Politik cami inşaatları...

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Saadet Partisi’nin eline geçtiğinde en büyük tartışma konularından biri Taksim’e cami yapılmasıydı.

Saadet’in devamı AKP hâlâ Taksim’e cami yaptıramadı ama bunun dışında bulduğu her boş alana alışveriş merkezli camiler dikti.

Daha Ataşehir’deki devasa Mimar Sinan Camii’nin açılmasının üzerinden bir yıl bile geçmeden İstanbul’un en yüksek tepesi ve belki de kent içinde kalan en büyük korusu olan Çamlıca’ya sırf “Erdoğan’ın istediği olsun” diye cami yapılmaya başlandı.

GÖZTEPE CAMİİ!

AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kafasındaki cami hamleleri bu kadarla sınırlı değil...

En başta da Göztepe Parkı’na dikilecek cami projesi var... Mahalle sakinlerinden gelen tepki üzerine bu proje şimdilik askıya alınsa da en geç bir iki yıl içinde yeniden gündeme getirilmesi kesin gibi...

MENDERES’İN YIKTIĞI CAMİ!

Bir başka proje; Karaköy’deki alt geçidin Kadıköy Vapur İskelesi Çıkışı’nın hemen önüne yapılacak olan Karaköy Mescidi...

Bir süre önce bu alanı “meydan düzenlemesi” adı altında paravanlarla çeviren Büyükşehir Belediyesi, geçenlerde bir tabela astı ve gerçek niyetini belli etti. Bu tabelada aynen şunlar yazıyordu:

“Kaybolan kültür varlıklarımızı yeniden ayağa kaldırıyoruz. Tarihi Karaköy Mescidi’ni yeniden yapıyoruz!”

Burası Ziraat Bankası’yla alt geçit arasındaki küçücük bir alan...

O kadar dar bir alan ki; buraya o cami kondurulduğunda, insanlara yürüyecek yer kalmayacak...

Zaten Menderes’in Başbakanlığı döneminde, yani 1958’de sırf bu yüzden yerinden sökülmüş... Şimdi soru şu:

Adnan Menderes’in yol yapmak için yıktırdığını, ondan 55 yıl sonra hangi gerekçeyle tekrar yapıyorsunuz?

Bölgede “yol fazlalığı” mı oluştu? Hayır... Karaköy, hâlâ İstanbul’un en sıkışık alanı...

Peki; çevrede hiç mi camii yok? Olmaz olur mu; sadece yüz metre ileride Karaköy Yeraltı Camii var ki... Bomboş!

DOLGU ALANA ULU CAMİ!

Bir diğer “bomba” cami projesi de önceki gün resmen “torba”dan çıkarıldı.

Diyanet İşleri Başkanlığı, Kadıköy sahiline “Ulu Cami” adında yeni bir cami yapılmasını istemiş...

Peki; istediği yer neresi biliyor musunuz?

Şu anda İSKİ Arıtma Tesisi olarak görülen ve fiilen İSPARK tarafından otopark olarak kullanılan alan!

Ankara’daki bu amcalar bilmez ama 45 yıllık Kadıköylü olarak ben o alanın “deniz” olduğu günleri bilirim.

Yani; orası “dolgu” bir alan ve üzerine bırakın camiyi, gecekondu yapsanız bile çöker!

AMAÇLARI NE?

Gelelim tüm bu tartışmalı cami projelerinin gerekçesine:

Gerçek amaçları ne bu adamların?

Söyleyeyim: Camileri tamamen politik simge haline getirmek...

Halkın bir bölümünü, diğerinin gözünde “cami istemeyenler” pozisyonuna düşürmek...

Dinsel kavgaların fitilini yakmak...

hhh

Umarım hevesleri, kursaklarında kalır!

NUH!

Gazeteci Nuh Köklü önceki akşam Yeldeğirme’ninde arkadaşlarıyla kartopu oynarken gözü dönmüş bir esnaf tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Katil, camın kırılma ihtimali yüzünden bu cinayeti işledi. Sonra da, “Hepinizi öldürürüm, bana bir şey olmaz, yarın çıkarım” dedi. Görünüyor ki güvencesi cebindeki “deli raporu” olabilir. Ama asıl güvencesi bir süre önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın esnafa verdiği talimattır.

Hatırlayınız. Erdoğan esnaflarla buluşmasında onlara boylarını aşacak görevler vermişti. Bunlardan biri de polislikti!

Bu cinayetin izini sürecek savcılar bu talimatı da mutlaka dikkate almak zorunda!

GÜNÜN SORUSU

Kadir Topbaş, Gezi Direnişi sırasında İstanbullulara bir söz vermiş ve “Bundan sonra bütün önemli projeleri halkoyuna sunacağız” demişti... Sorum kendisine:

Neden Çamlıca, Karaköy, Göztepe ve Kadıköy camilerini yapıp yapmamayı halka sormuyorsunuz? Gözünüz mü yemiyor?

AR DAMARININ ÖNEMİ! (103)

Her insanın üç ana damarı vardır:

Atardamarı...

Toplardamarı...

Ar damarı...

hhh

Ar damarı, utanmayı sağlar.

Utanan insan, başkalarının hakkını yiyemez, yüz kızartıcı işlere kalkışamaz.

Bir insan kaymakam olabilir, vali olabilir, milletvekili olabilir, bakan olabilir, başbakan olabilir, cumhurbaşkanı bile olabilir.

Ama ar damarı olmayan bir insan, hani o meşhur fıkrada oğluna serzenişte bulunan babanın dediği gibi “adam” olamaz!

Biz; bizi yönetenlerin adam olduklarını, üç kuruşa tamah etmediklerini, saltanat bağımlısı olmadıklarını görmek...

Kamu malını istismar etmediklerine, yetim malı yemediklerine tanıklık etmek istiyoruz...

hhh

Kısacası atardamarı, toplardamarı olan bir insan, ar damarsız da yaşayabilir ama...

Buna yaşamak denilmez!

GÜNÜN İSYANI

Azılı terör örgütü ve on binlerce insanımızın katili PKK’nın Kandil’deki çete reislerinden Duran Kalkan, AKP’lilerin seçim yatırımı olarak gündeme getirdiği PKK’nın silah bırakacağına dair iddiaları, “PKK silah bırakmaz. Türk devleti silahsızlansın” diyerek yanıtlamış... İsyanım “açılım” safsatasıyla, bu katilleri bu kadar densizleştiren iktidar partisi yetkililerine:

Topunuzu açılımlar götürsün!