Yandex
26 Nisan 2025 Cumartesi
İstanbul 11°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Politikacı, partisine üye yaparsa cezası ne olur?

Kadim Ülker

Kadim Ülker

Site Yazarı

A+ A-

Viyana, Avusturya’nın bir eyaletidir. Aynı zamanda federal cumhuriyetin başkentidir. Bu nedenle kentte iki parlamento bulunur. Bunlardan biri Federal Parlamento, diğeri ise Viyana Eyalet Parlamentosudur. Her iki parlamentoda da Türk kökenli milletvekilleri görev yapmaktadır.

Federal Parlamento, geçtiğimiz yılın eylül ayında yapılan genel seçimlerle temsilcilerini belirledi. Eylül ayında yapılan seçimden altı ay sonra Hıristiyan Demokrat Avusturya Halk Partisi, Sosyal Demokrat Partisi ve Yeni Liberaller’in ortaklığında bir koalisyon hükümeti kurulabildi. Bu hükümette şimdilik dikkatimizi çeken maliye bakanlığına getirilen iş yerinden meslektaşımız baş ekonomist Markus Marterbauer oldu.

Şimdi ise sırada Viyana Eyalet Parlamentosu seçimleri var. Bu seçimler, bulunduğumuz yılın nisan ayının sonunda yapılacak. Partiler şimdiden seçim çalışmalarına başladı.

Viyana Eyalet Parlamentosunda Türk kökenli bir milletvekili bulunmaktadır. Kendisi, parlamentonun en genç üyesidir; henüz 24 yaşında ve öğrencidir. Avusturya Yeşiller Partisi üyesi olan Ömer Öztaş, sürekli sorunlarla boğuşan Yeşiller Partisi'nde yeni bir tartışmayla gündeme geldi.

ÖMER ÖZTAŞ PARTİSİNDEN İHRAÇ EDİLDİ

Ömer Öztaş, her partilinin yapması gereken bir parti çalışmasını fazlasıyla gerçekleştirdi: Yeşiller Partisi’ne çok sayıda yeni üye kazandırdı. Ancak Öztaş’ın yaptığı bu üyelik çalışması, partinin üst yönetimi tarafından bir sorun olarak değerlendirildi ve kendisi disiplin kuruluna sevk edildi. Sonuç olarak, genç milletvekili partiden ihraç edildi.

Üyelikten çıkarılma sebebi olarak, Öztaş’ın yakın çevresindeki insanları partiye üye yaparak belediye seçimleri öncesinde adaylık sürecini etkilemeye çalıştığı öne sürüldü. Yeşiller Partisi’nin tüzüğüne göre, milletvekili adayları parti üyelerinin oylarıyla belirlenmektedir. Öztaş’ın, aile üyelerini ve yakın çevresini partiye üye yaparak her seçimde adaylığını garanti altına almaya çalıştığı düşünülerek, bu duruma son vermek amacıyla ihraç edilmesine karar verildi.

İHRACIN ARKASINDA AYRIMCILIK MI VAR?

Ancak burada şu soruyu sormak gerekir: Her parti üyesinin, partisinin güçlenmesi için arkadaşlarını, ailesini ve yakın çevresini üye yapmaya çalışmasından daha doğal bir şey olabilir mi? Ne var ki, Yeşiller Partisi’nin üst yönetimi bu görüşte değil gibi görünüyor.

Peki, üye kaydı yapan kişi Ömer Öztaş değil de Franz Maier olsaydı, yine de parti üyeliğinden atılır mıydı? Öztaş’ın ihraç edilmesi ayrımcılık veya ırkçılık olarak değerlendirilebilir mi? Bu soruların cevabını vermek kolay değil. Ancak Yeşiller Partisi’nin, Öztaş’ın üye kazanma çalışmasını "sahte destekçilik" olarak değerlendirmesi, ayrımcılık mı yoksa tüzüğe bağlı bir karar mı olduğu konusunda tartışmaya açıktır.

İddialara göre, Öztaş yaklaşık 50 kişiyi bir yıllığına partiye üye yapmış ve yeniden aday olması hâlinde bu üyelerin bir yıl sonra istifa etmesi planlanmıştır. Bu kişilerin gerçekten parti ideolojisine bağlı olup olmadığı ise tartışmalı bir konu olarak öne çıkmaktadır.

Yeşiller Partisi, Öztaş’ın üye kaydetme yönteminin partinin temel ilkeleriyle çeliştiğini ve "partiye dışarıdan destekçi sokma" girişimi olarak değerlendirildiğini belirtmektedir. Parti yönetimine göre, üyeliklerin ve oyların gerçek bir siyasi bağlılık ve inançla değil, yalnızca yeniden seçilme stratejisiyle kazanılması, partinin geleceği ve ideolojisi açısından tehlike oluşturabilir.

SİYASİ PARTİLERİN İÇ DİNAMİKLERİNİN NE KADAR ŞEFFAF?

Bu noktada, Yeşiller Partisi’nin önceki uygulamalarına bakıldığında bir çifte standart olup olmadığı sorgulanabilir. Parti yönetimi, geçmişte parti politikalarına uygun hareket etmeyen üyelerini uzun süre bünyesinde tutarken, Ömer Öztaş’a karşı neden bu kadar sert bir tavır aldı? Özellikle daha önce hiçbir üyenin sınava tabi tutulmadığı düşünüldüğünde, Öztaş’ın ihraç edilmesi, yalnızca parti tüzüğüne aykırı bir durum olarak mı değerlendirilmelidir, yoksa arka planda başka dinamikler mi vardır? Bu soruya sadece parti içinde aktif siyaset yapanlar cevap verebilirler. Ancak Türk kökenli seçmenler Ömer Öztaş’a karşı sergilenen bu tavırdan dolayı sandıkta Yeşillere mesafeli duracaklardır.

Bu noktada, kararın ardındaki gerçek nedenleri tam olarak bilemeyecek olsak da farklı açılardan değerlendirilmesi gerektiği açık. Parti iç işleyişi mi, yoksa ayrımcılık mı sorusuna net bir yanıt verilmese de kamuoyunun ve bireylerin bu durumu nasıl yorumladığı önemli olacaktır.

Belki de burada esas mesele, siyasi partilerin iç dinamiklerinin ne kadar şeffaf ve tutarlı işlediği sorusudur. Bizce benzer bir durum farklı bir milletvekili için yaşansaydı, sonuç aynı olmazdı.

Avusturya Viyana