21 Kasım 2024 Perşembe
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Pentagon gözünü silah doyursun

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

Silahlı güç ehemmiyetinin ve gücünün idrakine vardığında kendisine muhtaç olan sermaye sahiplerinin gücüne talip olur. Bazen başarılı olur ve savunmakla sorumlu olduğu sermaye sahibinin yerine geçer. Ancak genel kural itibariyle askeri üst sınıfın tabi olduğu bir üst makam var: Tekelci Finans Kapitalist hanedanlıkları. İşi garantiye almak için resmi orduların yanında kendi özel güvenlik şirketleri ve askeri-istihbarat teşkilatlarını da inşa ederler. Devletin ordusu, istihbaratı ve polisi olarak görülen kurumlar aslında mevcut siyasi-ekonomik sistemi koruyan, kollayan ve gerekleri doğrultusunda davranan organlardır. ABD’de bariz olarak işleyen bu sistemin ordusunda yıldızlı rütbelere terfi edecek, emekli olduktan sonra da holdinglerde üst yönetici konumunu devam ettirmek isteyen apoletliler, sisteme tüm sadakatiyle bağlı olmalı ve sistemin korunması için tüm araçları mubah kabul edip içselleştirmelidir.

GENERAL MCARTHUR VE ATOM BOMBASI

Tarihte bunu geç idrak eden veya askeri konumunu siyasi-iktisadi hâkimiyet için kullanmak isteyen generaller vardı. Yakın tarihte en bariz örneğini General Douglas McArthur ve General Norman Schwarzkopf’ta not ettik. Douglas MacArthur, II. Dünya Savaşı'nda Pasifik Cephesi'ndeki Müttefik kuvvetlere komuta eden Amerikalı 5-yıldızlı generaldir. 1950-53 Kore Savaşı esnasında Güney Kore’yi işgal eden ve Kore’nin Çin sınırına komşu olan Kuzeyine yönelen ABD ordusu, Çin ordusu ile cepheden karşı karşıya gelir. Komünist Çin Halk Ordusunun Komünist Kore Halk Ordusuna yardım etmesi sonucu ABD ve müttefik (Türk ordusu dahil) kuvvetler ağır bir yenilgi alır. General McArthur Çin’in atom bombası ile vurulmasını talep eder ve bu kararında ısrar eder. ABD Başkanı Truman, siyasi ve iktisadi hakim sınıf bu tehdidin Çin’in müttefiki Sovyet Rusya ile ABD arasında bir nükleer savaşı tetikleyeceği kaygısıyla General McArthur’a kararında geri adım atmasını emreder. General McArthur kararından vazgeçmeyeceğini bildirir. Askeri başarısını bir siyasi ranta dönüştürüp ABD Başkanlığı için plan yapan General McArthur’a siyasi otorite kesin uyarıda bulunur ve Başkan Truman tarafından görevden alınır.

SCHWARZKOPF'UN YÜKSELİŞİ VE DÜŞÜŞÜ

Irak eski devlet başkanı Saddam Hüseyin, İran ile yaşadığı 8,5 yıllık bir savaşın ardından kendisine yeterince destek vermediğini, savaş kaybı olarak istenilen meblağı ödemediğini, savaştayken topraklarındaki petrolü çaldığını, aslında Irak’tan koparılmış bir bölge olduğunu iddia ettiği Kuveyt’i 2 Ağustos 1990’da işgal eder. 17 Ocak 1991’de ABD Hava Kuvvetleri Kuveyt’teki Irak ordusunu bombalamaya başlar. 27 Şubat’ta Irak ordusunun Kuveyt’ten çıkarılması sonucunda hava saldırıları durdurulur. Riyad’daki Komuta Merkezinden harekâtı yöneten ABD ordusunda General olan Herbert Norman Schwarzkopf gibi General olan Norman Schwarzkopf ki anne tarafından zürriyeti ABD’nin kurucu başkanlarından olan Thomas Jefferson’a gider, Irak ordusunun peşine düşülmesi, Bağdat’a gidilmesi ve Saddam Hüseyin’in etkisiz hale getirilmesi için kara harekâtının sürmesini ister. Savaş Schwarzkopf’u ABD kamuoyunda kahraman yapmıştı. Her saat başı kalabalık medya grubu önünde savaş hakkında bilgi veriyordu. Savaş öncesinde pek tanınmayan Norman savaş sayesinde “Çöl Fırtınası Harekâtı” kahramanı, Irak ordusunu yenen, Kuveyt’i kurtaran, Saddam’ın Kabusu gibi unvanlarla tanındı. Siyasi hayaller kurmaya başladı. Beyaz Saray’ı Bush ve şürekası kabineden daha güçlü yönetebileceği inancındaydı. Baba Bush liderliğindeki siyasi-iktisadi zümrenin Irak için başka planları vardı. Irak, ABD’nin Dünya hâkimiyeti ve tek efendisi olması için mükemmel bir fırsat sunuyordu. Bu sebeple Saddam’ın devrilmesi değil devrildikten sonra kimin yöneteceği ve nasıl bir Irak olacağı konusu stratejik önemdeydi. Schwarzkopf'un kafası bunu idrak edecek kapasitede değildi. Eleştirilerine devam edince Washington’a çağrıldı. Şaşalı bir geçit töreni ardından emekliye sevk edildi. 2012’de mütekait-emekli (otururken öl-emeklemek manasındadır) oldu ve Florida Eyaleti, Tampa şehrinde öldü.

YILLIK 850 MİLYAR DOLARLIK ASKERİ HARCAMA

Siyaset otoritesi ile ordu generalleri arasında alışılagelen rekabet ve çıkar çatışması devam ediyor. Sürecin terazinin sağ kefesinde yer alan Pentagon lehine yaşandığını söylemek mümkün. Pentagon, beş kenarı ve beş açısı olan şekil demektir. Beş-Açı (Beşgen) manasında olan kelime penta (beş) ve gonia (açı) sözcüklerinden türetildi. Batı sömürge zihniyeti uygarlık tarihini Yunan ve Latin dönemiyle başlattığı için kelimenin Yunanca kökenli olduğunu iddia eden ABD Savunma Bakanlığıdır. Ancak Savunma Bakanlığının merkezi binası beşgen şeklinde olduğundan Savunma Bakanlığı binasının şekli ile müsemma oldu. Başkanlık ofisinin Beyaz Ev (Beyaz Saray) olarak bilinmesi misalidir. Bakanlık binası (Pentagon) Virginia eyaleti, Arlington Bölgesi, Potomac Nehri kıyısındadır.

Pentagon’un inşa edildiği 1943’e kadar Savunma Bakanlığının eski ismi Savaş Bakanlığıydı ve ABD’nin başkenti Washington D.C.’de yer almaktaydı. Pentagon’un bulunduğu Virginia eyaleti ABD Merkezi Entelektüel Ajansı (CİA) veya yaygın kullanılan ismiyle Merkezi Muhaberat-İstihbarat Örgütüne de ev sahipliği yapıyor. Pentagon, işgal ettiği 600 bin metrekare saha ile Dünyanın en büyük binasıydı. Bu rekoru 659 bin 611 metrekare ile 8 Ağustos 2023’te açılan Hindistan, Surat Elmas Borsası binası kırdı. En yüksek, en büyük gibi enleri tekelinde tutan ABD bu yarışta da birinciliği başka ülkelere devrediyor. Ancak askeri harcamalarda yıllık 850 milyar dolar harcama ile en büyük askeri bütçe halen ABD’nin tekelinde. Peşinden Çin, Rusya, Hindistan, İngiltere ve Suudi Arabistan geliyor. Askeri harcamalara en fazla para akıtan ilk 40 ülke sıralamasında Almanya 7.ci, Fransa 8.ci, Kuzey ve Güney Kore 9.cu, Japonya 10.cu, Ukrayna 11.ci, İsrail 15.ci, Türkiye 23.cü sırada yer almaktadır. Sadece 40 ülkenin askeri harcamaları 3 trilyon dolardan fazladır. Bu parayı taşımanız için 25 ton yük taşıyan 122 bin tıra ihtiyacınız var. Bu sayı Hatay-İstanbul arası gidiş-dönüş (2300 kilometre) yolun tırlarla kapanmasına denk düşer.

SERMAYE-SİLAHLI KUVVETLER İLİŞKİSİ

Pentagon, ABD halkının ödediği vergilerden alınan 40 bin küsur tır yüklü devasa bütçenin yanı sıra Dünyanın en büyük tekelci askeri şirketidir. ABD siyaseti, ekonomisi, güvenliği, yabancı devletlerle ilişkilerin seyrini etkileyen en güçlü kurumdur. ABD’yi içerde ve dışarda yöneten Pentagon’dur. Kıssadan hisse generaller ve apoletli üst askeri sınıftır. Askeri vesayetin en etkili olduğu ülkelerin başında ABD gelir. Siyaseti tanzim eden tekelci holding aklı ve siyaset sahnesindeki etkin oyuncular ile Pentagon’un generalleri arasında rekabet ve çıkar çatışmaları da hâsıl oldu. Bu rekabet ve çatışmanın temelinde sermaye sahipleri mi yoksa onu koruyan silahlı kuvvetler mi sorusu yatmaktadır. Silahlı kuvvetler efendileri sermaye sahiplerinin ihtiyacına uygun olarak tanzim edilmiştir.

Gözünü silah doyurmayan Pentagon sadece Dünyayı yok edecek pervasız bir silahlanma, savaş, yıkım, ve buna paralel olarak bir yoksullaşma temsilcisi değildir. ABD efendilerini koruyan bu güç, hizmet ettiği sermaye sahiplerinin serveti ve makamına da talip olacaktır. Bugün ABD’yi gölge hükümet olarak yöneten Pentagon açık cunta yönetimini ilan etmeye ramak kaldı. Askeri harcamalarda geri vites yok. 2023’te 773 milyar dolar olan Savunma ve Saldırı bütçesi, 2024’te 841 milyar dolara yükseldi. 2024 bütçesi halen Kongrede görüşülürken Pentagon ve legal memuru Beyaz boyalı Kara saray 2025 için Kongreden 850 milyar dolar bütçe için hazırlık yapmasını istemiş.

ANAHTAR KELİMELER: RUSYA, ÇİN, TERÖRİZM

Askeri personel sayısında azalma, robot asker, yapay zekanın askeri araçlarda daha çok istihdamı, biyolojik ve nükleer silahlardan daha etkili askeri teknolojilerin keşfi ve kullanımı için daha çok para gereksinimini artırıyor. Bu bütçeler gıda güvenliği, dünya sağlığı, tabiatı koruma, okyanuslarımızı temiz tutma, yoksulluğu yok etme ve Dünyayı cennet misali yaşama yerine cehennem tablosuna iştah ve tamah ediyorlar. Geleneksel olarak temcit pilavı gibi sunulan gerekçeler aynı, yükselen Rusya ve Çin tehdidine karşı caydırıcı ve savunma kapasitesinde olmak. Tabii ayrıca bu para 'ABD’yi daimi olarak tehdit eden ve bir gün şurada bir gün başka yerde hortlayan uluslararası terörizm’ ile mücadele için de lazımmış. Rusya, Çin, uluslararası terörizm, İsrail’i koruma, Batı Asya’da (Orta-Doğu’da) diktatör rejimleri hizaya getirme, raydan çıkan haydut devletleri, çıkma potansiyeli olan iktidarları düzene sokma bahaneleri için Pentagon anahtar kelime.

ABD Rusya Çin