Perinçekçilik olgusu
Peşinen söyleyelim, sürçülisan olmasın. Niyetimiz böbürlenmek değildir. Bir olguyu gözler önüne sermektir. Aydınlıkçı; insana, tabiata, insan emeğinin ve tabiatın ürünü olan maddi manevi her şeye tevazu ile yaklaşır.
Kurtuluş Savaşı yıllarında, İngiliz ve Amerikan güçlerinin Anadolu’daki işgalcilere mukavemet gösteren bütün hareketleri “Kemalist” diye kodladıkları bilinir. Doğan Avcıoğlu, emperyalistlerin bu nitelemeyi Türk Milliyetçiliğini aşağılamak için; “Kemal ve çetesi”, “Kemal ve eşkıyaları” manasında kullandıklarını belirtmiştir.* Bugün de benzer bir durum yaşanıyor. Amerikan emperyalizmine ve işbirlikçiliğine, PKK’ya ve yandaşlığına, Fethullahçı Terör Örgütüne (FETÖ) karşı çıkan; gerçek bir Atatürkçü yaklaşım geliştiren kim varsa kodlanıyor. “Perinçekçi” ilan ediliyor. Hem de aynı maksatla…
Akımı başlatanlar, yine emperyalistler… Michael Rubin, Henry Barkey, Graham Fuller gibi CİA ajanları hükümetin PKK ve FETÖ’ye karşı kararlılık beyanlarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Perinçekçi” demişlerdi…
DÜŞMAN DAHİ OLSANIZ FARKETMEZ
“Perinçekçilik” tanımlamasının kullanım ve dağıtımı CİA ajanlarıyla sınırlı değil tabi ki. Sahte solcular, tatlı su komünistleri, Marksizm perdeli neoliberal akademisyenler, Twitter’ın saçma isimli trolleri, Y-CHP’nin şovmen ve müzmin muhalif kadroları… Hoşlarına gitmeyen meselelerde herkesi “Perinçekçi” olarak anıyorlar.
Aşağıdakilerden herhangi birini yaptığınız zaman, partiniz ya da görüşünüz ne olursa olsun; azılı bir Aydınlık ve Doğu Perinçek düşmanı olsanız dahi “Perinçekçi”siniz.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), PKK’nın Suriye’deki kolu PYD’ye 2 yılda toplam 4 bin 900 tır silah ve mühimmat ulaştırdı. Terör örgütünün eline geçen malzemelerin Türkiye’ye sokulduğu ve Mehmetçiğe karşı kullanıldığı çok kez ortaya çıktı. Geçtiğimiz günlerde de PKK’nın Suriye’de işgal ettiği Türkiye şeridindeki alanda, PYD’den oluşacak 30 bin kişilik bir çapulcular ordusu kurulacağı açıklandı… Tüm bunlardan rahatsızsanız ve Güneydoğu sınırımızda, Türkiye’yi de bölmeyi hedefleyen PKK koridoruna razı değilseniz; Perinçekçisiniz.
PKK YANDAŞLIĞINA VE FETÖ KALKANLIĞINA KARŞIYSAN
Bölücü terör örgütü PKK’nın yan kolu Halkların Demokrasi Partisi (HDP); çiçekli böcekli beyaz gömlekli simalarıyla, allanarak pullanarak meclise sokulmuştu. Belediyeler kazanmıştı. Çok geçmeden çiçeğin böceğin zehirli olduğu açığa çıktı. HDP’li belediyeler kamu kaynaklarını PKK’ya aktardılar. İş makinelerini tesis edip ilçelerin-mahallelerin aralarına hendekler kazdırdılar, tüneller açtırdılar; yollara, asfalt altlarına tuzaklar döşettiler. HDP’li vekiller ise metropollerin göbeğinde canlı bomba olan teröristlere sahip çıktılar, cenazelerine katıldılar. Terörist törenlerinden tehditler savurdular. Gençleri marifetmiş gibi ABD’nin yemi olmaya, “Kobane” dedikleri (asıl adı Ayn-el Arap) bir hayal dünyasına gönderdiler. Telef ettiler. Bir takım sözde solcular ise olana bitene sustular. Meşru müdafaa yapan askeri ve polisi kastederek “devlet katliam yapıyor” nidalarıyla destek oldular… “Solculuk”, “demokrasi” ve “insan hakları” adına yapılan PKK yardakçılığından hicap duyuyorsanız; Perinçekçisiniz.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde Ankara’dan İstanbul’a uzun bir yürüyüş yaptı. Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’yi dünyaya şikayet ederek başladığı yürüyüş; “PKK onurumuzdur” diyen HDP’li Selahattin Demirtaş’ın çığlığı olma iddiasıyla; 70 bin FETÖ tutuklusunun sık sık hatırlatılmasıyla sürdü. Hukuksuz biçimde tutuklu yargılanan CHP’li vekil Enis Berberoğlu için düzenlenen eylem amacından saptı ve başarısız oldu. FETÖ’nün medya organlarının kapatıldığı sırada bazı CHP’li vekiller “basın özgürlüğü” diyerek Zaman Gazetesi binasının önünde nöbet tutmuşlardı... “Hak”, “hukuk”, “adalet” gibi değerli kavramların arkasına sığınılarak FETÖ’ye kalkan olunmasını içinize sindiremiyorsanız; Perinçekçisiniz.
EMPERYALİZME KARŞIYSAN HİÇ ŞANSIN YOK
İşgal ve kırımları saymakla bitmeyecek ABD, 2001’de Afganistan’a girdi. 70 binin üzerinde insanı katletti… 2003’te Irak’ı işgal etti. 1 milyondan fazla ölüm bıraktı… 2011’de Suriye’yi karıştırdı; hala Suriye’de kışkırtmalara devam ediyor. 250 bin kişinin hayatını kaybetmesine, 12 milyon insanın da ülkesini terk etmesine neden oldu… Her seferinde kanunsuzdu. Türkiye’deki bir çok faili meçhul cinayet, provokasyon ve darbede de ABD parmağı var. Her gittiği yerde ajanları ve özel birimleriyle gladyolar kurdu... Türkiye’nin ve Batı Asya coğrafyasının huzuru ve güvenliği için memleketteki ABD ve NATO üslerine el koyulmasını istiyorsanız; Perinçekçisiniz.
CİA ajanları ve PKK kuyrukçuları, Vatan Partisi’ne ve Doğu Perinçek’e yönelik psikolojik savaştan faydalanarak bozgunculuklarını diriltmek istediler fakat iki türlü de başaramadılar. Çünkü ne psikolojik savaşları tuttu, ne de bozgunculukları. Vatan Partisi hem siyasal etkisini, hem toplumsal itibarını, hem de örgütsel gücünü giderek yükseltiyor.
PERİNÇEKÇİLİK ATATÜRK DEVRİMCİLİĞİDİR
İçinde bulunduğumuz zamanda Perinçekçilik; katıksız vatanseverliğin, Atatürk devrimciliğinin, antiemperyalizmin, eğriyi doğruyu ayırt edebilen akılcılığın ve emekçiliğin karşılığı olmuştur. Bu bir olgudur.
CHP’deki tartışmada, HDP militanı yeni İstanbul il başkanını haklı olarak benimseyemeyenlerin “Perinçekçi” ilan edilmesi bu durumun son kanıtıdır. Vatan Partisi, tüzüğünün 1. Maddesinde de yazıldığı üzere; kararlılığı, tutarlılığı, iyimserliği, birikimi ve kadrolarıyla milliyetçilerin, halkçıların ve sosyalistlerin biricik adresidir.
Uyan uymayan; Amerikan emperyalizmine ve işbirlikçiliğine, PKK’ya ve yandaşlığına, Fethullahçı Terör Örgütüne (FETÖ) karşı çıkan; gerçek Atatürkçü bir yaklaşım geliştiren kim varsa “Perinçekçi” diye kodlanması bundandır.
Vatan Partisi, Türkiye’yi Erdoğan ile Amerikancı alternatifler arasındaki sıkışmaya terk etmeyecektir. Cumhuriyeti, Atatürk Devrimleri rotasında ilerletme iddiasından sapmayacaktır.
-Doğan Avcıoğlu, Milli Kurtuluş Tarihi 1, Tekin Yayınevi, 1989