Pencerelerde ve balkonlarda mutluluk
Vatan Partisi Genel Sekreteri Sayın Utku Reyhan’ın dediği gibi, bugün saat 21.00’de aynı pencerede, aynı balkondayız.
Aynı gemide paylaştığımız millî rota, seslerimizi birleştiriyor. Seslerimiz, karada, denizde ve havada, bir cephenin, bir duruşun, bir yürüyüşün sesidir. Seslerin ayak sesleri, yedi iklime ulaşacaktır.
TEK YÜREK TEK SES
TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un 23 Nisan gecesi saat 21.00’de evlerimizin pencerelerinden ve balkonlarından hep birlikte İstiklâl Marşı çağrısına milletimizin geniş kesimleri katıldı. Vatan Partisi, Ak Parti ve CHP’li Büyük Şehir Belediye Başkanları İstiklâl Marşını bu akşam milletle paylaşıyor. Aydınlık, günlerdir yayın yapıyor, işçisi, çiftçisi, memuru, esnafı ve zanaatkârı, tüccarı ve sanayicisi, aydını ve sanatçısı, bu akşam saat 21.00’de tek yürek, tek ses.
Zorluklara direnme kararı, milleti birleştiriyor. Milletçe birlikte olmak eşsiz bir duygu.
BOZGUNCULAR DA VAR
Vatanseverlik varsa, bozgunculuk da vardır.
Türk halkına “çomar” diyenler var.
İzmir Barosu, 23 Nisan özel toplantısını HDP/PKK Grup Başkan Vekili ile birlikte yapıyor. Bölücülerle birlikte İstiklâl Marşına sövmekten başka ne yapabilirler?
Türk Ordusunda künyesi olmayan bir E. Tuğamiral, “Komşumuz dinciler olacağına PKK olsun” diyordu.
ADD yönetimi çıktı, milleti saat 14.00’te, bir diğeri 12.00’de İstiklâl Marşına çağırdı.
Ötekisi, “İstiklâl Marşı yetmez, Andımızı da okuyalım” diyor.
Oda TV, “Perinçek ile MHP’yi birleştiren dizi” başlıklı haberler yaparak fitne misyonunu sürdürüyor.
Bozgunculuk böyledir işte. Millet birleşince, araya fit sokmaya çalışır. Tarihte çok örnekleri vardır: Mızraklarına Kur’an sayfaları takarak Müslümanlara karşı savaşanlar, ellerinde kızıl bayrakla kızıl bayrağa karşı savaşanlar, şimdi de aynı yöntemlerle İstiklâl Marşına karşı vaziyet alıyorlar.
Hiçbir kıymetleri yok. Bu millet, onların çatlak sesini duymayacak, dönüp onlara bakmayacaktır bile.
ONUR CAYMAZ’IN BÜYÜK MİLLETİ
Milletlerin çetin zamanları, büyük yazarların da toprağıdır. Onur Caymaz, geçen Pazar günkü yazısında, millete “çomar” diyen bozguncuyu 12’den vurdu:
“Nâzım’ın büyük insanlık dediği, bunların beğenmediği kalabalık değilse kimdir? Yoklukla büyümüş, fakirlikle terbiye edilmiş, unutulmuş; kimsesiz, büyük şehirde zor tutunmuş, iyi beslenmeyen, dökük dişli, gözünün feri uçmuş, belki kaç gündür yıkanmamış, bakımsızlıktan çirkinleşmiş, gazete bilmez, dergi nesine gerek, Recep İvedik’ten başkaca film bilmemiştir. Kim bunlar? Hani sayın ilerici hiç evden çıkmayıp çok kitap okuyor, Netflix izliyor ya; gördüm dün, birinci sıradaydı o çok elit Netflix’te İvedik!
“Gazi, bunların dedeleriyle yaptı devrimini, yapamıyorsan kendine bak! Ona buna çomar deme! Büyük insanlık bu yavrum işte! Askere giderken uğurlayanı olmamışlar; kardeşini, amca oğlunu, uzak yakın akrabasını memlekete şehit vermişler, kimselerin arka çıkmadığı insanlar, senin halkın bunlar. Hep yarın ne yerim, kovulursak ne ederim kaygısı taşıyanlar.”
İşte Onur Caymaz’ın Büyük Türk Milleti bugün Aynı Balkonda, Aynı Pencerededir.
KİTAP
FİLM: VATAN VE NAMIK KEMAL
Hâlâ bilincimde ve yüreğimdedir. İlkokul’da öğretmenimiz Zehra Sunar, bütün sınıfımızı toplu olarak Necatibey Caddesi’nin başındaki Ankara Sineması’na götürmüştü. Talat Artemel, Sami Ayanoğlu ve Cahide Sonku birlikte yönetiyorlar. Çok güçlü bir oyuncu kadrosu var. Hepsi Türk sinemasının yıldızları: Sami Ayanoğlu, Cahide Sonku, Talat Artemel, Cüneyt Gökçer, Sadri Alışık. İzlemenizi öneririm.
YARIN: UYGARLIK KURAN TÜRKLERİN DİNİ ŞAMANLIK MI
ÖBÜR GÜN: İSLÂM UYGARLIĞINA KATILIM AÇISINDAN GÜNEY VE KUZEY TÜRKLERİNİN SERÜVENİ
SONRAKİ GÜN: KENDİNİZİ SATUK BUĞRA HANIN YERİNE KOYUN
DAHA SONRA: MERHABA KAMUCULUK. DEVAM EDİYORUZ.