23 Aralık 2024 Pazartesi
İstanbul 14°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Pençe varsa ‘Açılım’ olmaz

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

- “Açılım” özlemcilerini nerelerinden tanırsınız? - İkide bir “Açılım geliyor” haberi verenlere bakınız, onlar gizli ve açık “Açılım” yanlılarıdır. Kimisi bilinçli, kimisi bilinçsiz Açılım yandaşı!

KİM BUNLAR

Kimisi, CHP üzerinden Atlantik sistemine teslim olmuş CHP kuyrukçusu sözde Atatürkçüdür. Kimisi, İyi Parti üzerinden Atlantik sistemine bağlanan sözde Milliyetçidir. Yeniçağ gazetesinin köşelerini bunlar işgal etmiştir. Kimisi, PKK’ya bağlanarak Atlantik hizmetine giren sahte Solcudur. Oda TVgibi organlar da Türk Ordusunu ve Vatan Partisi’ni hedef alan her psikolojik harekâtta görev alarak bunların güdümüne dahil olmuştur.

Hatta bunlara Vatan Partisi’nde bile rastlanıyor. Bir türlü Türkiye gemisine binemedikleri için, Tayyip Erdoğan’ın ABD ile işbirliği yaptığını ispatlamak uğruna kendilerini harcıyorlar. Hepsinin ortak özelliği, Atlantik cephesindeki konumlarını perdeleme ya da mazur gösterme gayreti.

MADDEYİ ANLAMAK

Gelişmeleri maddî süreçleri anlayarak değil, laflara bakarak açıklıyorlar. Felsefede bunlara “idealist” deniyor. Hani Atatürk’ün daha 23 yaşında genç bir subayken Not Defterine yazdığı bir duruşu vardı: “Evvela sosyalist olmalı, maddeyi anlamalı.” (Atatürk’ün Bütün Eserleri, c.1, s.15)

İşte “maddeyi anlamayanlar”, çeşitli lafları illâ ki yorumlayarak “Açılım” hayâletleri görüyorlar. “Açılım” onların kafalarındaki şemada var. Maddî gerçekte ise, Pençe var.

Tayyip Erdoğan yönetiminin ABD’ye karşı tavır almasından hiç hoşnut olmadılar. Çünkü Türkiye cephesinde değiller. Türkiye’nin gücü ve ABD’ye direnişi kafalarındaki Atlantik şemasına uymadı. Onların şemasındaki “Türkiye”, Türkiye değildir. Onların şemasında ABD’ye teslimiyet vardır, direnme yoktur. Türkiye direnirse, kendi teslimiyetleri ortaya çıkar. Türkiye teslim olsa, bayram yapacaklar.

Artık kendi ABD yandaşlıkları hele son gelişmelerden sonra iyice sırıtır oldu. Çareyi gerçekleri zorlamakta buluyorlar.

AÇILIMA PENÇE

Maddî gerçek nedir? Türk Ordusu, arslan pençesini PKK’nın böğrüne vuruyor. Türk Ordusu, ABD emperyalizminin piyonlarının tepesine pençesini indiriyor: Maddî gerçek budur. Pençe varsa, Açılım olmaz. Açılım varsa, Pençe olmaz. Pençe ve Açılım, iki ayrı seçenektir: Ya Açılım, ya Pençe. Pençe ve Açılım, iki karşıt stratejinin iki karşıt siyasetidir. Türkiye Hükümeti ve Türk Ordusu, Türk milletinin gücüne dayanarak Açılıma pençe vurmuştur.

SEÇENEKLER

Açılım, Kürt sorununun çözümünü ABD ordusuna bırakmaktır, PKK’ya alan açmaktır, İkinci İsrail devletine açılmaktır. Pençe ise, ABD çözümüne amansız darbedir. PKK sorununu biricik yöntemiyle, yani silahla çözmektir. Açılımı savunanlar, PKK/HDP ile işbirliği yaparlar, HDP’nin kapatılmasına karşı çıkarlar. Türk ve Kürdü böler, Türk milletini Kürt sorununun çözümünün dışına çıkartırlar. Pençeyi indirenler, ABD’nin silahlı girişimini silahla bitirir, Türk ve Kürdü birleştirir, Türk milletini denklemin merkezine oturturlar. Demokrasi, ABD silahına boyun eğdirerek kurulur. ABD’nin silahla getirdiği, kan ve köleliktir, demokrasi değil! Demokrasi, ABD’nin denetiminden kurtularak kurulur.

PKK’YI TÜRK ORDUSUNUN PENÇESİNDEN KURTARMA GÖREVLİLERİ

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu başta olmak üzere, CHP Genel Merkez yöneticileri, “Sorunu Parlamento çözer” iddiasıyla, Pençe’ye karşı ABD safında mevzileniyorlar. Meclis, zaten Pençe Harekâtını destekliyor. CHP ve İyi Parti, HDP/PKK ile birlikte Parlamentoda Pençe Harekâtına karşı olan Atlantikçi azınlık içindedir. Bu nedenle onların meselesi, sorunu çözmek değil, Türk Ordusunun Pençe harekâtını önlemektir, başka deyişle PKK’yı Türk Ordusunun pençesinden kurtarmaktır.

HDP, Türk Ordusuna karşı açık tavır alıyor. Kimileri ise, her fırsatta Türk Ordusuna karşı psikolojik harekât görevi yapıyor. Son Yüksek Askerî Şura toplantısından sonra yine ortaya fırladılar. İçlerinde ne yazıktır ki, emekli subaylar bile var. Ordu, PKK’ya pençe vurdukça, bunlar hemen sahneye çıkıyorlar. Hakikat budur.

Çünkü maddî gerçek ortada: Türk Silahlı Kuvvetleri, FETÖ’den temizlenmiştir ve Mustafa Kemal askerlerinin komutası altındadır. Bu sayede Türk Silahlı Kuvvetleri, PKK’yı eziyor. Görevini yapıyor.

Bu durumda Türk Silahlı Kuvvetleri komutanlarına karşı bu psikolojik harekâtın anlamı nedir? Yine geldik “PKK’yı kurtarmak” diye özetlediğimiz Atlantik görevine. Başarı şansları sıfırdır.

DENKLEM KURULMUŞ

Denklem kurulmuş bir kez. Bizim Türkiye tarafında Türkü ve Kürdüyle Türk milleti, Türkiye Hükümeti, Türk Silahlı Kuvvetleri, Polis, Vatan Partisi, Ak Parti, MHP var. ABD tarafında PKK/HDP ve Pençe Harekâtına şu veya bu nedenle tavır alanlar var. Tayyip Erdoğan Hükümeti için ikide bir “Açılıma hazırlanıyor” söylentisi çıkartanlar da bunlardır. Tayyip Erdoğan Hükümeti, PKK’yı silahla temizlemekten vazgeçseydi, o zaman Açılım seçeneği gündeme gelebilirdi. O seçenek, artık arkada kalmıştır.

ABD’nin piyonu olan PKK terör örgütü silahla bitirilecektir. Ve ondan sonra yaralar sarılacak, Üretim Devrimi Türkiyemizi Doğusu ve Batısıyla zenginleştirecektir.