penaltı kararı da doğruydu. İlkinde Gökhan Gönül’ün şutu voleyboldaki gibi yüksek manşetle çıkarıldı. İkincisinde ise Alper’e üst üste iki ayrı Gençlerbirliği futbolcusu tarafından art arda çelme takıldı. İki penaltıyı da kullanan Emre Belözoğlu birini sağ, döğerdini sol direğin dibinden ağlara yuvarlayarak sarı lacivertlileri sıkıntıdan feraha çıkardı.
Şimdi sahneyi değiştirin. Cüneyt Çakır’ın yerine diğer hakemleri koyun ve penaltıların takdiri devam kararı olsaydı...Bakın bakalım maçın durumuna. Aslında seyircisiz maçta zorlanmış gibi görünen Fenerbahçe tüm maç çok ağır bir baskı kurdu. Golün olmaması veya gecikmesi biraz telaştan, biraz beceriksizlikten, biraz da şanssızlıktan oldu. Gençlerbirliği iyi pas yapıp, iyi kapandı. Ama ataklarda pek görünemedi. Stancu etkisizdi, Jimmy Durmaz beklenen parlamalarını yapamadı.
Fenerbahçe haftalar sonra istediğine yakın bir kadro ile sahaya çıktı. Emenike ve Sow ikilisi forvetlerdi. Musa Sow beklenen etkinlikte olmamasına karşın, varlığı bile rakip için korkutucuydu. Orta alandaki Emre, Mehmet Topal, Alper üçlüsü, sağ taraftaki Kuyt ile birlikte atakları son haftalara göre daha iyi yönlendirdiler. Soldan Caner, sağdan Gökhan Gönül oyunu adeta altılı forvete çevirdiler. Formasına yeniden kavuşan Egemen’i, Bekir iyi destekledi. Özellikle kafa toplarında Ankara ekibine hiç vurdurmadılar.
Maçın gidişini şöyle anlatayım. Düşünün ki bir ara ev sahibi Fenerbahçe 11 korner atarken, Gençlerbirliği ilk kornerini 80. dakikadan sonra kazandı. Penaltı gollerinin rahatlattığı sarı lacivertlilerde ilerleyen dakikalarda Salih ve Meireles de oyuna girince pas ve atak yüzdesi iyice arttı. Adeta tek kale bir maç olmaya başladı. Oyunun ilginç yanı, 2 farkı bulmasına karşın oyunu yavaşlatıp farkı tutmak değil, artırmak isteği vardı.